İstanbul Sergi Rehberi: Aralık 2020

İstanbul sanat şehri olmaya devam ediyor. Birçok yeni sergiye ev sahipliği yapan İstanbul’da hangi sergiye gidilmeli diye düşünüyorsanız, en yeni sergi rehberini mutlaka keşfedin. Arter, Meşher, Pera Müzesi gibi İstanbul’un önemli galerilerinde yer alan sanatçıların en çok merak edilen sergilerini bir araya getirdik

SALT Beyoğlu, İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde

Osmanlı’nın modernleşme sürecine ve tarih sahnesinden çekilmesine tanıklık eden Köpe ailesinin anılarına dayalı İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde sergisi, II. Meşrutiyet, I. Dünya Savaşı ve mütareke döneminden detaylı arşiv kayıtlarıyla görsel bir anlatı sunuyor. Aile üyelerinin Braşov, İstanbul, Selanik, Edirne ve Konya gibi şehirlerde şekillenen hayatları, itinayla muhafaza edilmiş kişisel belgeler aracılığıyla siyasal, toplumsal ve diplomatik tarihin dönüm noktalarına ışık tutuyor.

İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde, Antoine’in bu arşivden ciltler dolusu anı ve karikatürleri, görüntü ve ses kayıtlarının yanı sıra, büyük bir kısmı ağabeyi Taïb’e ait yüzlerce fotoğraftan bir seçkiyle Osmanlı ve Avusturya-Macaristan diplomatik ilişkilerinin gündelik hayata nasıl yansıdığına bakıyor. Bir aile tarihinden yola çıkarak 19. yüzyıldan 20. yüzyıla, imparatorluktan ulus devlete geçişte sınırların belirsizliğine, kimliklerin değişkenliğine ve hayatların devingenliğine dikkati çekiyor. Sergi, 27 Aralık’a kadar görülebilir.

İstanbul Modern, “Dünya Diye Bir Yer”, Selma Gürbüz

İstanbul Modern, Selma Gürbüz’ü zamandan ve mekândan bağımsız; masallar, mitler, söylencelerle örülü, incelikle işlenmiş yapıtlarıyla Türkiye’de bir müze çatısı altında ilk kez izleyiciyle buluşturuyor.

Sanatçının 35 yıllık sanatsal üretimine tematik duraklar çerçevesinden bakan “Dünya Diye Bir Yer” adlı sergi, Selma Gürbüz’ün dijital çalışmaları da dahil olmak üzere daha önce sergilenmemiş yapıtlarını odağına alıyor.

Selma Gürbüz’ün içinde yaşadığımız dünyadan beslenip, kendine has imge dağarcığıyla buluşturarak yarattığı gizemli ve renkli dünyasında, insanlığa, doğaya, yaşama dair semboller ve hikâyeler hayat buluyor. Sanatçının daha önce sergilenmemiş yapıtlarını odağına yerleştiren sergi, Selma Gürbüz’ün zamandan ve mekândan bağımsız; masallar, mitler, söylencelerle örülü, incelikle işlenmiş yapıtlarını ziyaretçilerle paylaşıyor. Sergide, sanatçının resim, yerleştirme, desen, video ve heykel gibi farklı ifade araçlarıyla ortaya koyduğu yüzden fazla yapıtı yer alıyor. Sergi, 5 Kasım 2020 – 31 Mart 2021 tarihleri arasında gezilebilir.

SANATORIUM, Eda Sütunç “Gelecek Tezgahları”

Günümüzün mekanik dünyasındaki insan doğasının özünü ve robotik çağa içsel olarak taşıyacağımız özellikleri araştıran “Gelecek Tezgahları” teknoloji ile geçmiş, günümüz ve gelecekteki ilişkimizin bağını kuran sanatçı işlerinde geleceğe taşımak üzere daha akışkan düşünme biçimleri öneriyor. Kusursuzluğa ulaşmaya çalışırken insana karşı makine ikileminde makineleşme sürecimizi sergileyerek Batılı hümanist düşüncenin doğasında saklı dualite kavramını derinlemesine araştırıyor.

