4,54 milyar yaşında olan yaşlı dünyamız artık küresel ısınmanın alarmlarını çok daha büyük ölçekte gösteriyor. Buna rağmen çevre kirliliği ve israf gibi konularda bilinçsiz olunması sizi geleceğimiz hakkında endişelendirebilir.
Küresel ısınmanın var olduğunu anlamak için artık haberleri okumamıza gerek yok çünkü etkilerini günbegün hissedebiliyoruz. İnsanoğlunun dünyada yaptıkları sonucu küresel ısınma etkisini arttırmaya devam ediyor. İklim değişikliğinin çevre kirliliği, artan hastalıklar ve kıtlık gibi kendini gösterdiğinin birçok insan farkında. Peki ya mental etkileri? Psikologların ciddi bir sorun olarak ele aldıkları bir sorun da eko anksiyete. Peki eko anksiyete nedir ve nasıl başa çıkabiliriz?
Eko anksiyete nedir?
Eko kaygı dünyanın geleceği ve var yolan yaşam hakkında insanların sürekli endişelerilerini kapsıyor. İklim değişikliği sırasında bu etkiler, insanlarda eko tramva, eko angst ve ekolojik kaygı olarak geri dönüş yapıyor. İnsanlar birçok farklı olaydan ve duygudan dolayı kaygı duyabilir. Bunun nedeni de vücudumuzun tehditlere karşı bir hayatta kalma iç güdüsü ile hareket etmesi. Mantıklı veya mantıksız birçok konudan kaygı duyabilsek de iklim değişikliği insanlar için gerçek bir tehdit. İnsanların hayatta kalma iç güdüsü ile çatışan bu iklim değişikliği tehdidi iyiye kullanılabilir. Tahrip edilen doğaya karşı sorumlu davranmak ve doğayı korumak bu kaygının bir eseri olabilir.
Eko anksiyete belirtileri neler?
Eko anksiyete ya da bir diğer deyişle eko kaygı taşıyıp taşımadığınızı merak ediyorsanız belirtilerinden bahsedelim. Hayvanların ve insanların hayatlarındaki kalıcı değişme düşüncesi, artan hava sıcakları aklınıza geldiğinde içinizi korku kaplıyorsa bu eko kaygının belirtileri olabilir. Doğal ortama ve hayvanlara verilen zarardan derin bir üzüntü duyma, katlanarak artan umutsuzluk duygusu eko kaygının kendini gösterme yolu olabilir. Diğer belirtiler ise şunlar olabilir:
- İklim değişikliğini kabul etmeyen insanlara veya daha fazla ilerleme kaydetmediği için eski nesillere karşı öfke veya hayal kırıklığı
- Varoluşsal korku
- Karbon ayak izinizle ilgili suçluluk veya utanç
- İklim değişikliğinin etkilerini yaşadıktan sonra travma sonrası stres
- Depresyon, endişe veya panik hissi
Eko anksiyete hayat kalitesini azaltabilir mi?
Bu duygular beraberinde ikincil olarak başka belirtileri de getirebilir. Uyku sorunları, iştahsızlık, odaklanamama, artan stres gibi belirtiler yaygın olarak ikinci belirtiler arasında. İklim değişikliği konusunda aynı görüşü paylaşmadığınız arkadaşlar, eşler veya aile bireyleri arasında gergin git geller yaşayabilirsiniz. İklim değişikliği ile ilgili endişeler o kadar bunaltıcı hale gelebilir ki bu korkulardan kaçınmak için kafanızı dağıtacağınız başka işlere yönelmek isteyebilirsiniz. Bununla birlikte, dikkatinizi başka bir yöne çekmek duygularınızı bastırmanıza neden olarak başka kötü sonuçlara sebep olabilir.
Eko kaygı nasıl aşılır?
İklim değişikliğiyle tek başına savaşmak her ne kadar imkansız bir amaç olarak görünse de zihinsel sağlığınızı korumak için harekete geçebilirsiniz. Bunu yaparken ilk olarak günlük alışkanlıklarınıza bir göz atın. Sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemek bakış açınızda değişiklikler sağlayabilir. Bu sayede kendi içinizde çatışmalar yaşamazsınız. İnandığınız değerlere uygun olarak yaşamak benlik duygunuzu geliştirir ve kaygılarınızı azaltabilir. Aynı zamanda iklim dostu davranışlarınızla başkalarına örnek olmak da teşvik sağlar. İşte başkalarına örnek olmak için yapabileceğiniz bazı adımlar:
- Karbon ayak izinizi hesaplayabilirsiniz. Bu sayede doğaya etkinizi azaltmanın yolları hakkında fikirler geliştirebilirsiniz.
- Bisiklete binmek veya yürümek haftanın birkaç günü için olsa bile bir etkiye sahip. İşe her sabah arabayla gitmek yerine bisikletle giderek rutin oluşturabilirsiniz. Bu sayede hem karbon emisyonlarını azaltır hem de fiziksel ve zihinsel sağlığınız iyileşir.
- İklim korumasına yönelik çalışan topluluk örgütlerine ulaşmak ve iklim değişikliğini ele almak daha geniş kitlelere ulaşmanızı sağlayabilir.