Bir vaha: PATARA

Patara; boylu boyunca uzanan muhteşem bir sahil, hemen yanı başında antik dünyanın en önemli kentlerinden biri. Kaş’a 42 kilometre uzaklıkta bulunan Likya birliğine üye olan en eski yerleşimlerden biri. Kent 10 kilometre karelik bir alanı kapsıyor. Xanthos vadisinde denize açılabilecek tek yer olması sebebiyle tarih boyunca önemli bir kent olmayı her çağda devam ettirmiş. Patara’da yapılan kazılar sonucunda yazıt ve sikkelerinde Likya dilinde bu kentin adı ‘Pttara’ olarak geçmektedir.

PATARALI NOEL BABA

Patara, M.Ö. 2. yüzyılın başında Likya’nın Seleukos Krallığı tarafından kontrol edilmeye başlamasıyla Likya’nın başkenti gibi kabul görmeye başlanır. Bu durum Patara’nın Roma’ya karşı özerkliğini ve Rhodos’a karşı da bağımsızlığını kazanmasıyla resmileşir ve Patara Likya Birliği’nin başkenti olur. Roma egemenliğine geçtikten sonra da önemini yitirmeyen kent, Roma valiliklerinin adli işlerini gördüğü bir merkez olmuştur. Roma’nın doğu eyaletleriyle bağlantısını kurduğu bir deniz üssü olarak da önemini koruyan Patara, antik dönemde 3 oy hakkına sahip 6 kentten biriydi. Bizans döneminde de gelişimine devam eden kent, Ortodoks dünyasının önemsediği Likya’nın ilk piskoposu Aziz Methodius’un burada ölmesi, Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas’ın da Pataralı olmasından dolayı Hıristiyanlarca önemli bir yer sayılmış. Ayrıca mitolojiye göre Patara Apollo’nun doğum yeridir.

ÖNEMLİ KEHANET MERKEZLERİNDEN

M.S. 43 yılında Roma eyaleti olan Likya, M.S. 74’de Pamphylia ile birleştirilerek tek eyalete dönüştürülünce de Patara başkent olmayı sürdürdü. Helenistik dönemin anıtsal yapıları süreçle paralellik gösterdi. Roma sonrasında, Apollon kehanet merkezi olarak ün yaptı. Bizans’ta da Hıristiyanlar için önemli bir merkez oldu. İmparator Konstantin’in başkanlığındaki M.S. 325’teki İznik Konsülünde Likya’nın tek imza yetkilisi Eudemos, Patara Piskoposu’ydu.

KAYBOLDU

Patara’nın bu kadar önemli bir liman kenti olmasının sebebi ise; Akdeniz’de bulunan ve Granarium adı verilen üç hububat deposundan biri Patara da bulunmasıydı. Değerli kaynakların bu liman olması ticaret gemilerinin de en uğrak yeri olmasına neden olmuştur. Zamanla ticaret gemileri altları kuma değdiği için yanaşmakta güçlük çekmeye başlamış. Antik kent, Eşen Çayı’nın ve rüzgârın getirdiği kumlar tarafından örtülmüş ve zamanla önemini kaybetmeye başlamış.

MUAZZAM ESERLER

 Kazı çalışmaları gösteriyor ki Patara Antik Kenti 2000 yıldan daha önce yapılmıştır, burada bulunan yapılar tarihi aydınlatmada önemli yeri olmuştur. Şehirde bulunan bazı yapılar şunlardır: Meclis binası, Amfi tiyatro, Tarihi deniz feneri, Patara Antik Ana caddesi, Hamamlar ve çeşitli Tapınaklar…