Sergi, dokumanın bilgisayarların icadı ve sanayi devrimi için katalizör olarak önemini vurguluyor.  Kavramsal bir açıdan dokuma, kadınlarla ilişkilendirilir. Orta Anadolu’da kadınlar tarafından dokunan geleneksel kilimlerde bulunan motifler, bölgenin hakim kültürü ve aile yapısını ortaya koyar. Bu geleneksel ve ataerkil motifleri ikili anlatımları kıran yeni hikayeler dokumak için yeniden yorumlayan sanatçı teknoloji aracılığıyla spekülatif mitler üretiyor. Eda Sütunç’un ilk kişisel sergisi olan “Gelecek Tezgahları” SANATORIUM’da, 6 Kasım – 13 Aralık 2020 tarihleri arasında görülebilir.

 

Bu konu da ilginizi çekebilir
Dünyanın En Ünlü Sanat Eserleri Hakkında Bilinmeyenler

Art On İstanbul, Olcay Kuş “Yürüye Yürüye”

2018’de İstanbul’dan Berlin’e taşınan ve çalışmalarını yeni bir şehirde, farklı bir çevrede sürdü-ren sanatçı, sergiyi, kendi geçiş sürecinin bir kaydı gibi ele alıyor.

Olcay Kuş, şehir dokusundan ve sokakların ritminden hareketle üretim yapan bir sanatçı. Bu nedenle bir şehirden başka bir şehre taşınmak, yer değiştirmek, sanatçının işlerini doğrudan etkileyen bir sürece dönüşmüş. Sanatçının İstanbul’da ürettiği çalışmalarda şehrin kaosu ve hızlı ritmi, resim yüzeyindeki katmanlar ve harekette kendini görünür kılıyordu. Çoğunlukla politik gündemler ve medyadaki yansıma biçimleri üzerinden ironik bir bakışla ürettiği işlerde, gazete kâğıdıyla oluşturulan yüzeyler, fotoğraf transferleri, sprey boya, şablon ve yağlı boya gibi malzemelerin yüklendiği bir kurgu var.

“Yürüye Yürüye”, Olcay Kuş’un iki şehir ve iki gündelik hayat pratiği arasında fark edişlerini, yürüyerek anladığı, sindirdiği bir sürecin çıktılarını sunuyor. Serginin, iki şehrin bilinçaltındaki bir kıyaslaması gibi ortaya çıktığını belirten sanatçı, son dönem işleri için şunları söylüyor: “Mimarisinden insanlarına, politikasına, dilinden günlük yaşantısına, sokaklarında, duvarlarında gördüğüm imgelerin geldiğim yer ile kıyaslamasını yapıyorum ve yansıtıyorum.” Olcay Kuş’un yedinci kişisel sergisi” Yürüye Yürüye” 7 Kasım – 5 Aralık 2020 tarihleri arasında Art On İstanbul’da görülebilir.

MIXER, Printed’20

Mixer, gelenekselleşen ve çağdaş sanatın ulaşılabilir olmasını hedefleyerek hayata geçirdiği sergi serisi Printed 2020’de usta sanatçılar ile genç kuşağın dikkat çeken isimlerini bir araya getiren seçkisi ile baskı sanatının tarihine ışık tutuyor.

Sanat dünyasında iş birliğinin gücüne inanan Mixer, bu seneki seçkinin kürasyonu için x-ist’in kurucu ortağı ve The Empire Project’in sahibi ve yöneticisi Kerimcan Güleryüz’ü davet etti. Bu sene seçki, alternatif sanatsal üretim yöntemleri ile kendilerini ifade eden sanatçıların özellikle baskı alanındaki uygulamalarına daha derinlemesine bir bakış sunmayı hedefliyor. Daha önceki edisyonlarında, izleyiciye baskı tekniklerinin olasılıklarını ve çeşitliliğini tanıtmak için bir temel oluşturan Printed sergileri gravür, litografi, linolyum baskı, serigrafi, fotoğrafçılık ve heykel gibi farklı disiplinlerde üretilen çalışmaları izleyici ile buluşturdu. Bu yıl, Printed’20 ile usta sanatçıların eserlerinin yanı sıra yepyeni yeteneklere de yer vererek izleyiciye, sanatçıların üretimlerinde baskı ile kurdukları ilişki ile ilgili derinlemesine bir inceleme fırsatı sunuyor. Özgün eserlerin üretimi ile başlayarak, eserlerin çoğalma süreçlerindeki yolculuğuna izleyiciyi de ortak etmeyi hedefelyen sergi; 7 Kasım – 12 Aralık tarihleri arasında Mixer’de görülebilir.

