Ses teli hastalıklarını önlemek elinizde…

Sesi profesyonel şekilde kullanmıyorsanız basit birkaç ipucu sayesinde ses sağlığınızı koruyabilir ve ileride oluşabilecek ses teli hastalıklarına karşı önlem alabilirsiniz…

Sesinizi kaybettiğinizi düşünebiliyor musunuz? Her şeyi el hareketleri ile anlatıyorsunuz ya da boynunuzda bir delik var ve bunu kapatarak konuşuyorsunuz. Maalesef başına bir şey gelmeden değerini bilemediğimiz bir yapımız ses telleri. Ses, yaşamımızda vazgeçilmez bir fonksiyona sahip, bize düşen de bu sesi sağlıklı bir şekilde koruyabilmek. Sesi profesyonel şekilde kullanmıyorsanız, yani bir şarkıcı, dini ilahici vb. değilseniz basit birkaç ipucu ile ses sağlığınızı koruyabilir ve ileride oluşabilecek ses teli hastalıklarına karşı önlem alabilirsiniz.

1) Ses tellerinizi nemli tutun, günde en az 2.5 litre suyu aralıklarla için

Ses tellerimiz günde milyonlarca kez birbirine çarpıp titreşerek çalışan oldukça küçük yapılardır. Birbirine bu kadar çok çarpan iki yapının hasar görmemesi için olabildiğince yumuşak çarpmalarını isteriz. İşte ses tellerine bu yumuşaklığı veren, bir nevi kayganlıklarını sağlayan şey sudur.

2) Klima kullanımını azaltın

Klima ses tellerinizdeki sıvıyı kurutacak ve ses tellerinizin zarar görme olasılığını artıracaktır. Bu nedenle klima olan yerlerde fazla durmamaya çalışın.

3) Gece yatmadan önce bir şeyler yiyip içmekten kaçının

Uyumanızdan en az 3 saat öncesinde su hariç içecek içmeyi, yemek yemeyi bırakın. Yatmadan önce tüketmiş olduğunuz ürünler uykunuzda yemek borusundan ses tellerine ulaşabilir ve ses tellerinize, boğazınıza zarar verebilir laringofarengeal reflü dediğimiz bu durumun en önemli belirtisi sabah kalktığınızda sesinizin kötü olması ve gün içinde düzelmesidir.

4) Hatalı ses kullanımından kaçının

Ses tellerinize zarar verebilecek en önemli unsur hatalı ses kullanımıdır. Çok yüksek sesle ya da çok kısık sesle konuşmaktan kaçının. Ani bağırmalardan kaçının, ani bağırmalar ses tellerinize ani bir şiddet uygulayarak lezyon oluşumuna sebebiyet verebilir. Sesinizi duyurmanız gereken yerlerde farklı stratejiler izleyin. Örneğin ıslık çalmak.

5) Ses tellerinizi dinlendirin

En sık kullandığımız organlarımızdan biri olan ses telleri de dinlenmeyi hak ediyor. Uzun süren ses kullanımı sonrası ses tellerinizi dinlendirin. Bu dinlendirme oranı saat başı en az beş dakika şeklinde olmalı. Bu dinlendirmeye sadece konuşmak değil öksürmek, hırıltı yapmak da dahil.

6) Gün içindeki stesinizi azaltın

Stres vücudunuzun her organına zarar verdiği gibi ses tellerinize de zarar verebilir. Ses telleriniz ve genel vücut sağlığınız için stresten kaçının.

7) Aşırı yağlı yiyecekler ya da kahve, çay, bitki çayı ve alkol tüketiminden kaçının

İçmiş olduğunuz kahve, çay vb. ürünler diüretik etkiye sahip olan ürünler hücre içi ve hücreler arası sıvıları atmanıza neden olmaktadır. Bu da vücudunuzdaki sıvı oranının azalmasına neden olacaktır. Tüketmiş olduğunuz her diüretik ürün için en az 3 bardak su tüketimi yapmalısınız.

8) Ve en önemlisi, sigarayı bırakın

Sigaranın zararları saymak ile bitmemektedir. Şüphesiz en çok zarar verdiği yerlerden biride dumana doğrudan temas sağlayan ses tellerinizdir. Ses tellerinizi kurutmanın yanı sıra hücre yapısını bozarak kansere neden olmaktadır. Hem ses hijyeni için hem de vücut sağlığınız sigarayı bırakın.

9) Son olarak…

Ses telleriniz aslında oldukça hassas olan ve gün içinde yaptığınız her şeyden etkilenen küçük organlarınızdır. Değerini, onları kaybetmeden bilmemiz gerekiyor. Oluşan bozukluklardan sonra ses telleriniz sizi oldukça uğraştıracak, sancılı bir sürece sokabilir. Bu duruma gelmeden ses sağlığınıza dikkat edin. Ve en önemlisi de sigara içmeyin. Çoğu terapist sigara kullanımını bırakmayan hastalara terapi vermekten vazgeçiyor. Zira kendini düşünmeyen bireyin alacağı ses terapisinden de olumlu bir etki beklememesi gerekiyor.

Unutmadan terapiyi alanında uzman foniyatrist yada dil ve konuşma terapistinden almanız gerektiğini de söylemek gerekir.

Exit mobile version