Kadınları şiddetten korumak için neler yapılmalı?

 

Kadına şiddetle ilgili yazıları, sözleri ve uzman yorumlarını gündemde tutan vakalar her gün yaşanıyor ve toplum vicdanını yaralıyor. Uzman Psikolog Sibel Falay’ın açıklamaları, kadına yönelik şiddetin kökenlerine dikkat çekiyor.

 

Giderek artan kadına şiddet olayları hakkında konuşan Uzman Psikolog Sibel Falay: “Toplumda sadece kadına yönelik olarak değil genel olarak şiddet olaylarında bir artış gözlemlemektedir. Sosyal medya hayvanlara yapılan şiddet görüntüleri ile dolu. Araştırmalar da ortaya koymaktadır ki bir insan hayvana şiddet uyguluyorsa, canlıya merhamet duymuyorsa çok yüksek olasılıkla bir sonraki adımı insana aynı şekilde şiddet uygulamaktır. Şiddeti önleyecek en önemli duygular; sevgi, merhamet ve empati duygularıdır. Toplum olarak bu duygularımızın şiddi şekilde yara aldığını düşünüyorum. Giderek daha öfkeli bir toplum haline dönüşmekteyiz. Ayrıca bir diğer önemli noktada hayatı içeresinde ezilmiş, kötü muamele bir bireyin eline fırsat ve güç geçtiğinde bunu yaşadıklarının acısını çıkarmak istercesine kötüye kullanmasıdır. İster evde olsun ister okulda disiplin ve eğitim sistemimiz maalesef şiddet içermektedir. Kocasından dayak yiyen kadın çocuğunu disipline etmek için dayağa başvurabilmektedir. Bu da dayağı normalize etmektedir. Çocuğun gördüğü rol model, kadına şiddet uygulamanın normal olduğudur. Ayrıca anne babanın diğer insanlara, çocuklara, yaşlılara, hayvanlara, doğaya karşı davranışları çocuk için örnek olacaktır. Olumsuz örnekler ile büyüyen bir çocuğun yetişkinliğinde olumsuz davranışlar sergilemesi çok yüksek olasılıktır.” dedi.

Kadınlar için 5 savunma taktiği

Ailesinde, çevresinde şiddet gören bir çocuğun şiddet uygulamasının büyük olasılıklı olduğunu söyleyen Uzman Psikolog Sibel Falay “Şiddet davranışı örneğin bir tartışma sırasında arkadaşına bir tokat atması büyükleri tarafından hoş görülen hatta buna teşvik edilen çocuk, şiddetin doğru bir davranış olduğunu öğrenecektir. Özellikle erkek çocuklar kendini savunma adına şiddete daha büyük bir şiddetle karşılık vermesi gerektiği yoksa erkek sayılmayacağı yönünde yönlendirildiğinde sorunları çözme yolunun şiddet olduğunu kodlayacaktır” ifadelerini kullandı.

Bir şiddet olayında suçu sadece failde görmenin son derece kolaycı bir tutum olacağını ifade eden Uzman Psikolog Falay “Şiddeti doğuran etkenleri iyi incelemek gerekir.Kişinin aile yaşamı, eğitim durumu, sosyo-ekonomik seviyesi, psikolojik durumu, alkol ve madde kullanımı belirleyici faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca içinde yaşadığı çevre, genel tutum ve inanışları, örnek aldığı rol modellerin tutum ve davranışları çok önemli etkenlerdir. Şiddet içinde büyümüş, çaresizlik yaşamış, kendisi ile hiç empati kurulmamış bir çocuğun sağlıklı bir yetişkin olması çok zordur. Bunun yanında toplumsal öğretiler ve kabuller de maalesef özellikle kadına yönelik şiddeti destekler niteliktedir. ‘Kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin, kocandır döver de sever de, eti senin kemiği benim, kadın kuyruk sallamasa erkek bakmaz‘ gibi söylemler şiddeti hak ve meşru göstermektedir.” açıklamasında bulundu.

  • En önemli çözüm hukuki düzenlemelerle kadına, çocuğa, yaşlıya, hayvana şiddete, tacize, tecavüze gereken cezaları hafifletici sebepleri işletmeden, affı olmadan verilmesini sağlamak olmalıdır.
  • Aile kızlarına güvenmeli ve arkasında olduğunu hissettirmelidir.
  • Erken yaşlardan itibaren çocuklara tüm canlılara karşı sevgi ve merhamet duygusunu aşılamalı ve anne babalar bu anlamda çocuklarına olumlu rol model olmalıdır.
  • Hiçbir şiddet olayını normalize etmemek veya üstünü örtmeye çalışmamak oldukça önemlidir.
  • Şiddet, taciz, tecavüz mağduru kadın ve çocuklar için mutlaka destek grupları oluşturulmalı ve bu kişiler bu gruplara yönlendirilmeli.
  • Basın, medya ve sosyal medya mağdurları değil failleri teşhir etmeli böylelikle mağdur kişinin toplum içerisinde kendisini daha fazla kötü hissetmesine engel olunmalıdır.
Exit mobile version