Arter

Dinleyen Gözler İçin, Dick Higgins Albüm Sayfası

Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan ve küratörlüğünü Arter Kurucu Direktörü Melih Fereli’nin üstlendiği Dinleyen Gözler İçin başlıklı sergi, çoğu müzikle güçlü bir bağ kuran yirmi üç yapıtı bir araya getiriyor. Ziyaretçiler, galeri alanına hakim olan sessizliğin içinde yapıtlardan yükselen “sesleri” keşfetmeye ve hayal etmeye davet ediliyor. Sergi, 25 Nisan’a kadar görülebilir.

David Tudor tarafından tasarlanan ve Composers Inside Electronics, Inc. tarafından gerçekleştirilen Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) başlıklı etkileşime açık yapıt ise “Sesli Dizi”nin dördüncü sergisi olarak yine Melih Fereli’nin küratörlüğüyle Karbon’da deneyimlenebilecek. Dinleyen Gözler İçin ve Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) sergileri birbiriyle yakından ilişkilenerek ses ve sessizlik kavramları üzerinden tek bir sergi gibi de işliyor. Yağmur Ormanı V, 7 Şubat’a kadar görülebilir.

Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan ve küratörlüğünü Kevser Güler’in üstlendiği Gökcisimleri Üzerine başlıklı grup sergisi, yaşamsal bir biraradalık düzleminin bugün yeniden düşünülebilir ve inşa edilebilir olmasına dair sorulara odaklanıyor. Yirmi sekiz sanatçının yapıtlarını kapsayan sergi, var olanların bir araya gelme ve dağılma biçimlerini, ilişki kurma tarzlarını, birbirlerine mesafe alma ve yakınlaşma yollarını birlikte düşünmeye davet ediyor. Sergi, 7 Mart’a kadar görülebilir.

KP Brehmer, Gri Skalasi (Göz), 1966

Arter, yeni sezonda Alman sanatçı KP Brehmer’in (Berlin 1938–Hamburg 1997) kapsamlı bir retrospektifine de yer veriyor. Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği KP Brehmer: Büyük Resim başlıklı sergi, sanatçının otuz yılı aşkın üretiminden geniş bir seçkiyi bir araya getiriyor. Sergi, Arter’in Neues Museum Nürnberg (Almanya), Hamburger Kunsthalle (Almanya) ve Kunstmuseum DenHaag (Hollanda) ile birlikte, Kulturstiftung des Bundes’ın (Almanya Federal KültürVakfı) mali desteğiyle gerçekleştirdiği; küratoryal çerçevesini bu kurumlar adına Eva Kraus, Petra Roettig, Daniel Koep ve Selen Ansen’in belirlediği; üç yıla yayılan bu ortak yapım projesinin son aşaması olma niteliğini taşıyor. Sergi, 24 Ocak’a kadar görülebilir.

Alev Ebüzziya Siesbye’nin, Arter’de gerçekleşecek Tekerrür başlıklı kişisel sergisi sanatçının son dönemde ürettiği yeni yapıtlarını bir araya getiriyor. Arter ekibinden Eda Berkmen’in küratörlüğünü üstlendiği sergide seramik sanatçısı Siesbye’nin tekrar kavramından yola çıkarak ve tek bir malzemeye, yönteme ve biçime odaklanarak gerçekleştirdiği üretim, yeni bir bağlamda sunuluyor. Sergi, 24 Ocak’a kadar görülebilir.

 

Bu konu da ilginizi çekebilir
Dünyanın En Pahalı 10 Sanat Eseri

Kalyon Kültür, “Bir de Buradan Bak”

Günümüz kültür ve sanat üretiminin geçmişle kurduğu bağlarla beslendiği, bir buluşma mekânı olarak yaşamına devam eden Kalyon Kültür, Her Yerde Sanat Derneği ile birlikte gerçekleştirdiği Bir de Buradan Bak sergisine ev sahipliği yapıyor.

Mardin’de yaşayan yerli ve mülteci çocuklara sanatsal bir buluşma alanı sunma amacıyla kurulan Her Yerde Sanat Derneği, sirk sanatlarına odaklanan Sirkhane, müzikal çalışmalara odaklanan Müzikhane ve fotoğraf çalışmalarına odaklanan DARKROOM projelerini 2012’den beri sürdürüyor. Bir De Buradan Bak sergisi, fotoğrafçı Serbest Salih tarafından yürütülen DARKROOM projesinde farklı yaşlardan ve etnik kökenlerden gelen, çoğunluğu mülteci olan çocukların çektikleri analog fotoğraflara odaklanıyor.

