Müzik Gönül Derdine Dermandır

 

Sivas’da doğdu. Albümler, single çalışmalar yaptı. Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda biletleri günler öncesinden tükenen 3 solo konser verdi. Altın Kelebek gibi bir çok ödül aldı. Arabesk müziği gençliğe tekrardan sevdirdi. Serkan Kaya’dan bahsediyorum. Türkiye’nin ‘Mesele ne senin benden ayrılman’ ile tanıdığı sanatçıdan. Peki müzik onun için aslında neyi ifade ediyordu? Kimden ilham alıyordu mesela? Hikaye yazmayı seviyor muydu? Ödül alırken eşi ve çocukları izlediğinde ne hissetti? Buna benzer birçok soru ile gittik Serkan Beyin kapısına. Büyük bir incelikle bizi karşıladı, sorularımızı cevapladı. Yüreğinden dökülenleri şarkı gibi sıraladı. Sonrası mı? Buyrun satır aralarına…

10 YILLIK SESSİZLİK

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 

Aslında hikayem çok uzun, hani film olur diye klişe bir kelime vardır, benimki de o durum. Sivas’ta doğdum, büyüdüm. Lise eğitimimi Sivas’ta tamamladıktan sonra askerliğimi yapmak üzere Ankara’ya gittim. Ankara’da Armoni Mızıka Birliği’nde vatani görevimi tamamladıktan sonra asker arkadaşımın da vasıtasıyla İstanbul’a geldim. İstanbul’a geldikten sonra da albüm süreci, yapımcılar, stüdyo süreçleri, bin bir zorluk-engeller derken bugünlere kadar geldik. 2001 yılında ilk albümüm ‘Senden Sonra Ben’i  Şahin Özer etiketiyle yayımladık. Ardından 10 yıllık bir sessizlik dönemi geldi, bu süreçte kendi bestelerimi ürettim, çalıştım ve 2011 yılında ‘Aşk Ne Demek Bilen Var mı?’

2015 yılında ‘Gönül Bahçem’ ve 2017 yılında ‘Miras’ albümümü Poll Production yapımcılığında yayımladık.

Sivas’ta büyümenin, tarihi bir şehirde yaşamanın müzik hayatınıza etkisi nasıl oldu?

Sivas, âşıklar şehridir. Başta üstat Âşık Veysel olmak üzere bir çok sanatçı yetiştirmiş olan bir şehirdir. Sivas benim için çocukluğum, gençliğim, aile işinden ötürü ticareti, hayatı öğrendiğim yerdir. Sivas’ın yeri benim için her zaman çok başkaydı. Müzik hayatıma etkisi ise arkadaşlarımla kendi aramızda müzik yaparken, içimdeki sanat aşkının filizlendiği yerdir.

EŞİMİN VE ÇOCUKLARIMIN İZLEDİĞİ İLK ÖDÜL TÖRENİ

Altın kelebek ödülünü kazandığınızda ne hissettiniz?

Altın Kelebek Ödülleri, Türkiye’nin en önemli ödül törenlerinden biridir. Hürriyet Gazetesi gibi köklü bir kuruluşun 40 yıldan fazla süredir gerçekleştirdiği bir tören ve ödülünün benim için hayatımdaki yeri büyüktür. Çünkü evde eşim ve çocuklarımın izlediği ilk ödül töreniydi, bu ödülü de onlara ithaf etmekten büyük gurur duymuştum.

KADINA UYGULANAN ŞİDDET NEYSE KÜÇÜK BİR ÇOCUĞA UYGULANAN ŞİDDET DE AYNIDIR

Son yıllarda kadına yönelik şiddet haberleri medyada arttı. Toplumu neden şiddete boyamak istiyorlar?

Şiddetin her türlüsüne karşı olan bir insan olarak şunu söylemek isterim ki; şiddet hiç bir zaman bir çözüm yolu olmamıştır, olmayacaktır. Benim için bir kadına uygulanan şiddet neyse küçük bir çocuğa uygulanan şiddet de aynıdır.

Hayvanların her türlüsüne yapılan işkence de şiddet sayılır. Benim gönlümden geçen;  şiddet yasasında bir an önce gerekli  önlemlerin alınması ve caydırıcı cezaların uygulamaya konulmasıdır. Belki bu vesileyle şiddete olan eğilim biraz olsun azalır ve insanlar kendine gelir.

İLETİŞİMİ ZAYIF BİR TOPLUM

Ninnilerle büyüyen bir nesiliz. Asırlardır ninniler söylenir Çocuklara. Şimdi bu çocuklar neden şiddete koşuyor, öfke neyi gizliyor?

Teknoloji çağında yaşıyoruz, aslında teknoloji bağımlılığı da diyebiliriz. İnsanlarla olan iletişim, artık tamamen sosyal medya üzerinden ilerlemeye başladı. Konuşmuyoruz, okumuyoruz, öncelikle dinlemiyoruz. Artık insanlar karşısındakinin ne dediğini anlamak için değil sadece cevap vermek için karşısındakini dinliyor. Bu da iletişimi zayıf bir toplumu tetikliyor. Çocuklar, önce anne – babayı sonra etrafındaki hayatı gözlemleyerek büyürler. Toplumda çocukların yeteri kadar dinlenmediğini düşünüyorum, bu durum da onları yalnızlığa, şiddet gibi ortamlara itiyor.

