Fedakar bir vatan evladı: ÖMER HALiSDEMiR

Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir  4 mart 1974 de dünyaya gelmiş, yıllarını vatan için adamış bir vatan cengaveri, mangal yürekli, korkusuz, kahraman  şehidimiz…

Ömer Halisdemir, (4 Mart 1974, Çukurkuyu, Bor, Niğde – 16 Temmuz 2016 [5], Ankara), Türk asker. 2016 Türkiye askerî darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevliyken, komutanlığı ele geçirmeye kalkışan darbe yanlısı Tuğgeneral Semih Terzi’yi alnından vurarak öldüren koruma astsubayıdır. Kendisine “vur” emrini Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı vermiştir.

Yedi çocuklu bir aileden gelen Ömer Halisdemir çocukluğunu Niğde’nin Çukurkuyu beldesinde geçirmiştir. Çukurkuyu’da okul sonralarında çobanlık yapmıştır. Hatice Halisdemir ile olan evliliğinden Elifnur ve Doğan Ertuğrul adlarında iki çocuk sahibi olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yurt içinde ve yurt dışında görev yapmıştır. Babası Hasan Hüseyin Halisdemir’in aktardığı bilgiye göre, vurduğu komutan Semih Terzi ile Afganistan’da birlikte görev yapmıştır.

Vefatı: 2016 Türkiye askerî darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı’na girmeye çalışan Özel Kuvvetler komutan yardımcısı Tuğgeneral Semih Terzi’yi, Özel Kuvvetler komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’dan aldığı emir üzerine alnından vurarak öldürmüştür. Semih Terzi’nin korumaları da Ömer Halisdemir’i 30 kurşunla öldürmüşlerdir. Daha sonra ise askeri darbe yanlısı iki subay öldürülmüş, 36’sı ise teslim alınarak Gölbaşı Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklanmıştır.  Çeşitli basın kaynaklarında çıkan haberlerde Halisdemir’in “darbe girişimin seyrini değiştiren isimlerden” biri olduğu ifade edilmiştir. Fransız haber ajansı AFP, 24 Ağustos 2016 günü başlayan Fırat Kalkanı Operasyonu’nun Ömer Halisdemir tarafından öldürülen Semih Terzi ve bazı komutanlarca 2 yıldır engellenmeye çalışıldığını iddia etmiştir. Bu operasyona katılanÖzel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı askerler ise üniformalarına “Şehit Ömer Halisdemir” yazan apoletler takmıştır.

MİRASI;

Vurulduğu nokta özel bir kaplama ile koruma altına alınmış ve çiçeklerle süslenmiştir. Dursun Ali Erzincanlı, Halisdemir’in öldürülmesi sonrasında kendisine atfen “30 Kuş” adlı bir şiir yazdı ve bu şiire Ekrem Aydın’ın yönetmenliğinde Başiskele’de bir klip çekildi. Ömer Halisdemir’i anlatan “30 Kuş” adlı şiirle aynı isme sahip bir kısa bir film de yapıldı. Halisdemir’in adı 20 Ağustos 2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından memleketi olan Niğde ilindeki devlet üniversitesine verildi. Daha sonra ise Mersin ilinin Toroslar ilçesindeki Şehitler Parkı’na kaide ve gövde uzunluğunun toplamı 4.60 metre olan bir heykeli dikildi ve 30 Ağustos 2016 tarihinde açılışı yapıldı. Vefatından sonra birçok meydan, cadde, okul ve öğrenci yurdu gibi yerlere kendisinin adı verilmiştir. Ayrıca memleketi olan Niğde’de kendisi için bir hatıra ormanı oluşturulmuştur.

ARKADAŞININ AĞZINDAN ÖMER HALİSDEMİR

Ankara’da Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda darbeci generali vurduktan sonra şehit edilerek darbenin önlenmesinde kahramanlık hikayesi yazan Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in eski silah arkadaşı Abdullah Çelik, “ağabey” olarak tanımladığı komutanının kahramanlığıyla gurur duyuyor.

Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda uzman çavuş olarak görev yaparken ailevi nedenlerle 2,5 yıl önce istifa etmek zorunda kalan ve Niğde’nin Bor ilçesi Çukurkuyu Belde Belediyesinde çalışan Çelik, eski komutanı şehit Halisdemir ile 2 yıl birlikte hizmet verdiklerini söyledi.