Kalyon Kültür’ün tarihi binasının iki katına yayılan Bir De Buradan Bak, çocukluk dönemini ve çocukların bakışını yine çocukların gözünden, olduğu gibi sergi mekânına taşırken; izleyicilerine ev, yabancı, ortasında ve bir arada temaları üzerinden kurgulanan yeni bir deneyim alanı sunuyor.

“Geçmişe ya da geleceğe gitmeden anda kalmayı en iyi çocukken beceririz. Zamanın en çocuksu hali şimdiki zamandır sanki. Bu büyülü aralıkta hayaller ve gerçekler kolaylıkla bir araya gelebilir. Çocukluğumuzdan kalan bir oyuncağın anılarımızdaki yeri, henüz küçükken duyduğumuz bir şarkı, aynada kendimizi gördüğümüz bir an ve belki bir rüya gibi başını sonunu hatırlayamadığımız parça parça anların hepsi kağıt üzerinde anlam bakımından eşitlenirken, her birimiz için bambaşka anlamları yüklenirler. Kalabalıkların ortasında ama biriciktirler.”

Küratörlüğünü Sezgi Abalı ve Sinan Eren Erk’in üstlendiği Bir De Buradan Bak, 30 Ekim 2020 ile 3 Ocak 2021 tarihleri arasında, Pazartesi hariç her gün 11:00-19:00 saatleri arasında Kalyon Kültür’de gezilebilir.

Anna Laudel, Anke Eilergerhard, “Resilience”

Anna Laudel, yeni sezona Berlinli sanatçı Anke Eilergerhard’ın kendine has bir teknikle ürettiği, sadece görme değil aynı zamanda dokunma, tat ve koku alma duyularımızı harekete geçiren özgün heykellerinin yer aldığı “Resilience” sergisiyle giriyor. 24 Eylül Perşembe günü kapılarını açılan sergide sanatçının “pigmented polyorganosiloxan” isimli özel bir silikon malzeme ve porselen kullanarak ürettiği hipnotize edici heykel serisi yer alıyor. Anke Eilergerhard’ın büyüleyici görsellikteki eserleri bolluk ve bereketi çağrıştırırken, aynı zamanda en iyi bildiğimiz objeleri daha önce hiç görülmemiş bir şekilde sunuyor. Silikon katmanlarını bir pasta hamuru gibi şekillendiren sanatçı, dünyaca bilinen mutfak objelerini alışılmış normlarının dışında, adeta yerçekimine meydan okuyarak gizemli bir simetriyle üst üste diziyor. Sergi, 27 Aralık’a kadar görülebilir.

Ara Güler Müzesi, “Aynı Rüyanın İçinde”

Ara Güler’in çok yönlü sanatçı kimliğini ve ilham veren yaşamını gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulan Ara Güler Müzesi’nin yeni sergisi “Aynı Rüyanın İçinde”, tarihin entelektüel hafızası Ahmet Hamdi Tanpınar ile tarihin görsel kayıt ustası Ara Güler’i İstanbul’un hikayesinde bir araya getiriyor. 28 Şubat 2021’e kadar ziyaret edilebilecek sergide, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın metinleriyle, Ara Güler’in fotoğrafları buluşuyor. Kendilerini kaybolmuş güzellikleri estetize etmeye adamış nostalji tutkunu bu iki flânörün İstanbul rüyası, gelecekte onları okuyan ve izleyenlerin belleğinde, değişenin değişmeyenle birlikteliği olarak devam edecek.

 

Bu konu da ilginizi çekebilir
Göcek’te Kültür-Sanat ve Doğa Mekanı: Adaia Göcek

Baksı Müzesi, Karma Sergi, “Maske/Çağrışımlar”

Baksı Müzesi, “Maske/Çağrışımlar” sergisine yer veriyor. 20 sanatçı ve tasarımcının “maske” yorumlarını bir araya getiren sergi, açık kaldığı süre boyunca eşzamanlı olarak müzenin web sitesinde çevrimiçi izlenebiliyor. Beklenmedik bir biçimde günlük yaşantımızı kontrol altına alan, hayatımızın merkezine taşınan maskeler, bu kez sanatçı ve tasarımcıların yorumlarına konu ediliyor, yarattığı farklı çağrışımlarla ele alınıyor. “Maske/Çağrışımlar” sergisini, 25 Eylül 2020 – 15 Mayıs 2021 tarihleri arasında hem Baksı Müzesi’nin çatısı altında, hem de baksi.org web sitesinde görebilirsiniz.

