SON SAYI

Sezai Karakoç’un Gizemi Ancak 30 Yıl Sonra Çözülebilen “Mona Rosa” Şiirinin Hikâyesi

RELATED POSTS

Usta şair Sezai Karakoç’un vefatı üzerine gündeme gelen şiirleri arasında yer alan Mona Roza internet aramalarında yoğunlukla araştırılan konular arasında. 19 yaşındayken yazmış olduğu ve dilden dile dolaşan şiiri Mona Roza ile ilgili merak edilenelri bu haberimizde derledik. Peki Sezai Karakoç, Mona Roza şiiri kime yazmıştır, sözleri nedir? İşte Sezai Karakoç Mona Roza şiirin tamamı ve hikayesi

Şiirin isminin anlamı “Tek Gül”

Her kelimesinden farklı bir anlam çıkarılan bir şiirdir bu. 14 kıtalık sözlerinde aşk, sevgi, hasret, itiraf ve sitem bulundurur. Şair burada sevgisini kelimelere dökmüştür.

Sevginin de belli bir dili yoktur. Belirlenmiş bir yazarı yoktur. Sevenin kalbinden gelen duygular vardır. Sevdalar da tonlarca basit kelimenin değil, söylenmemiş -belki de asla söylenemeyecek- sözlerin izlerini taşır. Şiirde sözler değil, hisler vardır.

Usta şair Sezai Karakoç’un ünlü şiiri Mona Rosa’yla ilgili çok rivayet vardır. Ama o rivayetler arasından şiirin gerçek hikayesi tam 30 yıl sonra ortaya çıkmıştır.

Bu şiiri mükemmel kılan özelliği içinizi yumuşatan sözlerinin yanısıra içerisinde barındırdığı gizemdir. Dışarıdan bakıldığında, sevdiğine yazmış gibi görünse de, aslında yazdığı kişinin kendine hissettirdikleriyle oluşturmuştur bu efsane şiir.

Asıl olan, şiiri yazmış olduğu kadın değil, şairin yazarken hissettiği duygulardır. Çünkü şiir, sözcüklerin sesiyle değil, anlamsal çağrışımlarıyla oluşturulur. Şair, şiiri yazarken tek başınadır. Yalnızca hisleri vardır. Özlemi, acısı, sevinci, yine şairin kendisine aittir.

Kelimeler değil duygular, sesler değil hisler konuşur.

Bu şiiri oluşturan kıtaların ilk haflerine bakıldığında da bir isim oluştuğu görülür. “Muazzez Akkaya’m…”

Sezai Karakoç'un Gizemi Ancak 30 Yıl Sonra Çözülebilen "Mona Rosa" Şiirinin Hikâyesi

Sezai, gelecekte başına geleceklerden habersizce üniversiteyi kazanması üzerine Ankara Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesine gider. O zamanlar yeni bir üniversite öğrencisi olmanın heyecanını taşımaktadır. Dersler devam ederken neden sonra gönlünü bir muhacir kızına kaptırır. Bu kaptırış rüzgarın önüne atılmış bir tüy gibi hayatını sürükleyecektir.

Sonu olmayan bu başlangıç ömrü boyunca sürecek bir aşkın habercisidir.

Kısa bir süre sonra aşkına dayanamayıp kıza açılmaya karar verir. Fakat, kızın kendini terslemesini ve ret cevabını alma riskini göze alamamaktadır. Anadolu’nun bağrından gelen genç Sezai Karakoç’un kalbi kırılmıştır. Ama bu kırgınlık fazla uzun sürmez. Sezai geri toparlanır ve şansını tekrar denemeye, hedeflediği aşkı yaşamak için elinden geleni yapmaya, karar vermiştir. Şairimiz dört yıl boyunca bu aşkı yaşamış gönlünü yakmıştır. Gün gelmiş sene sonu gelmiştir. Ankara Üniversitesinin öğrencileri dört yılın yorgunluğu ve okulu bitirmenin heyecanıyla mezuniyet gecesinde birleşir. Kalabalık bir mahşer gününü andırır. O kalabalığın içinde olmayanlarda vardır, Sezai Karakoç. Genç aşık, o gün büyük bir istek üzerine şiir yazdığının da bilinmesi üzerine kürsüde bir şiir okumak için bulunur. Ve o an gelir Sezai Karakoç anons edilir. Kürsüye çıkan Sezai, ana baba misafir öğretmen öğrenci deryasına bir bakar. Kalabalığın içinde aşkını arar, gönlünde yer alamadığı kusursuz sevdasını. Daha sonra okumaya başlar..