Çelik, Halisdemir’i beldeden tanıdığını ancak Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndaki görevi sırasında daha samimi olduklarını, birlikte Kuzey Irak, Şırnak ve Silopi’de görev yaptıklarını ifade etti.

‘’TARİH YAZDI’’

Halisdemir’in, darbe girişimi sırasında kahramanlık sergileyip adeta tarih yazdığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:  “Büyük bir kahramanlık yaparak şehadet şerbetini içti, şehit oldu. Üzülüyoruz. Kendisi örnek alınacak kişiydi, tarih yazdı. Bence çok büyük bir iş yaptı. Özel Kuvvetler Komutanlığı alınmadı. Neden alınmadı, Ömer Halisdemir sayesinde. Karargah binasını teslim etmediği için Özel Kuvvetleri ele geçiremediler. Ömer ağabey, Zekai Aksakallı paşamızdan aldığı emir doğrultusunda, darbeci Tuğgeneral Semih Terzi’yi vurarak, büyük bir olayın önüne geçti.”

‘’TUĞGENERALİ VURMAK HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL’’

Çelik, kahraman şehidin hiç tereddüt etmeden şehadete yürüdüğüne dikkati çekerek, “Öleceğini bile bile kendisine verilen emri hiç tereddüt etmeden layıkıyla yerine getirdi. Bir tuğgenerali vurmak her babayiğidin harcı değil. Sonuçta o dakikada insanın aklına her şey gelir. Evli, iki çocuğu var. İsteseydi geri çekilebilirdi, görmezden de gelebilirdi ama Ömer ağabey öyle biri değildi” dedi.

Halisdemir’in, şehit olmadan bir hafta önce beldeye ev yaptırmak için geldiğini, kendisiyle sohbet ettiklerini belirten Çelik, şöyle konuştu:

“Eğitime gideceğinden bahsetti. ‘Uzun sürecek, 6 aylığına gideceğim’ dedi. ‘Ağabey, ne gereği var, zaten emekliliğin yaklaştı, gençler gitsin. Zaten sen alacağın bütün eğitimleri aldın’ dedim. O da ‘Dünyada ilk defa verilen eğitim, buna gitmem lazım’ dedi. Sonra Ankara’ya gitti, 2 gün sonra tekrar aradı, evle ilgili konuştuk. Sonrasında bu olay gerçekleşti. Hala inanamıyorum. Bana hep ‘dikkatli ol, uyanık ol’ derdi, nasihat ederdi. İşi yönünden aşırı titiz ve disiplinliydi. Herkesin de öyle olmasını isterdi. Yürüyüşüyle, oturuşuyla, kalkışıyla örnek bir askerdi. Koskoca tümende Ömer Halisdemir’i tanımayan yoktu.”   Hürriyet /02 Ağustos 2016

BİR GAZETECİ GÖZÜYLE ÖMER HALİSDEMİR

Aydınlık yazarı ve eski asker Oktay Yıldırım,  köşesinde 15 Temmuz Cemaat’in darbe girişimi gecesi silahıyla darbecilere direnen ve hayatını kaybeden Astsubay Ömer Halisdemir’in hikayesini yazdı.

ÖLMEZLER YOLUNDA BİR EKSİK VAR

Genelkurmay Başkanlığı’nda bir Ölmezler Yolu vardır. Orada Türk tarihinin önemli kırılma noktalarına imza atarak adlarını ölümsüzleştirmiş askerlerin ve devlet adamlarının büstleri bulunur.

Gelecek kuşaklara bırakılacak bir derstir. Yeri geldiğinde insan omuzlarının, o koca tarihi nasıl sırtlandığını yeni nesillere unutturmamak içindir.

Ve orada bir kişi, bir millet fedaisi eksiktir. Astsubay Ömer Halisdemir, tarihini borçlu olduğu atalarına layık olmuştur. Kuşkusuz çok sayıda subay, astsubay ve asker Amerikancı FETÖ kalkışmasına karşı koydu, ama O’nun eylemi Türkiye’nin kaderini değiştirdi.

SON NÖBET

Seçilmiş 10 kişi tarafından tutulan Kuvvet Koruma Astsubaylığı nöbeti 15 Temmuz gecesi Ömer’indi. Nöbeti devraldığında bunun en son ve en şanlı nöbeti olacağını kendisi de bilmiyordu.

