Kahvaltılarda Şekerli Ve Sıcak Çay Tüketenler Dikkat!

Vücudun demir taşı olan bağışıklık sistemi, hastalıklara karşı direnci artıran proteinleri artırır. Ancak bağışıklık sistemi çalışmak için ek olarak vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Bunları da besinlerden elde etmeye çalışır. Ancak tüketilen bazı yiyecekler bağışıklığın tamamen işlevselliğini bozar. İşte bağışıklığı bitiren besinler;

Vücuda giren bakteri ve virüslerin aktifliğini engellemek için bağışıklık sistemi beyne giden sinir hücrelerinin sinyalleriyle protein üretir. Proteinler bu farklı maddelerle savaşarak vücudu hastalıklara karşı korur. Bağışıklık sistemi bunu yaparken ihtiyaç duyduğu besinlerden ziyade vücutta bakteri ve virüslerin artışına maruz kalınca çöker. Etkisi azalan bağışıklık sistemi vücudun direncini yerle bir eder.

SICAK İÇECEKLER!

Kahvaltıların vazgeçilmez içeceği olan çay, sıcak tüketildiğinde vücuttaki faydalı hücrelerin zarara uğramasına neden olur. Uzmanlar yapılan araştırmalarda çay, çorba, yemeklerin ve kahve tüketimi sırasında sıcaklık oranını bu yüzden vurgular.

Çok sıcak tüketilen besinler boğazı tahriş eder. Bu da vücuda giren bakteri ve virüslerin mukozlarda balgam olarak birikmesini engeller. Mukozaların işlevini yitirmesiyle virüs ve bakteriler direkt vücutta birikmeye başlar. Bu da bağışıklığın iş yükümlülüğünü artırır. Bağışıklığın fonksiyonel hareketi artıkça işlevselliği de o kadar çabuk bozulur.

ŞEKER TÜKETİMİ!

Vücutta çözülmeyen şeker bağışıklığın protein üretimini azaltır. Özellikle kandaki kan hücrelerinin yapısallığını bozan şeker sağlıklı tüm hücrelerin emilimini azaltır. Bu da bağışıklığı zayıflatır.

DONDURULMUŞ BESİNLER

Dondurulmuş besinlerin vücuda hiç bir faydası olmadığı Japon bilim insanları tarafından yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır. Tam aksine bu besinler vücudun gereksiz efor sarfederek bağışıklığın yorulmasına neden olur.

KURUTULMUŞ MEYVELER 

Kurutulmuş meyveler özelliklerini kaybeder. Sülfit barındıran bu besinler mide ve bağırsak tarafından parçalanmaz. Bu da vücutta besin atıklarının birikmesine neden olur.

PASTANE ÜRÜNLERİ

Pastanelerde hazırlanan gıdaların içinde yüzde 60 oranında polisorbat madde tespit edildi. Bu madde vücutta besin atığına neden olur. Atılmadığında ise hücrelerin yapısını bozar.

MARGARİN

İçeriğinde potasyum sorbat barındıran margarin kötü kolesterol düzeyini artırır. Bu da kalp ve damar hastalıklarına davetiye çıkarır.

KAHVE KREMASI

Yüksek oranda şeker barındıran kahve kreması tıpkı şeker kadar zararlıdır.

TATLANDIRICI

Şeker tüketmenin zararlı olduğunu iddia edip tatlandırıcı tarzı besinleri tüketenlere de kötü haber. Bu tarz maddeler de vücutta emilmediği için zararlıdır.

HORMONLU BESİNLER

Son 20 yıldır sofralarda fark edilmeyen zehirlerin başında gelen GDO’lu yani mevsiminden önce üretilen ya da farklı tohumların yapısal maddeleri birbirine enjekte edilerek elde edilen tohumlar sonucu üretimi artan bu besinler kendi hormonol bozukluklarını vücuda da taşır.

MISIR ŞURUBU

Sadece besinlerde değil aynı zamanda onlardan elde edilenlerde de GDO’lu yapı oldukça arttı. Amerika’da yapılan bir araştırmada GDO’lu besinlerin başında mısır şurubu olduğu açıklandı. Bu şurubun özellikle son yıllarda pastane ürünlerinde ve hazır gıdada çokça kullanıldığı tespit edildi.

BEYAZ UN

Buğdayların değirmenlerde öğütüldükleri sırada kullanılan klor gazı una da bulaşır. Beyaz unların çoğu bu yüzden sağlıksız besin kategorisine girer. Doğal değirmenlerde öğütülen buğdaylar tam olarak bu kadar beyaz olmaz. Un ne kadar beyazsa o kadar sağlıksız bir besindir.

KULLANILMIŞ YAĞ

Doymamış yağ olan trans yağlar bir de kullanılıp bekletildikten sonra yeniden tüketildiğinde vücudu öldüren zehirli maddeler sıralamasına girer.

ÇİFTLİK SOMONU

Omega-3 yağ asitleri bakımından en zengin besinlerin başında olan somonun herkes tarafından tüketilmesi için kurulan çiftlikler hakkında uzmanlar uyarılarda bulundu. Yapay ortamda yetiştirilen bu balıkların etlerinin zehirli maddeler barındırdığı ortaya konulmuştur.

İŞLENMİŞ ET

Son yıllarda tüketimi artan işlenmiş etler hakkında uzmanlar ciddi uyarılarda bulunur. Salam ve sucuğun yanı sıra ilerleyen süreçte tüketilmesi için kaldırılan etlerde belli aşamalardan geçer. Yapılan araştırmalarda bu besinlerin hücrelerin yapısını bozduğu ispatlanmıştır.

CİPS

Vücut alınan besinlerdeki vitamin ve minerallerin işlevselliğinin farkındadır. Bu yüzden yabancı ya da işlevselliği olmayan besinler tüketildiğinde bunlar vücutta zararlı besin atığı olarak kalır. Cips bunların başında gelir. Bunu fark eden bağışıklık her ne kadar harekete geçse de cipsten kurtulamaz. Bu da zamanla kanserojen hücrelerin oluşumuna vesile olur.

KONSERVE

Uzun süreli saklanmaları için yapılan besinler olan konserveler, bir süre sonra bisfenol A maddesi barındırır. Bu madde oluşmadan saklanma koşullarına uyulması halinde besinler ortalama 2 ay içinde tüketilmeli. Uzun süreli bekletilenler ise bu maddeleri üreterek zehir haline gelebilir.

MİKRODALGADA PATLATILMIŞ MISIR

Normal ocakta patlatılan mısırlara nispeten mikrodalgadaki mısırlar yüksek oranda asit maddeler barındırır. Bu maddeler aniden ısınan besinlerde görülmektedir. Bu madde özellikle karaciğer ve akciğerlerin iflasına neden olabilir.

 

 

Exit mobile version