Duygusal Dağınıklıktan Kurtulmanın 5 Yolu

Duygusal dağınıklık terimini daha önce duymuş muydunuz? Duygusal dağınıklık, duygusal bağ kurduğunuz ancak ihtiyaç duymadığınız, kullanmadığınız ya da uzun zaman da kullanmayacağınızı düşündüğünüz eşyaları saklamak, evinizde barındırmak anlamına geliyor. Şimdi bir düşünün, sizin evinizde de fark etmeden duygusal dağınıklık oluşturan eşyalar var mı?

Duygusal dağınıklığa en çok sebep olan eşyalar arasında hediyeler, alınan hediyelik eşyalar, notlar, miras kalan parçalar yer alıyor. Her alışkanlık gibi duygusal eşyalardan kurtulmak da duygusal bir bağ yarattığı için çoğu zaman güç oluyor. Bu eşyalardan ayrılmak ne kadar güç olsa da bir düşünün, evinizde yarattıkları karışıklık ve strese gerçekten gerek var mı?

İşte, duygusal dağınıklıktan iyi hissederek kurtulmanı yolları!

Saklamaya değer eşyaları belirleyin

Bir eşyayı saklamaya karar verdiğinizde kendinize sorun: Tam olarak neyle duygusal bir bağ kuruyorum? Çünkü muhtemelen nesnenin kendisiyle değil, kişi/kişiler, yer veya zamanla olan ilişkisi ile değer biçiyorsunuz. Belki bu güzel anıyı, bir nesne olmadan da hafızanızda saklayabilirsiniz. Ne dersiniz? Unutulmayacak bir anıysa hafızanızın bir köşesinde her zaman yeri olacak zaten. Ancak, nesnenin kendisini gerçekten seviyor ve değer veriyorsanız bu nesne dağınıklık oluşturmaz ve saklamaya değer bir eşya olarak görülebilir. Bu iki ayrımı yapmak için çaba gösterin.

Hediyeler, sadece hediyedir. Dağınıklık oluşturmasına izin vermeyin!

Çoğumuz hediyelerin saklanması gerektiğini düşünürüz. Aslında bizde etki ettiklerinden değil de birine vermenin ya da atmanın hediye eden kişiye ayıp olacağını düşündüğümüzden yıllarca bir köşede saklarız. Aslında belki de hediye eden kişi bunu hiç düşünmeyecek, unutup gidecektir. Ayrıca hediye eden kişinin yıllarca saklamanızı beklemesi de pek adil değil, değil mi? Hediye artık sizin ve istediğinizi yapabilirsiniz. Size ait bir şey için başkasının duygusunu üstlenmeyin, başkalarının yerine düşünmeyin. Bu yüzden, hediyelerin gerçekten durmasını istiyorsanız, kullanıyorsanız tabii ki evinizde kalabilir. Ancak duygusal dağınıklık oluşturuyorsa bu eşyaların evden çıkmasının zamanı çoktan gelmiş olabilir.

Dijital bellek kullanmanın yararına odaklanın

Eski belgeler, fotoğraflar, kağıt kopyalar ne kadar çok yer kaplıyor değil mi? Aslında ihtiyacınız yoksa bu belgeleri fiziksel olarak saklamaya gerçekten gerek var mı? Kutu kutu belge ve fotoğraf saklamak yerine dijital olarak tarayın ve belleğe kaydederek saklayın. Bu, dosya ve kağıt yığınlarını azaltarak alandan tasarruf ederken duygusal dağınıklıktan da kurtulmanızı sağlayacak.

Aile yadigarı eşyaları gözden geçirin

Aile yadigarı eşyalar herkes için önemlidir. Ancak gerçekten beğenmediğiniz, kullanmadığınız, uzun süre de kullanmayacağınızı düşündüğünüz aile yadigarı eşyaları evin bir yerine saklayıp dağınıklık yaratmaya gerek var mı? Tabii ki, bu eşyaları atın, bağışlayın demiyoruz. Ancak ailenizde bu eşyayı sizden daha çok beğenecek, severek kullanacak biri olabilir mi? Düşünün, ailenizle bu fikri paylaşın ve kullanacak olan kişiye hediye edin. Bu sayede, aile yadigarı eşyanız hep sizinle kalacak.

Değiştirin, dönüştürün, kullanılabilir hale getirin

Kullanmadığınız bir nesneyle ciddi anlamda duygusal bağınız var ve asla vazgeçemiyor musunuz? İşte tam bu noktada eşyaları değiştirip dönüştürmek en iyi çözüm olacaktır. Duygusal değerini bozmadan, sevdiğiniz, uzun süre kullanabileceğiniz ya da daha işlevsel hale getirebileceğiniz bir değişim planlayın. Örneğin; değerli bir taşa sahip yüzüğünüz var. Çok değer veriyor, seviyor ancak parmağınıza küçük olduğu için kullanamıyor musunuz? Bu değerli eşyayı nasıl dönüştürebileceğinizi düşünün. Kolye yapabilir, işleterek yeniden yüzük veya küpe haline getirebilirsiniz.

Artık, duygusal dağınıklığın ne demek olduğunu, duygusal dağınıklıktan nasıl kurtulacağınızı biliyorsunuz. Hadi, siz de kenarda köşede kalan, elinizi oyalayan eşyalardan bir an önce kurtulun, rahatlığın keyfini çıkarın!

Exit mobile version