Rönesans’ın başkenti Floransa

Floransa dendiğinde akla ilk gelen şeylerden biri hiç şüphesiz Rönesans … Arno Nehri’nin etrafına kurulu, her yerinden resim ve heykellerin taştığı bir yer. Sanatsever Medici ailesinin iktidarı elde etmesinin ardından 1737’ye kadar üç yüzyıl süreyle bu ailenin yönetimi altında kalan Floransa, önemli bir sanat ve kültür merkezi haline gelmiş. İşte Floransa’da mutlaka görülmesi gereken yerler…
AÇIK HAVA MÜZESİ
Toskana Bölgesi’nin başkenti… Nereden mi bahsediyoruz? Floransa İtalya’nın kuzeyinde yer alan şehir, 15 ve 16’ncı yüzyılda Avrupa’yı etkileyen Rönesans’ın başkenti olarak anılır. Dünya sanat tarihine yön veren şehir, hâlâ koruduğu tarihi dokusu ve insana huzur veren sokaklarıyla en sevdiğiniz şehirler arasına girecek. Dönemin sanat, bilim ve felsefe alanında çalışan ünlü düşünür ve sanatçıları, Floransa’yı mesken edinmişlerdir. Şehirde gezerken sizin de mutlaka fark edeceğiniz üzere, dünya sanat tarihinde büyük önem taşıyan birçok yapıt bu şehirde ortaya çıkmıştır.
Leonardo Da Vinci, Michelangelo, Dante gibi birçok ünlü sanatçı ve düşünüre ev sahipliği yapan şehir, adeta bir açık hava müzesi.

MEDİCİ AİLESİ


Şehirde gezmeye başladığınız ilk andan itibaren sıklıkla ismini duyacağınız Medici Ailesi, 13. ve 17. yüzyıllar arasında İtalya’nın en güçlü ailelerinden birisiydi. Özellikle Floransa’nın tarihine çok büyük oranda yön vermiş olan Medici Ailesi, Rönesans’ın gelişimine de büyük katkılarda bulunmuştur. Tabii ki, bu gücün bir yansıması olarak da şehrin en görkemli yapılarının arasında Medici Sarayı gelir. Michelozzo Di Bartolomeo tarafından inşa edilen saray, şehir merkezindedir. Floransa’nın tarihi yapısını anlamadan önce, Medici Ailesi’ni yakından tanımak oldukça büyük bir önem taşır. Bu sebeple, sayısız tarihi eser ve müzeyi barındıran şehri gezmeye başlarken ilk durağınız Medici Sarayı olmalıdır.
NERELER GEZİLİR?
Duomo (Santa Maria del Fiore ve Vaftizhane):
Şehrin tam merkezinde bulunan, turuncu renkli kubbesiyle Floransa’nın sembolü. Duomo’nun devasa kubbesi, tamamlandığı 1463’te iskele kurulmadan yapılan en büyük kubbeydi. Vaftizhanenin bronz kapılarına Michelangelo, ‘Cennet Kapısı’ adını vermiş. Doğu Kapısı’nda, ‘Âdem ile Havva’nın cennetten kovuluşu’, ‘Kabil’in, kardeşi Habil’i öldürmesi’, ‘Yusuf’un köle olarak satılması’ gibi İncil’deki anlatıları betimleyen 10 rölyef pano kullanılmış. Duomo kompleksinde yer alan Campanile (Çan Kulesi), beyaz, pembe ve yeşil renkli Toskana mermeriyle kaplı.
Uffizi Sarayı:
Artık sanat galerisi olarak kullanılan, İtalya’nın en büyük koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Medicilerin eşsiz koleksiyonundan antik eserler Arkeoloji Müzesi’ne, heykeller ise Floransa’nın en büyük ikinci müzesi olan Bargello’ya taşınmış olup Uffizi’de tablolar kalmış. Raffaello’dan Leonardo Da Vinci’ye, Boticelli’den Michelangelo’ya kadar pek çok önemli sanat eseri, Floransa’nın sanatsal zenginliğini, kendisini keşfetmek isteyenlere sunuyor.
Piazza della Signoria:
Yerel halk ve turistlerin en popüler gezinme alanı. Deniz tanrısı ve su perileriyle sarılı Fontana di Nettuno, Medusa’nın kesik başını taşıyan bronz heykel Cellini’nim Perseus’u, Michelangelo’nun Davud heykelinin kopyası, tek parça mermerden yapılan ‘Sabine Kadınlarının Kaçırılışı’ heykeli ve Vecchio Sarayı (Palazzo Vecchio) da burada.
Palazzo Vecchio:


94 metre yüksekliğindeki çan kulesiyle, saraydan çok kaleyi andıran, Medici ailesinin ikametgâhı olarak kullanıldıktan sonra, belediye merkezine dönüşmüş. Saray’ın ‘Leylaklar Odası’, ‘Zambaklar Odası’, ‘Elementler Odası’ gibi odalarını mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Güzel Sanatlar Akademisi (Galleria dell’Academia):
1563’te Mediciler’in isteği üzerine, Avrupa’da resim ve heykel yapım tekniğini öğretmek üzere açılan ilk okul… Michalengelo’nun 5 metrelik çıplak David heykelinin orijinali de burada. Piazzale Michelangelo ve Piazza della Signoria’dakiler ise orijinalin başarılı birer kopyası…
Ponte Vecchio:

Arno Nehri üzerinde bulunan, Floransa’nın en meşhur köprüsüdür. Nehrin en dar kısmında yer alan Ponte Vecchio 14. yüzyılda tamamlanmıştır. Köprünün üzerinde çok sayıda kuyumcu dükkânı bulunmaktadır.
Piazza Della Repubblica:


Her ne kadar sanat ve Rönesans’ın kalbi Floransa’yı geziyor olsak da özellikle bir İtalya şehrine yapılan ziyaretin olmazsa olmazlarından biri de alışveriştir. Piazza Della Republica, Floransa’nın en geniş ve en ünlü meydanlarındandır.  Şehrin kalbinin attığı yer, mağazaları ve alışveriş imkanlarıyla öne çıkar. Floransa gezinizde, kendinizi bir müzeden diğerine atarken arada soluklanmak ve eşsiz İtalyan kahvesinin tadını çıkarmak isterseniz, buraya mutlaka uğramalısınız.

Ne Yenir?

Floransa’da restoranlar ki eğer kahvaltı servisi yapmıyorlarsa, genellikle öğle yemeği için açılır, öğleden sonra birkaç saatliğine kapanır ve sonra akşam yemeği için tekrar açılır. Turistik bölgelerde yer alan restoranlar tüm gün açık olsa da kentin yerlilerinin konakladığı bölgelerde bu durum daha yaygındır. Bunun dışında İtalya’ya gidiyorsanız tabii ki de yiyeceğiniz yemekler bellidir: Evet! Pizza ve makarna… Floransa’da da pizza ve makarnaya doyabilirsiniz. Peki ‘Floransa’ya özgü ne yiyelim?’ derseniz, size tavsiyemiz ricottalı dondurma! Asla pişman olmayacaksınız.

Exit mobile version