Çevre Bilinci İçin Okunması Gereken Kitaplar

“Bitki zekası ile insanlık nasıl büyük adımlar atabilir? Peki, ekofobiyi nasıl aşarız?” gibi sorularla önce mucizelere tanık olup, ardından uygulanabilir bilgiler edinebileceğiniz en iyi kitapları listeledik.

 

Türk İşi Minimalizm adıyla çeşitli mecralarda yayınlar yapan Hale Acun Aydın’ın “Sadeleşerek Özgürleş” kitabında, daha sade ve sürdürülebilir bir yaşama dair pek çok kavrama da açıklık getiriyor. Yazarın dağınıklıktan düzene, karmaşadan dinginliğe uzanan bu yolculuk boyunca kendi dönüşüm hikâyesini de anlattığı kitap, daha sade bir yaşam tarzına sahip olma arayışlarının iklim krizi bağlamındaki bireysel sorumluluklarımız ve toplumsal dönüşümle nasıl ilişkilenebileceğini de ayrıntılı bir biçimde tartışıyor.

Kimin yanındasın? Kökleri dünya savaşlarına dayanan zehir kartellerinin ve yaşamı patent altına almaya çalışan devasa holdinglerin mi, yoksa küresel tohum tekellerine karşı durmak için tohum bankaları oluşturarak doğanın zenginliğini cömertçe paylaşanların mı? Küresel kumarhanelerde insanlığın servetini masaya süren hırsız baronların dijital ve finansal imparatorluklarının mı, yoksa sadece %1 için değil, toplumun %99’u için çalışan ekonomiler yaratmayı etik, ekolojik, ekonomik ve insani bir zorunluluk olarak görenlerin mi? Vandana Shiva 1’e Karşı Birlik adlı bu kitabında bizi tarafımızı seçmeye çağırıyor.

Yeryüzünü Öpmek, tercih ettiğimiz gıdalar ve beslenme alışkanlıklarımız üzerinden modern tarım sisteminin çarpık işleyişini ve gıdanın temel unsuru olan toprağı nasıl yok ettiğimizi sarsıcı ve sahici bir dille anlatıyor. Günümüzde tarım alanlarındaki toprak kaybı alarm verici seviyelere ulaşmış vaziyette. Erozyon doğanın yerine koyma kapasitesinden on kat daha hızlı gerçekleşmekte. Kimyasal tarım zehirlerinin yoğun kullanımı, toprağın aşırı sürülmesi ve monokültürlerin öne çıkması bereketli toprakların zengin biyoçeşitliliğini silip atıyor ve birbiriyle bağlantılı pek çok çevre sorununa sebep oluyor. Bu çevre sorunlarına çözüm olan, Paris Antlaşması’nı ve yaşanan süreci okura anlatırken bu antlaşmanın, doğa için ve dolayısıyla tüm canlılar için ne kadar hayati öneme sahip olduğunun altını çiziyor. Ancak bu kitap, gıda sistemimizin en çirkin yönlerinden bir kısmına ışık tutarken bile asla kötümserliğe yenik düşmüyor. Bilakis, Tickell’in ifadesiyle, “içinde yaşadığımız gezegenin biyolojik matrisindeki etkin rolümüzü yeniden öğrenmek ve tam anlamıyla kavramak için eşsiz bir fırsat” sunuyor.

Bitkilerinizi yakından tanımaya ne dersiniz? Kendi gizemli dünyalarında aslında her biri oldukça gelişmiş ve dünyanın esas hakimleri. Şimdi gezegenimizdeki tüm bitkilerin de gayet zeki ve iletişim kurabilen canlılar olduğunu düşünün. Ayrıca tıpkı birer insan gibi her birinin birbiriyle konuştuğunu, ailesini, akrabalarını tanıdığını ve farklı karakter özelliklerine sahip olduğunu da… Bitkilerin dünyasında da bazıları fırsatçı, bazıları cömert, bazıları dürüst, bazıları manipülatör bazıları kırılgan ve bazıları ise gamsız karakter özelliklerine sahiptir. Ancak tek özellikleri bunlardan ibaret değil; kendilerine yardım edenleri ödüllendirirken zarar verenleri de cezalandırmayı ihmal etmezler. İnsan merkezciliği bir kenara bırakıp daha zengin ve muhteşem bir dünyaya adım atmayı sağlayan bu kitabı okuduğunuzda tanıdığınız bu yeni dünyadan eskisi gibi çıkamayacaksınız.

Exit mobile version