Patara Antik Kenti’ne giriş yaptığınızda dönemin nekropolü olan Tepecik Mezarlığı çıkıyor. Mezarlığı geçince Patara’nın tek bazilikası olan bir yapı karşınıza çıkıyor. 61×32 metre boyutlarıyla Likya’nın en erken ve en büyük bazilikalarından biri. Kentin ayakta kalan en önemli yapılarından biri Mettius Modestus ve ailesini onurlandıran Modestus Zafer Takı. 19×10 metre boyutlarındaki bu zafer takı Roma İmparatoru Traian döneminde inşa edilmiş. Bu tür zafer taklarını Roma geleneğinde bolca görüyoruz. Kentin en güney ucunda Kurşunlu Tepeye yaslanmış tiyatro, depremden sonra M.S. 147’de yeniden inşa edildi. Genel görünümün seyredildiği en güzel köşe olan Kurşunlu Tepe’nin diğer kalıntıları Vespasian Hamamı, Korinth Tapınağı, ana cadde ve antik liman yapılarıdır. Anıt eserlerin yanı sıra, 1905 yılına ait ilk Osmanlı Telsiz Telgraf İstasyonu olma özelliğine sahip külliye de görülmeye değer.

TAHIL AMBARI HALA AYAKTA

Patara, Likya birliğinde üç oya sahip altı kentten en önemlisiydi. Bu nedenle devlet büyükleri burada toplanır, bu meclis binasında toplantılarını gerçekleştirirdi. 21 oturma sırasına sahip olan meclis binası, 1400 kişinin oturabileceği kapasitedeydi.

Roma döneminde gladyatör ve vahşi hayvan dövüşlerinin yapıldığı tiyatro, Meclis binasının güneyinde yer alıyor. Tiyatro yaklaşık 6000 kişi kapasiteye sahip.

Patara Plajı’na gitmeden meclis binasının yanındaki agoranın 650 metre batısında tarihin en eski deniz fenerini görebilirsiniz. MS 60’lı yıllarda inşa edilen Neron Deniz Feneri, Patara’da bulundu. Beş katlı bir apartman yüksekliğinde olan bu yapının büyük kısmı ayaktadır. Üzerindeki Bronz yazıt deniz fenerinin imparator Nero zamanında M.S. 64,65 yıllarında yapılmıştır.

Patara Likya birliğinin en önemli limanı ve başkentiydi. Roma zamanında da öneminden bir şey kaybetmeyen Patara, doğu eyaletlerine açılan bir kapı konumundaydı. İmparator Hadrian zamanında yapılmış tahıl ambarları halen ayaktadır.

HAZIR GELMİŞKEN

Patara Antik Kenti, ‘Likya Yolu’ yürüyüşünün güzergahına yakın olsa da asıl kaçırılmaması gereken hemen yanı başındaki muhteşem kumsal. Akdeniz’in en güzel plajlarından biri ve kum tepelerinin güzelliği akıldan çıkmayacak cinsten. Bu 18 kilometrelik plaj ayrıca Akdeniz kaplumbağaları Caretta-Carettalar’ın milyonlarca yıldır yumurta bırakıp yavruladıkları ender sahillerden biri. Patara Plajı, Patara Antik Kenti’nin içinde yer almaktadır. Bu nedenle plaja girişte müzeye giriş yapar gibi giriş yapılıyor. Müze kartınız var ise ücretsiz giriş yapabilirsiniz. Bunun dışında günübirlik giriş ücreti ise 24 TL.

MECLİS BİNASI

Likya birliği şehirlerinin temsilcilerinin buluştuğu bu meclis Fransız düşünür Montaigne tarafından tarihteki en iyi demokrasi örneği olarak gösterilmiştir. Birleşik devletler kurulurken esinlendiği bu meclis binası TBMM’nin katkısıyla restorasyonu tamamlanmış ve ziyarete açılmıştır.

“DENİZ FENERİNİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında, Türkiye’nin 2020 Turizm Yılı temasının, Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti olduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020’nin ‘Patara Yılı’ ilan edildiğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, günümüze kadar ulaşan tek deniz fenerinin de Patara’da olduğunu belirterek, “Bu deniz fenerini de yine en kısa sürede ayağa kaldırmayı planlıyoruz. Şehir kapısından su yollarına kadar daha pek çok nadide özelliğiyle Patara’yı, ülkemizin tarihi zenginliğini dünyada temsil edebilecek bir yer olarak gördük. 2020 Patara Yılı’nın ülkemize ve turizm sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Exit mobile version