Gizli Engeller Mutluluğunuza Engel Olabilir

Bazı alışkanlıklarımızın biz farkında olmasak da mutluluk seviyemizi etkileyebildiğini biliyor musunuz?

Hepimiz mutlu olmanın peşindeyiz. Ama mutluluğun tek ve herkese uyan bir formülü yok. Hepimiz farklı ‘malzemeler’ kullanarak kendi mutluluk tarifimizi oluşturmaya çalışıyoruz. Bu nedenle nelerin bizi mutlu ettiğini keşfetmemiz elbette çok önemli. Bazı alışkanlıklarımız ise, masum görünmelerine rağmen, aslında mutluluk hissi ile aramızda gizli engeller teşkil ediyor olabilir.

Geç Yatmak

Yatma saatinizi geçirmek o an için iyi hissettirebilir, “Eğlenceli bir dizi izliyorum, bu beni güldürüyor ve mutlu ediyor,” diyebilirsiniz. Hatta bazı insanlar kendilerini az uykuyla hayatlarını devam ettirmeye alıştırdıklarını iddia edebilir. Ancak uzun vadede az uyuyan kişilerin ruh hali, hafızası, bağışıklığı kötü etkilenir. Yani uyku, mutluluk da dahil, kendinizi iyi hissetmeniz için birincil şarttır. Tabii doğru yatma zamanı kişiden kişiye değişiklik gösterir, burada işin anahtarı kendiniz için hangi saatin en iyi çalıştığını keşfetmek ve ondan çok daha geç bir saatte uyumamaya, bu saate sadık kalma özen göstermek olacak.

Kendi Kendinize Söyledikleriniz

Bazen insanlar mutluluklarını “Zam aldığımda”, “Ev sahibi olduğumda,” ya da “Evlendiğimde,” gibi koşullara bağlarlar. Bu aslında yarına dair bir yanılgıdır ve kendi kendimizi inandırdığımız bir hikayedir. Mutluluk, böyle şartlara bağlı olarak gelişen bir his değildir. Varmak istediğimiz noktaya ulaştığımızda onun, hayatımıza getirmesini beklediğimiz değişim gücünü getirmediğini görebiliriz. Bu nedenle bitiş çizgisi yerine, oraya doğru yaptığımız yolculuktan keyif almaya odaklanırsak, kendimizi iyi hissetme olasılığımızı da artırmış oluruz.

Bazen de kendimize bazı etiketler yapıştırırız: “Ben tembelim”, “Ben kendimi ön plana çıkaramıyorum”, gibi… Kelimeler önemlidir; kendinizi betimlemek için kullandığınız kelimeler mutluluğunuzu etkileyebilir. Örneğin bir işi bitiremediğiniz için kendinize tembel etiketini yapıştırıp kendinizi suçlamak yerine, hedeflediğiniz şeyi gerçekleştirebilmeniz için düzenizde gereken değişiklikleri yapmalısınız.

Çok Fazla Kesinlik

Belirsizlik büyük bir endişe kaynağı olabilir ve mutluluğu etkileyebilir. Ancak çok fazla kesinlik de sizi mutsuzluğa götürebilir. Hepimizin yeniliklere, meydan okumalara, gelişmek için alanlara ihtiyacımız var. Bu elbette hayatımızı kökten değiştirmek anlamına gelmiyor. Yeni bir yetenek edinmeye çalışmak bile size kendinizi hayata daha bağlı hissettirir. Örneğin bir müzik enstrümanı öğrenmeye başladınız; ne yaptığınızı ve bu girişiminizin nasıl sonuçlanacağını tam olarak bilmemeniz, sizi mutluluğa götüren sağlıklı bir belirsizlik hissi yaratacak.

Her şeyin çok fazla kesin ve belirli olması, klostrofobi benzeri bir tıkanmışlık hissi olarak geri dönebilir. Tabii herkesin katlanabileceği belirsizlik hissi seviyesi farklıdır, bu nedenle kendiniz için en uygun dengeyi bulmak da size kalıyor.

Exit mobile version