Japonca bir kelime olan Hikikomori, “İçeri çekilme” anlamına geliyor. Aslında hikikomori kelimesinin Türkçe karşılığını “her şeyden elini ayağını çekme” deyiminde bulabiliriz. Peki, hikikomori nedir? Hikokomori hakkında bilmeniz gerekenler…
21. yüzyıl hastalıklarından biri olan hikikomori genellikle çocuklar ve gençlerde görülüyor. Hepimizin aşina olduğu “çocuğum odasından çıkmıyor” cümlesinin yoğun halde yaşanması en büyük belirtisi. Çünkü hikikomori olan çocuklar, temel ihtiyaçları dışındaki tüm zamanlarını odalarında geçiriyorlar, sosyal ve aile hayatından izole bir şekilde yaşıyorlar. Hikikomori hakkında bilmemiz gerekenler…
Hikikomori neyden kaynaklanıyor? 21. yüzyıl hastalığı denilmesinin sebebi nedir?
Hikikomorinin kaynaklarını madde madde sayarsak şu şekilde sıralamak mümkün:
- Belli ekonomik seviyedeki gelişmişliğin dijital araçlara kolay erişimini sağlamış olması,
- Beden gücüyle çalışmak zorunda kalmanın azalmış olması,
- Her türlü ihtiyacımız için, dijital sistemin kullanılıyor olması ve artık ekranlarla ilişkimizin daha fazla olması, işlerimizi kolaylaştırması,
- Her türlü ihtiyacımıza kolaylıkla çözüm bulabiliyor olması,
- Küçük yaşlardan itibaren teknolojinin kullanılıyor olması,
Kullanımda içselleştirilmişlik yaratması ve buradaki faaliyetlerde çok kolay sonuçlar, geri dönüş sağlanmış olması da hikikomorinin kaynakları arasında… Bu döngü ile çocukla arada sıcak bir bağ kurulmuş oluyor ve tekrarı kendiliğinden ve çok doğal şekilde meydana geliyor. 21. yüzyıl hastalığı denmesindeki sebep ise tamamen, dijital dünyanın insan üzerindeki etkilerinden ve yaşantıyı direkt etkilemesindendir.
Hikikomori, hangi yaş grubunda daha çok görülüyor?
Hikikomorinin hangi yaş grubunda fazla görüldüğü ile ilgili gözlemciliğimden ve danışanlarımdan yola çıkarak şöyle bir fikir yürütebilirim: Okulöncesi ve ilkokul dönemlerinde olan çocuklarda, aile kontrolünün fazla olmasından ve aile kontrolünde genelde zorlanılsa da başarılı olunabilir yaşlar olması sebebiyle hikikomorinin görünme oranı daha azdır. Ergenlerde ise genellikle, kontrolsüz ya da kapalı odalarında dış dünya ile iletişim kurmaya ihtiyaç duymadıklarından, hikikomoriye zemin hazırlanmış oluyor. Ders çalıştığı zannedilen ve kontrolsüz kalan ergenler, kendilerine sanal bir dünya kurmuş oluyorlar. Tabii ki yine ekonomik anlamda dışarıda çalışmak zorunda olmayan ve geliri orta ve ortanın üstünde olan aile çocuklarında görülmesi çok mümkün.
Pandemi sürecinde artan teknoloji kullanımı hikikomori hastalığının görünme oranını artırdı mı?
Pandemi sürecinde hikikomori hastalığının görülme oranı, belki tüm dersler ekranda görülmek durumunda olduğu için, caydırıcı olabilir. Çocukların hareket etmek ihtiyacından dolayı belki gerileme olabilir ancak, evde aileleri ile doyumlu bir iletişim yaşamayan ergenler ve gençler ekranda daha uzun süre geçirebilirler.
Uzaktan eğitim sebebiyle çocukların teknoloji ile ilişkisini kısıtlamak gittikçe zorlaştı peki, bu noktada aileler ne yapmalı?
Uzaktan eğitim zorunlu şekilde ekranı kullanma süresini artırmak durumunda bırakmıştır. Çocukların ders esnasında mutlaka derse etkin katılımlarının sağlanması için kontrol gerekmektedir. Evde ebeveyn, çocuk ekranda başka bir şey mi izliyor? Oyun mu oynuyor? Takibi gerekmektedir. Bunun dışında ara verilen zamanlarda ise ekran karşısından çocuğun uzaklaşması sağlanmalı ve harekete yönlendirilmelidir. Aile ile birlikte olunduğu zamanlarda zamanın önemi ve etkili zaman kullanımının faydaları ve artan zamanda neler yapılabileceği konuları konuşulmalı ve aile içindeki paylaşımlar artırılmalıdır. Mümkün olduğu ölçülerde çocuklar sanatsal etkinliklere ve açık havada oyunlara yönlendirilmelidir. Ayrıca, ev işlerine katılım da zamanın bir bölümünde ekrandan uzak durmak için iyi bir uygulama olur. Bu katılımda mutlaka pozitif geri dönüşler yapmalısınız.
İçe dönüklük ile karıştırılmaması açısından içe dönüklük ve hikikomori arasındaki farklar nelerdir?
İçe dönüklükle karıştırma konusunda şunu söyleyebiliriz. Küçük yaşlarda içe dönük olarak gözlediğimiz durum dışında, sosyal ve dışa dönük bir çocuk, zaman içinde hikikomoriden dolayı içe dönüp, bağımlı hale gelebilir. Bunlar, odalarından çıkmak istemezler. Fiziksel ihtiyaçlarını -tuvalet-beslenme-temizlik-uyku gibi çok elzem ihtiyaçlarını bile sürekli erteler. İçe dönük çocuk, mutlaka ekranda uzun zaman geçirmez. Aile ortamı ya da arkadaş ortamında sessiz kalır ve genelde dinleyici pozisyondadır. Özel ihtiyaçlarını karşılamada sorun yaşamaz.