Zekai Aksakallı Paşa’nın en güvendiği silah arkadaşlarından biriydi. Zekai Paşa birlikteki hareketliliğin ve Diyarbakır’dan gelmek üzere havalanan helikopterin bir darbenin en önemli adımları olduğunu öğrenmişti. Onu da ortadan kaldırmaya çalışmış, aracına saldırmışlardı, ama takibi atlatmıştı.

Hemen Ömer Astsubayı aradı. Durumu anlattı ve son derece cesur bir emir verdi. Karargâh ne pahasına olursa olsun korunacak, girmeye çalışan kim olursa olsun vurulacaktı.

Ömer’in aldığı emirlerin içinde sonucu en kesin olan buydu. Attığı her adımda şehit olacağını biliyordu, ama tereddüt bile etmedi.

HASAN TAHSİN GİBİ TEK BAŞINA

Karargâhın girişine yöneldi.

Helikopterin gelişini ve grubun karargâha doğru yaklaşmasını bekledi.

Karşısında vatana ihanet halinde bir general ve gözleri hurafelerle kapanmış eski silah arkadaşları vardı. Hepsi tepeden tırnağa silahlıydı ve öldürmeye azmetmişlerdi…

Ömer, tek başınaydı.

Tek silahı belindeki tabancasıydı…

O, bedenini kapı yapmıştı artık Özel Kuvvetlere, aşılamazdı. “Komutanım emir var, giremezsiniz” dedi ama karşısındakiler laftan anlayacak gibi değildi. Silahlarına davrandılar.

Ve o anda…

Kimse ne olduğunu anlayamadan, üç el silah sesi duyuldu.

“Artık komuta bende” diyerek karargâha girmek isteyen Semih Terzi bir başından, iki de göğsünden aldığı üç ölümcül yarayla yığıldığında, aslında yerle bir olan Amerikan işgal planlarıydı.

“KAFASINA DA SIKIN”

Ömer Astsubay o anda yaşanan şokun da etkisiyle grubun içinden birkaç kişiyi daha vurabilirdi kuşkusuz. Ama vurmadı. Çünkü o grubun içinden bazılarının, ne için geldiklerinden haberi olmayabilirdi. “Haydi göreve” denilerek getirilmiş olabilirlerdi.

Oysa bazıları ne için geldiğini çok iyi biliyordu. Binbaşının silahından çıkan mermilerle yere yığıldı Ömer astsubay. Aynı anda diğerlerine seslendi Binbaşı, “Kafasına da sıkın, belki ölmemiştir.” Gözleri dönmüş gibiydi hepsinin, sanki içlerinde bir yerdeki bir düğmeye dokunulmuş ve onlar bu zamana kadar oldukları kişiliklerden birer birer sıyrılmış, başka biri olmuşlardı. Sanki ateş ettikleri kendi silah arkadaşları can yoldaşları, zorla girmeye çalıştıkları da kendi karargâhları değildi…

Kalabalığın içinde bulunanlardan bir kaçı yerde yatan Ömer astsubaya tekrar ve arka arkaya ateş açtı. Başına ve gövdesine otuza yakın mermi girdi birkaç metreden… Mermiler bile utanmıştır ama tetiği çekenler utanmadılar tepeden tırnağa yürek olan bir bedeni, çelik kaplı kurşunlarla doldurmaktan…

MİLLET FEDAİLERİ

O, bu kurşun yaralarını alırken komutanı Zekai Aksakallı vatansever silah arkadaşlarını topluyordu evlerinden. Herkes, tabanca, av tüfeği ne bulursa kaptı koştu. İrfanlı’dan gelen timle birlikte karargâhı geri almak için saatlerce çatıştılar.

Sabah saatlerinde isyancılardan sekiz kişiyi öldürüp, diğerlerini de sağ ele geçirerek birliğe girdiklerinde Zekai Aksakallı bütün heybetiyle karargâhın girişinde yerde yatan Ömer astsubayın yanına gitti.

Silah arkadaşının, kanıyla kırmızıya boyadığı betonun üzerinde yatan cansız bedenini kucaklayıp öptü. Ona bir söz verdi. O sözü sadece oradakiler duydu.