Çocukları, gençleri öncelikle dinlemek anlamak,  sonrasında mantıklı bir çözüm yolu üretilmesi gerektiğine inanıyorum.  Artık dönem onların dönemi…

YETER Kİ; DOĞRU MÜZİKLE, DOĞRU KİŞİLERİN ÖNDERLIĞİNDE DOĞRU BİR YOL AÇSIN

Müzik toplumsal değerleri bir araya getirmek için yardımcı olabilir mi?

Müzik, sadece güzel melodi ve sözlerin bir araya gelmesi değildir. Müzik aynı zamanda bir iletişim aracıdır. Yıllarca âşıklar, sanatçılar hatta tarihten bugüne bir çok devlet büyükleri bile müziğin bir safhasında yer almaya çalışmışlardır. Müzik, bir insanın kendini ifade edebildiği en güzel araçlardan biridir.

Bu da toplumsal değerleri bir araya getirip bütünleştirebilmek için yeterlidir. Yeter ki; doğru müzikle, doğru kişilerin önderliğinde doğru bir yol açsın.

Müzik yaralarımıza şifa mıdır, yaralarımızı hatırlatan mı?

Müziğin gücü o kadar büyüktür ki; bazen yıllar önce kapanmış bir yarayı tekrar kanatır. Bazen de en büyük derdimize dermandır. Bunun için o veya bu demek yanlış olur.

Albümlerinizi hazırlarken hiç unutamam dediğiniz bir olay var mı?

İlk albümümün yayınlanmasının ardından ikinci albüm için çalışmalara başlamıştık. Bir söz yazarı-besteci ağabeyimize nasıl bir şarkı istediğimi anlattım. O da bana ne güzel tarif ettin, kendin niye yazmıyorsun dedi. O gün bugündür, kendi şarkılarımı kendim üretmeye çalışırım. Tabi ki başka besteci – söz yazarı arkadaşlarımla da çalışıyorum ama o söz bana kendi bestelerimi de üretebileceğimin işaretini verdi.

Söz yazarken, beste yaparken ilham kaynağınız nedir?

Beste yapmak, söz yazmak kolay değildir. O ilham dediğimiz şey için; derin bir duygu kuyusuna inmek gerekir. O kuyudan doğru ilhamı doğru duyguyu aldığımızdan emin olmak gerekir. Ben her şarkımı âşık olup yazmadım. Kimi şarkılarımı yazarken bir arkadaşımın yaşadığı duygu selinden etkilenirim, bazen de başka olaylardan. Bazen de kendi hayal dünyamdaki karakterleri yaratırım. Bu çok değişik bir duygu, tarifi zor.

HİKAYELER YAZMAK İSTİYORUM

Müzikle ilgilenmeseydiniz duygularınızı nasıl ifade ederdiniz?

Müzikle ilgilenmeseydim eğer, hikayelerle duygularımı ifade edebilirdim. Hikayeler üretmeyi, yazmayı seviyorum. Son yıllarda eskisi kadar ilgilenemiyorum ama en kısa zamanda tekrar hikayeler yazmak istiyorum.

DÜNYA ÜZERİNDE BİRÇOK KİŞIDEN ILHAM ALDIM

Anadolu müziğinde kendinize örnek aldığınız bir isim var mı?

Anadolu müziğinden ziyade dünya üzerinde birçok kişiden ilham aldığım olmuştur. Aslında bunu sadece müziğimi yaparken değil, hayat felsefemi oluştururken,  hayatta attığım ve atmam gereken adımlarla ilgili kararlar alırken birçok filozof, sanatçı, devlet adamının kitaplarından öğrendiğim şeylerle oluşturduğum karma bir değer var. O yüzden bu konuyu tek bir isme atfetmek yanlış olur. Ben dünyanın güzel yanlarını örnek alıyorum diyelim.

KLİP ÇEKİMLERİNİ İSTANBUL’UN GÖZ BEBEĞİ, YÜZ YILLARA MEYDAN OKUMUŞ TARİHİ BİR YERDE ‘KIZ KULESİ’NDE GERÇEKLEŞTİRDİK.

Son yayınladığınız çalışma ‘Yaradanım’ Klibi de şarkısı da çok sevildi. Sizin bu şarkıyla ilgili düşünceleriniz nedir?

Yaradanım şarkısı sözü Hakkı Yalçın’a, müziği Ceyhun Çelikten’e, düzenlemesi Veysel Samanlıoğlu’na ait olan bir çalışma oldu. Klip yönetmenliğini Kemal Başbuğ üstlendi.  Şarkıda her an, her derdinde, neşesinde Yaradan’a sığınan bir kişinin hikayesi üzerine.

Şarkı her kesim tarafından çok sevildi. Pandemi sürecinde albüm çalışmalarımız yarım kaldığı için biz de hazırladığımız bir çalışmamızı sevenlerimizle paylaşmak istedik. Sevenlerimizden aldığımız yorumlar da bizi çok mutlu etti.

Exit mobile version