2021’de formda olmak için diyetisyen önerileri

Vitamin, mineral, lif ve antioksidan kaynağı olan taze sebze ve meyveleri beslenmenize mutlaka ekleyin. Her öğünde sebze tüketmeye, çorbalarınıza salatalarınıza, sebze yemeklerinize pancar, bal kabağı, brokoli, karnabahar, pırasa, havuç, alabaş, lahana, ıspanak, brüksel lahanası, yer elması ve pazı gibi rengarenk sebzeleri eklemeyi unutmayın. Böylelikle hem yeterli lif alımını sağlamış, hem de doygunluğu arttırmış olursunuz. Gün içersinde mutlaka meyve tüketmeye, ancak 1-2 porsiyonu aşmamaya dikkat edin. Elma, portakal, mandalina, ayva, armut, nar ve greyfurt kış aylarının vazgeçilmez meyvelerindendir.

Formda kalmak için karbonhidratı kesmenize gerek yok, yeter ki doğru kaynakları seçmeyi bilin. Beyaz un, kuskus, pirinç, patates, şeker ve makarna gibi besinler yerine; tam tahıllı, çavdarlı unlar ve bunların ekmekleri, tahıllı makarnalar, bulgur pilavı meyve ile yapılmış tatlıları tercih edin. Tabii ki sağlıklı tercihler olsa bile, her besinde olduğu gibi bunlarda da porsiyon kontrolünü unutmayın!

Bu sene evde geçirilen vaktin artması ve kış aylarının gelmesiyle bol yağlı yemekler ve özellikle akşam geç saatlerde tatlı tüketimi arttı. Ancak yemekleri ve tatlıları daha sağlıklı ve bir o kadar da lezzetli hale getirebiliriz. Kızartmaları fırında veya tost makinesinde yapabilir, üzerine sarımsaklı yoğurt ve domates sosu ekleyebilirsiniz. Tatlılar için ise fit tariflerden yararlanabilir, şeker yerine muz, pekmez, hurma veya dut kurusu gibi birçok alternatif kullanabilirsiniz.

Pandemi ile birlikte hareket düzeyimiz azaldı, stres seviyemiz ise her geçen gün artmaya devam ediyor. Ancak unutmayalım ki sokaklar, sahiller ve ormanlık alanlar sosyal mesafeyi sağladığımız sürece hepimizin. Haftada 3-4 gün 30-45 dakikalık minik bir yürüyüş hem ruhunuza hem de bedeninize çok iyi gelecek, beslenmenizi destekleyecektir. Dışarı çıkamayanlar veya bu süreçte çıkmak istemeyenler ise internette kendi seviyesine uygun yüz binlerce egzersiz videosu bulabilir. Eminim ki seveceğiniz bir türü yaşamınıza  ekleyebilirsiniz.

Yaz aylarında bol bol terliyoruz, böylece su ihtiyacımızın arttığını hissediyoruz. Ancak kış ayları geldikçe susama hissimiz azalıyor ve çok daha az içiyoruz. Şunu unutmayalım ki bedenimizin suya olan ihtiyacı hiçbir zaman azalmaz. Vücudun gerekli fonksiyonlarını yerine getirebilmesi, daha formda ve fit olabilmesi için su hayati önem taşır. Su içmekte zorlananlar içerisine nar, yeşil elma, maydanoz, limon, nane, armut gibi aramo vericiler ekleyebilirler.

Kolalar, bozalar, salepler, sıcak çikolatalar, şekerli ve kremalı kahveler birçoğumuz için vazgeçilmez… Ancak her gün bunları tüketmek vücudumuzdaki inflamasyonu artırıp bağışıklığımızı düşürecek ve fazladan kalori almamıza sebep olacaktır. Kalorili içeceklerin tüketimini haftada birle sınırlandırıp, geri kalan günlerde bitki çayları ve detoks suları tüketebilirsiniz. Ihlamur, rezene, melisa, kuşburnu, yeşil çay, beyaz çay, rooibos, mate ve papatya oldukça iyi alternatiflerdir. Demleme esnasında çubuk tarçın, karanfil, kakule, top karabiber gibi aromatik tatları ekleyerek damak zevkinize uygun hale getirebilirsiniz.

Daha hızlı kilo vermek adına şok diyetler/sıvı diyetler veya aşırı kısıtlanmış, yasaklarla dolu listelere güvenmeyin. Kilo kaybı sürecinde hedefiniz, doğru beslenmeyi öğrenmek, sürdürebilmek ve ardından verdiğiniz kiloyu koruyabilmek olsun. Unutmayın ki kendinizi ne kadar kısıtlarsanız bu işi o kadar zorlaştırır ve bedeninizi yorarsınız. Halbuki sağlıklı beslenmek ve bunu hayata adapte etmek hiç de zor değil, yeter ki denemekten ve adım atmaktan korkma!

Hedeflerinize ulaşacağınıza inanarak yeni yıla başlayın ve asla pes etmeyin. Bu bir süreç ve elbette iniş çıkışlar olacak, bahanelerle, ertelemelerle motivasyonunuzu düşürmeyin. Kendinize küçük ve gerçekçi hedefler koyarsanız, hayal kırıklığına uğrama ihtimalini azaltmış olursunuz. Bazen çabalasanız da kilo veremeyebilirsiniz, bu noktada lütfen stres haline getirmeyin ve destek almaktan çekinmeyin.