Astsubay Ömer Halisdemir, düzmece davalarla Türk Ordusu’nu ve Türk Devleti’ni hedef alan bir müstebite kulluk eden bir başka generali, komutanından aldığı emirle vurdu.

Eğer vurmasaydı ve o general Özel Kuvvetler karargahını ele geçirseydi, Türk devleti, ABD maşası FETÖ tarafından yıkılacaktı.

Ömer Astsubay da milletin kaderini değiştiren büyük bir kırılma noktası yaratmıştı…

ÖLMEZLER YOLU’NDA BİR KİŞİ EKSİK

Ömer Halisdemir’in aziz naaşı vatan toprağına verildi, ama ismi ve eylemi hepimizin aklında, vicdanında ölümsüzleşti.

Artık yeri Ölmezler Yolu’dur.

Oraya, kendisi gibi kahraman atalarının yanına heykeli dikilmeli ve hayatı askeri okullarda ders olarak öğretilmelidir. Özel Kuvvetler kışlası artık Şehit Astsubay Ömer Halisdemir kışlası olmalıdır.

Ki, yeni nesiller gelecekse bu ihanetin üzerine, Amerikan ekmeğiyle semiren sümüklü bir vaizin izinden değil, Astsubay Ömerlerin izinden gelsin…

İnsan omuzlarına koca bir tarihin yükünü alanlar, nasıl ölümsüzleşir görsünler…

Ruhun şad olsun, hiç el sıkışmadığım kardeşim, silah arkadaşım.”  25 Temmuz 2016  /  ÇAĞDAŞSES

BABA HÜSEYİN HALİSDEMİR ÜZGÜN AMA GURURLU

Niğde’nin Çukurkuyu beldesinde yaşayan  Hasan Hüseyin Halisdemir’in 7 çocuğundan biri olan Ömer Halisdemir’i babası şöyle anlattı:

Taziyeye gelen komutanları ve birlikte çalıştığı silah arkadaşlarından aldığı bilgilere göre, oğlunun kahramanca savunduğu özel kuvvetler birliğini teslim etmediğini anlatan Halisdemir, “Çalıştığı 270 kişi ziyarete geldi. Anlattıklarına göre oğlum eğer olduğu yeri, darbeci komutana teslim etseymiş Özel Kuvvet Komutanlığı tamamen yok olacakmış. Vurduğu komutanla beraberAfganistan’da çalışmışlar. Çocuğuma plan kuracaklarmış yavrum da planı çözmüş. Vatan sağ olsun. Vatan için yetiştirdik, vatana da verdik, gerçekten çok gururluyum.” dedi.

ANKARA’YI YOK EDECEKLERMİŞ

Şehit babası Halisdemir, şöyle devam etti:

“Devletin ağır silahları, helikopteri, her şeyleri oradaymış. O birliği de aldıktan sonra Ankara’yı yok edeceklermiş. Vurduğu komutan oraya geldiğinde birliği teslim alacağını söylemiş. Oğlum da ‘komutanım bize böyle bir emir gelmedi, ben sizi içeriye alamam’ demiş. Oğlumun bir eli belindeki silahındaymış, telefonla komutanıyla görüşmüş ‘komutanım baskın var siz ne diyorsunuz’ demiş. Komutan da ‘Ömer gereken müdafaayı yap’ demiş, ondan sonra vurmuş. Vurduktan sonra arkadan bir bölük daha gelmiş çocuğumu şehit etmişler.”

EN SON 15 TEMMUZ’DA KONUŞTUK

Oğlunun telefonla kendilerini sık sık aradığını ifade eden acılı baba, en son 15 Temmuz’da konuştuklarını dile getirdi.  Oğlunun Çukurkuyu’da ev yaptırmak istediğini, bunun için bankadan kredi çektiğini, cumartesi günü Niğde’ye gelmeyi planladığını anlatan Halisdemir, “Annesi rahatsız olduğu için 2-3 günde bir arardı. Cuma günü balkonda oturuyordum, telefon etti. ‘Baba bankadan kredi çektim, bugün nöbetim var, cumartesi günü yola çıkar pazar günü gelirim, komutanımdan 1 gün izin aldım, salı günü döneceğim, çarşamba günü yurt dışı görevim var’. dedi. Ben de yolda kaza filan olur diye gelmesini istemedim. ‘Baba yola çıkacağım, belki 6 ay dönemem, görevdeyim’ dedi. Milletimi kurtarmış, vatanımı kurtarmış, bir çocuk feda etmişim. Allahıma dua ediyorum bana da böyle bir çocuk verdiği için. Acısı çok fazla ama yavrum kurtarmış.”

