Covid-19 salgını ile mücadelede hijyen, sosyal mesafeyi koruma, maske kullanma ve bağışıklığı güçlü tutma en önemli koruyucu yöntemler olarak belirtilmektedir.
Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu; güçlü bir bağışıklık için D vitamininin şart olduğunu hatırlatarak, “Güneş ışınlarının giderek azalacağı önümüzdeki aylarda D vitamini düzeyinin düşük olması, hastalıklara yakalanma riskini artıracaktır” dedi.
Tüm dünyada sonbahar ve kış aylarıyla birlikte tekrar yükselişe geçeceği ön görülen Coronavirüs enfeksiyonundan korunabilmek için hijyen, sosyal mesafe ve maske kullanımı yanında güçlü bir bağışıklık sistemi esastır. Güçlü bir bağışıklık sisteminin vazgeçilmez besin ögelerinden biri, güneş ışığı vitamini olarak da bilinen D vitaminidir. D vitamini nezle, grip ve soğuk algınlığı başta olmak üzere birçok enfeksiyon hastalığına yakalanma riskini düşürür. Hastalıkların seyrini hafifletir, süresini kısaltır. Güncel çalışmalar ile D vitamini durumunun, Covid-19 hastalığının klinik seyri ile önemli derecede ilişkili olduğu gösterilmiş, vitamin D düzeyindeki artışın, klinik sonuçları iyileştirebileceği, en kötü sonuçları hafifletebileceği, azalmasının ise klinik sonuçları kötüleştireceği belirtilmiştir. Bu nedenle yüzyılın en büyük salgını olan Covid-19’un tedavisi ve/veya önlenebilmesi için D vitamini düzeyinin izlenmesi ve gerekiyorsa destek yapılması önerilmektedir.
Güneş ışınlarının giderek azaldığı sonbahar ve kış aylarında, bağışıklık sistemi zayıflayabilmektedir. Nitekim kış aylarında enfeksiyonlara yakalanma riskinin yüksek olduğu, enfeksiyonların sık tekrarladığı ve ağır seyrettiği bilinmektedir. İşte bu noktada vücudun doğal savunma sistemi olan bağışıklığı güçlendirmek ve hastalıklardan uzak durabilmek için D vitamini ihtiyacının nasıl karşılanacağı sorusu gündeme gelmektedir.
Günlük D vitamini ihtiyacının 2 yaşın üstündeki tüm bireylerde 15 mikrogram (600IU) olduğunu vurgulayan Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, haftada 3-4 kez, 15-20 dakikalık direkt güneş ışığı maruziyeti ile vücudun ihtiyacı olan D vitamininin kolayca karşılanabileceğini belirtti. Bununla beraber yaş, cins, deri kalınlığı, hava kirliliği, bulutlu hava, ozon tabakası, güneş kremi kullanma, kapalı giyim tarzı gibi birçok nedenle güneşin bol olduğu ülkeler dâhil hemen tüm dünyada D vitamini eksikliğinin ya da yetersizliğinin yaygın bir sorun olduğuna dikkat çekti. D vitamini eksikliğini önleyebilmek için doktor kontrolünde D vitamini desteği yapılması gerektiğini ifade eden Garipağaoğlu, optimal (arzu edilen) D vitamini düzeyinin sağlanmasında ve korunmasında D vitamini ile zenginleştirilmiş besin tüketiminin de vazgeçilmez olduğunu ekledi.