HANDEGÜL TERKEN
Kamboçya, Güneydoğu Asya’da, Çin Hindi Yarımadasının güneybatı kısmında yer almaktadır.
Son yıllarda Türkiye’den gidenlerin çok ucuza paşalar gibi yaşadıklarını duyduğumuz, tapınaklar, özgürlükler, masallar ülkesi…
Türkiye’den direkt uçuş bulunmayan Kamboçya’ya Tayland, Singapur, Malezya, Doha gibi ülkelerden aktarma ile ulaşılabiliyor. Bu aktarmalar ve beklemelerle 24 saati bulabiliyor ülkeye ulaşımınız. 2016 Ramazan ayında yolumuz bu uzak Asya ülkesine düştü. %95’i Budist olan ülkede yaklaşık 5 bin Budist tapınağı bulunmaktadır. Ancak bizi sevindiren bir husus da başkentin birçok farklı noktasında camii bulunmasıdır.
Kamboçya üniter parlamenter monarşi ile yönetilmektedir. 15 milyon nüfusun yaklaşık %2 si Müslümanlardan oluşmaktadır ve Müslümanlar bir bakan tarafından da temsil edilmektedirler. Ancak birçok Kamboçyalı gibi Müslüman halk da günlük 1 USD civarında bir gelirle fakir bir hayat sürmektedirler.
Tayland Bangkok havaalanından 1 saatlik uçuşun ardından Kamboçya’nın başkenti Phnom Penh’e ulaştık ve nemli ve sıcak hava hemen kendisini hissettirmeye başladı. Bangkok’ta gökyüzünden gördüğümüz devasa gökdelenlerin bize hissettirdiği metropol havası Phnom Pehn’de küçük bir şehir görünümü ile bizleri şaşırtsa da ülkenin henüz yakın tarihinde yaşadığı ciddi soykırım sebebi ile Tayland’ın gerisinde kalması normaldi.
Bizleri şehrin büyük otellerinden birine yerleştirseler de beklentilerin çok da yüksek olmaması gerektiği gerçeğini hatırlatmalıyım. Gece yarısı sokaklarda, parklarda ailece yaşayan insanlar, seyyar gece yemekçilerinin etrafında toplanmışlardı. Başkentte görülecek az sayıda yerden biri olan NightBazaar’ın yanı sıra, birbirinden ilginç tropikal meyveleri denemeden geçmemekte fayda var.
Ölüm Tarlaları (Killing Fields) Phnom Pehn’e 15 Km uzaklıktaki “Killing Fields” yani “Ölüm Tarlaları” ve Soykırım Müzesi 1975 yılında Pol Pot tarafından yaklaşık 2 milyon insanın acımasızca katledilişinin acı izlerini gösteriyor ziyaretçilerine. Bu acı geçmiş o yılları gören Kamboçya haklının yüzlerinden okunabiliyor.
Sakin ve güler yüzlü Kamboçya halkının yaklaşık %20 sinin 4 sene içinde katledilerek yok edilişini insanın aklı almıyor.
SiemReap
Şehre başkentten yaklaşık 5 saatlik bir yolculukla ulaşılabilmektedir. Birçok kişinin Maya tapınakları ile karıştırdığı görkemli AnkorWat Tapınakları’nı sınırları içinde barındırması sebebi ile çok sayıda turistin ilgi odağı olan şehir aynı zamanda bir tatil beldesi olarak da bilinmektedir.
AnkorWat Tapınakları UNESCO Dünya Kültürel Mirası listesinde yer alan devasa bir açık ava müzesidir. Tüm tapınakları yürüyerek gezme hayaline kapılmadan, tuk tuk kiralayarak daha az yorulabilirsiniz.
Burada belirtmek gerekir ki iyi bir pazarlıkla tüm gün sizi gezdirecek bir tuk tuku 10 USD ye kiralayabilirsiniz.
Yine SiemReap’de yer alan “yüzen kasabaları” görmeden de geçmemekte fayda var.
Kamboçya’da alabileceğiniz en büyük derslerden biri evinizdeki eşyanın %70’inin ihtiyaç fazlası olduğu gerçeğidir. Genellikle ahşap baraka benzeri bu evlerde, buzdolabı, çamaşır makinesi, tv ve hatta yatak gibi birçok eşya bulunmamaktadır.
Ulaşım büyük oranda bisiklet, Motorlu bisiklet ve tuk tuk denilen 4 kişinin binebildiği sepetli motorlu bisikletlerle sağlanmaktadır. Ancak tuk tuk ile gezerken çantanıza ve telefonunuza dikkat etmekte fayda var. Nemli ve sıcak bir iklimi olan ülkede farklı bir çok tür böcekle karşılaşabilirsiniz ve ayrıca sokaklarda gezerken karşınıza çıkan seyyar tezgahlarda bu böceklerin kızartılıp satıldığını görmeye hazır olmalısınız.
Büyükelçiliğimizin bulunduğu ülkede Amerikan Doları ile rahatlıkla alışveriş yapılabilmektedir.