BENİ AYAKTA TUTAN ÇOCUĞUMDU!

“Çocukluğunda çok başarılı bir çocuktu. Hayvanları, doğayı çok severdi. Bütün okulları başarıyla okuyordu. Okuldan eve geldiğinde ve boş zamanlarında bana yardımcı olurdu. Hayvanları otlatırdı. Çok güçlü bir yapısı vardı. Benim en çok güç aldığım destek aldığım çocuğumdu. Nasıl ki çocukken işte güçte en büyük yardımcımsa meslek sahibi olduğunda da en büyük destekçim oldu. Kardeşlerini çok severdi. Onlar için çok şey yaptı. Bütün kardeşlerine sahip çıktı. Beni ayakta tutan o çocuktu” dedi.

ŞEHİDİN GERÇEKLEŞMEYEN HAYALİ

Kahraman şehidin hayalini gerçekleştiremediğini de anlatan baba Halisdemir, “Oğlum iki yıl sonra emekli olacaktı. Tek hayali ise emekli olduğunda köye dönmekti. Köyde kendisine bir bahçe yapmıştık. Buraya bir ev yapıp burada yaşamayı hayal ediyordu. Köyünü, arkadaşlarını çok seviyordu. Ne yazık ki bu hayalini gerçekleştiremedi. Her defasında emekli olunca köye döneceğim, burada yaşayacağım diyordu” ifadelerini kullandı.

“YAŞANACAKLARI HİSSETTİ”

15 Temmuz gecesi yaşanacakları oğlunun hissettiğini söyleyen baba Halisdemir, “Her fırsatta bizi arıyordu. Mutlaka her gün görüşüyorduk. En son gün görüştüğümüzde sanki yaşananları hissetmiş gibi bana içinde kötü bir his olduğunu söylemişti. Ben de içini ferah tut oğul diye teselli etmiştim. Olayları duyup şehit olduğunu öğrenince ilk aklıma gelen bu sözleri oldu. Şimdi oğlumun yerine beni kabul etseler bu yaşta görevi kabul ederim. Her yerde de görev yaparım” dedi.

KARDEŞİ: HERKES AĞAÇ DİKSİN İSTERDİ

Şehit astsubayın kardeşi Soner Halisdemir de ağabeyinin doğayı çok sevdiğini belirterek, “Hep şunu derdi, ‘bir vatandaş bir tane ağaç diksin en büyük isteğim bu’. Şehitliğe dikilen çam ağaçları yetiştirmek ve ev yaptırmak için arsa almıştı. Beraber gittik çam fidesi aldık” diye konuştu.

Ağabeyi Doğan Halisdemir ise kardeşiye gurur duyduğunu ifade ederek, “Çukurkuyu’nun, Niğde’nin, Türkiye’nin şehidi. Allah devletime milletime zeval vermisin. Türkiye’nin, özel harekatın gururu. Kahramanlık kolay değil, bir şey diyemeyiz. Türkiye kahraman diye ilan ediyorsa… benim için kahraman zaten kardeşim. Bir askerin görevi neyse, ne gerektiriyorsa onu yapmış. dedi.

“Babam hepimİzİn kahramanı”

Kahraman şehidin 17 yaşındaki kızı Elifnur babasının resmini elinden bir an olsun düşürmedi. Elifnur, “Babam vatanı için hayatını feda etti.Onunla gurur duyuyoruz. O hepimizin kahramanı” dedi.   

“Şerefinle başladığın mesleği şerefinle bitirdin”

Şehidin kız kardeşi Ganime Halisdemir ise, şehit haberini aldıktan sonra sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Ganime Halisdemir yaptığı paylaşımda şunları ifade etti: Abim tek başına Türk Milletinin kaderinin seyrini değiştirmiştir.

Şehadet şerbetini içmeyi rabbim nasip etti yiğit kardeşime. Benim abim kahramanca Türk Milletinin vatanına sahip çıktı.Sıra Türk Milletinin şehidine sahip çıkma zamanıdır. Yiğit abim, onurumuz,gururumuz;”Şerefinle başladığın mesleğini şerefinle bitirdin.”