Online Sergileri Evinizden Gezin

Artcrowdistanbul Online Galeri, Kezban Arca Batıbeki, “Yolda II”

Kezban Arca Batıbeki’nin, Yolda II (On The Road II) isimli solo sergisi Artcrowdistanbul Online Galerisi’nde başlıyor. 16 Eylül tarihinde açılan ve 2 ay süreyle çevrimiçi olarak izlenebilecek sergi, yaşadığımız Pandemi zamanlarında ‘yol’a duyduğumuz özlemi dile getiren özel bir seçki ile izleyici karşısına çıkıyor. Online sergide; Kezban Arca Batıbeki’ nin, geçmiş dönemde hiç görülmemiş ve pandemi sürecinde, sergiye özel ürettiği 28 dijital fotoğraf-kolaj eseri yer alıyor.  Kezban Arca Batıbeki “On The Road II” başlıklı solo sergisinin çıkış noktasını; “Toplumca evde oturduğumuz pandemi döneminde, hemen herkesin yolculuklarda çekilen fotoğraflarını; sosyal medyada, sanki o günleri bir daha yaşayamayacakmış gibi içlenerek paylaştıkları dönemden esinlendim. Çektiğim binlerce yolculuk fotoğrafı arasından bana ilham verenlerini seçip ve tabii kendi üslubumdanuzaklaşmadan yeniden yorumlayarak bir seri oluşturdum.” sözleriyle aktarıyor.

 

Bu konu da ilginizi çekebilir
Evden Ziyaret Edebileceğiniz Sanal Müzeler

Sakıp Sabancı Müzesi, Monet’nin Bahçesi

Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), geçmiş sergilerinden zengin içerikleri kapsamlı seçkilerle dijital kanallarında paylaşıma açmaya devam ediyor. Müzenin kuruluşunun 10. yılında, 9 Ekim 2012 – 6 Ocak 2013 arasında Sabancı Holding’in katkılarıyla gerçekleştirilen Monet’nin Bahçesi- Musée Marmottan Monet’den Başyapıtlar sergisi çevrimiçine taşındı.

Empresyonizm akımına adını veren Claude Monet’nin eserlerinin yer aldığı sergi, sanatçının dünyadaki en büyük koleksiyonuna sahip olan Musée Marmottan Monet’yle (Paris) işbirliğiyle açılmıştı. Bu koleksiyondan, çiçek ve doğa temalı tabloların ağırlıkta olduğu bir seçki sunan sergi, sanatçının olgunluk döneminin ana teması Giverny Bahçesi’ne yoğunlaşmıştı.

DigitalSSM arşiv kaynaklarıyla hazırlanan ve SSM web sitesi, sosyal medya hesapları ile YouTube kanalından erişilebilen Monet’nin Bahçesi- Musée Marmottan Monet’den Başyapıtlar çevrimiçi sergisi ise, bu seçkiden örneklerle, sanat tarihinde bir dönüm noktası teşkil eden Monet’nin üretimine ayrıntılı bir bakış sunmayı amaçlıyor.

Borusan Contemporary, :mentalKLINIK, “Acı Reçete #02”

Borusan Contemporary, yeni sezonu :mentalKLINIK sanatçı ikilisinin Kovid-19 koşullarının değişime zorladığı sanat dünyasına acı bir reçete olarak sunduğu Acı Reçete #02 sergisi ile karşılıyor. Borusan Contemporary’nin Perili Köşk’teki ana galeri mekânına kurulan Puff Out yerleştirmesinden oluşan sergi, Borusan Contemporary’nin internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından 7/24 yapılacak canlı yayın aracılığı ile izleyiciyle buluşuyor. Sağlık tedbirleri kapsamında ziyarete kapalı olacak Perili Köşk’teki performatif yerleştirme, hareketli kamera sistemi aracılığı ile koreografik bir video aktarımına dönüştürülerek sanal ortamda tüm dünyadaki sanat izleyicisi ile buluşuyor. 17 Eylül 2020 – 31 Ocak 2021 tarihleri arasında görülebilecek olan sergi, aynı zamanda İstiklal Caddesi’nde bulunan Borusan Müzik Evi binası vitrinine yerleştirilen ekrandan 7/24 yapılan canlı yayın aracılığıyla da görülebilir.

Exit mobile version