Bu bağ aynı zamanda çocuklarımızın kurallarımıza kendi istekleriyle uymalarının tek sebebidir. Ebeveynlerine güçlü bir şekilde bağlı olan çocuklar, iş birliğine açık olurlar. Kendileri için en iyinin ne olduğunu bildiğimize güvenir, daima yanlarında olduğumuzu bilirler.
Çocuğunuza sabah uyandığınızda, hoşça kal derken, tekrar bir araya geldiğinizde, akşam yatarken sarılın. Ergenlikteki çocuğunuz kapıdan içeri adım attığında ilk iş olarak sarılma girişimlerinize olumsuz yanıt veriyorsa eğer, yaşı büyük çocuklar söz konusu olduğunda bağlantı kurabilmek için yavaş ve dikkatli bir şekilde hareket etmek gerektiğini hatırlayın. Soğuk bir içecekle sakinleşmesini sağlayın ve hafif fiziksel temaslarla sohbet etmeye başlayın.
Çocuklar bir şeyden diğerine geçiş yaparken zorluk yaşarlar. Çocuğunuzun gözlerinin içine bakarak, adını söyleyerek ve biraz kıkırdamasını sağlamak için onunla oyun oynayarak geçiş boyunca kendini idare edebilmesi için ihtiyacı olan içsel kaynaklara eriştiğini garantileyebilirsiniz. Uyanma vakti geldiğinde çocuğunuza beş dakika boyunca sarılarak, uykudan giyinme ve diş fırçalama gibi yürütme işlevlerine geçişini kolaylaştırabilirsiniz.
Kahkaha ve eğlence, her ikinizde de endorfin ve oksitosin hormonlarını uyararak çocuğunuzla temas halinde olmanızı sağlar. Oyun oynamayı günlük bir alışkanlık haline getirmek, çocuğunuza yalnız hissetmesine ve bu yüzden daha fazla yaramazlık yapmasına neden olacak endişeleri aşması için bir şans verir. Ve oyun, çocukların işbirliğine olan heveslerini arttır.
Çocuğunuzu dinlerken telefonunuzu ya da çalan müziği kapadığınızda, çocuğunuz ebeveynleri için ne kadar önemli olduğunu hissedecek ve emin olun ki bunu hayatı boyunca unutmayacaktır. Bu durum özellikle araba içerisinde çok önemlidir; çünkü arabada göz temasından yoksunluk baskıyı azaltarak çocukların daha rahatça açılmalarını ve düşündüklerini paylaşabilmelerini sağlar.
Her gün, her çocuğunuz için ayrı ayrı 15 dakika. Bu süre boyunca hem kendinizin hem çocuğunuzun isteklerini değişimli olarak yapmaya çalışın. Onun günlerindeyken, siz yalnızca sevginizi gösterin ve bırakın çocuğunuz yönlendirsin. Kendi günlerinizde ise zamanı aktivitelerle doldurma dürtüsüne direnin. Bunun yerine çocuğunuzun sorunlarını çözmesini yardımcı olacak tedavisel oyunlar oynayın.
6. Duyguları hoş karşılayın
İlişki dinlemeyle başlar. Kimi şeyleri çocuğunuzun bakış açısından görebilme alışkanlığı çocuğunuza saygıyla yaklaşmanızı ve karşılıklı fayda sağlayacak çözüm arayışlarınıza girmenizi sağlayacaktır. Çılgına dönmenize sebep olan davranışların ardındaki nedenleri görmeniz kolaylaşacaktır. Aynı zamanda empati kurmayı öğrenerek kendi duygularınızı kontrol etme konusunda da gelişeceksiniz.
Çocuğunuzla anı paylaşın; çilekleri yemeden önce koklamasına izin verin, ellerinizi akan suyun altına koyun ve birlikte akan suyunu serinliğini hissedin. Saçlarını koklayın, kahkahasını dinleyin. İçinde olduğunuz anın görkeminde bağlanın.
Karanlıkta sarılıp sohbet edebilmek adına çocuğunuzun yatma vaktini biraz erkene alın. Bu samimi, güvenli anlar, çocuğunuzun anlatmak istemediği sorunlarını yüzeye çıkarmasına teşvik eder. O anda yapabileceğiniz bir şey olmasa da yalnızca dinleyin. Duygularını tanıyın. Ona endişelerini ve korkularını anladığınızı, yarın birlikte çözüm arayacağınızı söyleyin.