YEĞENİ KADİR TAŞ

O çok değişik bir yapıya sahipti seçilmişti bence hayatı ev ve iş arasında geçiyordu,vatanı  söz konusu olduğunda hiç düşünmeden harekete geçerdi,gözü kara idi.Ben onun hiçbir görevden kendini geri çektiğini bilmem.Hayatını görevine adamıştı,yaklaşık 5-6 sene eğitimci olarak görev yaptı ,inanıyorum ki onun yetiştirdiği vatanperverler ondan bayrağı teslim aldı.O’nun  tek ideali vatana faydalı olabilmekti.

Yaşasaydı altı aylığına özel bir göreve gidecekti. En son da özel hareket atışında görev yapmıştı. Arkadaş çevresi de her zaman söylemiştir,biz onun gibi asla olamayız,onun hayatı ya atış taliminde , ya görevde geçmiştir.

“ÇOBANLIK YAPARAK OKUDU”

Ömer Halisdemir’le çocukluk arkadaşı olan Çukurkuyu Belde Belediye Başkanı İleri Koçak ise “Kahraman okul arkadaşımın çok zor çocukluk ve öğrencilik yılları geçti. Çobanlık yaparak okumaya çalıştı. Her sabah 5’te kalkarak okula gitmek zorunda kalırdık. Okuldan gelince de kahraman şehidimiz çocukluk arkadaşım Ömer Halisdemir çobanlık yapardı. Hafta sonu tatillerinde, yaz dönemlerinde bütün vakti çalışmakla geçerdi. Tek isteği de bir an önce okuyup bir devlet memuru olmaktı. Çünkü şartlar onu gösteriyordu. Onun yükü büyüktü. Meslek sahibi olup sadece kendisini kurtarmak değil, ailesine kardeşlerine de destek olmak istiyordu ve öyle de oldu. Dün kardeşleri için ailesi için kendini feda eden kahraman şehidimiz bugün ülkesi için kendini feda etti. Onun adına park yapılıp orman kurulacak ve kültür merkezlerine ismini vereceğiz. Bunlar elbette yetmez biliyoruz onun için başka ne gerekiyorsa yapıp hatırasını yaşatacağız” dedi.

DARBECİ GENERALİ ALNINDAN VURDU

Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı’nın darbe girişimi sırasında, korumaastsubayı Başçavuş Ömer Halisdemir’i aradığı “Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. TuğgeneralTerzi vatan hainidir, isyancıdır.  Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var. Biliyorsun seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helal et” dediği belirtiliyor. Astsubay Halisdemir ise ‘Baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin’ demiş.

İddiaya göre darbeci general Semih Terzi, 10 kişilik koruma ekibiyle helikopter pistinden karargaha yürüyordu. Karargah binasının girişinde Özel Kuvvetler Komutanlığı Koruma Astsubayı Başçavuş Ömer Halisdemir tarafından durduruldu. Terzi ve korumaları,”Karargâha giremezsiniz. Zekai Paşa’nın emri” dedi.

Korumalar Halisdemir’i etkisiz hale getirmek istedi. Halisdemir ise tabancasını çekti ve darbeci Terzi’yi alnından vurdu. Halisdemir ise 10 koruma tarafından ateş edilerek 30 kurşunla şehit edildi.

KAYNAK A.A

15 Temmuz gecesi Türkiye’nin yaşadığı en kara günlerden biri olmuştur. Darbeci teröristler ülkenin üniformasını giyerek bu ülkenin milletine silahlarını doğrultmuştur. Halkın darbeye karşı koyması, vatansever askerler ve emniyet teşkilatının bir bütün olması ile teröristler etkisiz hale getirilmiştir. O geceye dair birçok kahramanlık hikâyesini gördük, dinledik veya şahit olduk. Ancak o hikâyelerden en farklısı Ömer Halisdemir’e ait. O vatanının üzerine gelecek büyük bir darbeyi tek başına savuşturmuş ve ülkenin tarihini tek başına değiştirmiştir.

Şehitlerimizi kaleme alsak da  bazen kalemler tükeniyor, kağıtlar lal oluyor ,herkesin de bildiği gibi onlar gerçekten seçilmiş, şahadet şerbetini içmeye nail olmuş özel insanlar her birine teker teker Allah’dan rahmet diliyoruz.

Exit mobile version