Mona rosa siyah güler ak güller
Geyve’nin gülleri beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah senin yüzünden kana batacak
Mona rosa siyah güller ak güller

Şiir bitene kadar o kalabalıktan hiç bir ses gelmez. Oysa Sezai Karakoç şiirin tamamını sevdiğinin gözlerinden gözlerini hiç ayırmadan okumuştur. Son kıta da başlayan uğultular, kalabalığın şiiri çok beğendiğini mırıldayan dudaklar ve bu aşk kime diye sorular sorular arasında bir kız? Elbette ki, o sözlerin sahibi Muazzez Akkaya’dan başkası değildir.

Sezai Karakoç'un Gizemi Ancak 30 Yıl Sonra Çözülebilen "Mona Rosa" Şiirinin Hikâyesi

Sezai Karakoç’un Monna Roza adlı şiirine ilham olan 82 yaşındaki Muazzez Akkaya, Monna Roza şiirinin kendisine yazıldığını bildiğini itiraf etti.

Okul yıllarında bana olan ilgisini fark etmiştim; bu şiiri yazdığını da biliyordum, ama ben ona karşı aynı yakınlığı duymamıştım. Belki bir yerde karşılaşırsak bir merhaba derim. Allah hepimize uzun ömür versin.”

Muazzez Akkaya, hem şairin kendisine olan tutkulu aşkından hem şiirin kendisine yazıldığından haberdardı. Ama görmezden ve duymazdan geldi. Karakoç da kimseye bir şey söylemeden aşkını dizelere nakşetmekle yetindi, hiç evlenmedi!

 

MONA ROZA ŞİİRİ

Mona Roza, siyah güller, ak güller

Geyvenin gülleri ve beyaz yatak

Kanadı kırık kuş merhamet ister

Ah, senin yüzünden kana batacak

Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar

Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa

Mona Roza, bugün bende bir hal var

Yağmur iğri iğri düşer toprağa

Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek

Mona Roza seni görmemeliyim

Bir bakışın ölmem için yetecek

Anla Mona Roza, ben bir deliyim

Açma pencereni perdeleri çek…

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi

Bende çıkar güneş aydınlığa

Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi

Seni hatırlatıyor her zaman bana

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

Bir mumun ardında bekleyen rüzgar

Işıksız ruhumu sallar da durur

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin ellerin ve parmakların

Bir nar çiçeğini eziyor gibi

Ellerinden belli oluyor bir kadın

Denizin dibinde geziyor gibi

Ellerin ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Saat onikidir söndü lambalar

Uyu da turnalar girsin rüyana

Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları

Konar bahçenin incirlerine

Kiminin rengi ak, kimisi sarı

Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine

Akşamları gelir incir kuşları

Ki ben Mona Roza bulurum seni

İncir kuşlarının bakışlarında

Hayatla doldurur bu boş yelkeni

O masum bakışlar su kenarında

Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Henüz dinlemedin benden türküler

Benim aşkım sığmaz öyle her saza

En güzel şarkıyı bir kurşun söyler

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı

Dinle ve kabul et itirafımı

Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı

Alev alev sardı her tarafımı

Artık inan bana muhacir kızı

Yagmurlardan sonra buyurmus basak

Meyvalar sabirla olgunlasirmis

Birgun gozlerimin ta icine bak

Anlarsin oluler nicin yasarmis

Yagmulardan sonra buyurmus basak

Altin bilezikler o kokulu ten

Cevap versin bu kanli kus tuyune

Bir tuy ki can verir bir gulumsesen

Bir tuy ki kapali gece gune

Altin bilezikler o kokulu ten

Mona Roza siyah guller, ak guller

Geyve’nin gulleri ve beyaz yatak

Kanadi kirik kus merhamet ister

Aaahhh! senin yuzunden kana batacak!

Mona Roza siyah guller, ak guller

Sezai Karakoç

Related Posts

Recommended Stories

Tekrar hoşgeldiniz!

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Yeni Hesap Oluştur

Kayıt olmak için formları doldurun

Parolanızı Kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Add New Playlist

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?