Uzmanlar, denizde vakit geçirmenin nimetlerini saymakla bitiremiyor.
Sivilceye, astıma, kamburluğa, depresyona, alerjiye birebir… Cilde, beyne, bağışıklık sistemine, psikolojiye faydası büyük. Bu mucizenin adı deniz!
Denizin mavisine dalıp gitmek, kokusunu içinize çekmek, dalga seslerini dinlemek başlı başına bir terapi… Ancak denizin faydaları bunlardan ibaret değil… Tarih boyunca hekimler denize girmenin sayısız hastalığa iyi geldiğini savundu. Hatta 1769’da İngiliz Dr. Richard Russell bir adım ileri gitti ve danışanlarına denizden sadece yüzmek için değil suyunu içmek için de faydalanılabileceğini iddia etti. Sadece Russell da değil, Hipokrat da balıkçıların ellerinin kesilmesine rağmen enfeksiyon kapmamasını deniz suyuna bağladı. Biyolog Rene Quinton de deniz suyunun kan plazmasıyla benzer öğelere sahip olduğundan tedavi edici özelliğine dikkat çekip durdu. Elbette hangi deniz olduğu ve temizliği önemli. Deniz bulamayanların imdadına deniz sulu havuzlar, jakuziler koşuyor. Teselliyi ‘talassoterapi’ adı altında sıcak deniz suyu yağmuru altında masajda bulanlar da var. Sıcak eniz suyuyla yapılan terapilerin metabolizmayı hızlandırdığı ve yağ yaktırdığı söyleniyor. Hazır mevsimiyken ve ülkemizde birbirinden güzel kumsallar varken terapileri bir yana bırakalım da kendimizi plajlara atalım. Çünkü faydaları saymakla bitmiyor.
1- Deniz suyunun cilde yararlı olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Kozmetik ve ilaç sektörleri de bu yüzden deniz suyundan vazgeçemiyor. Deniz suyunda bulunan magnezyum ve hidrat, cildin genç ve parlak görünmesi için önemli bir mineral.
2- Sivilcelerin kurutulmasında, cildin yenilenmesinde ve siyah noktaların temizlenmesinde de etkili.
3- Anksiyete ve depresyon gibi çeşitli ruhsal bozuklukları deniz suyundaki magnezyum, brom, lityum maddeleri tedavi ediyor. Bu maddeler, beyindeki melatonin ve serotonin seviyesini dengeliyor.
4- Denizin tuzlu suyu saçların kepeklenmesini önlüyor, saçınıza parlaklık katıyor.
5- Deniz suyunda bulunan iyot bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Deniz suyundaki vitaminlerin, minerallerin emilmesi vücudun hastalıklara yakalanmasına neden olan toksinlerin atılmasını sağlamak için ciltteki gözenekleri açıyor ve alerjik hastalıkların tedavisinde önemli yöntemlerden. Antiseptik olan deniz suyu enfeksiyonlara karşı savaşıyor, mantar, bakteri ve mikropları öldürmek için vücudun direncini artırıyor.
6- Kendinizi yüzerken denizin elektromanyetik enerji alanında hissedersiniz ki bu vücudunuzun yenileme sürecine katkıda bulunuyor. Dahası kumsaldaki hava, kanın ve dokuların temizlenmesine yardımcı olan negatif iyonlarla yüklü.
7- Uzmanlar hafif dalgalı denizin bile faydalı olabileceğini söylüyor çünkü böylece suyun yüzeyinde kalmaya çalışırken harcadığımız kaloriyi artırıyor ve vücudumuza masaj yapıyor. Kan dolaşımını hızlandırıyor.
8- ABD’li biyolog Wallace J. Nichols, deniz suyunun insan kanında bulunan içeriklere en yakın sıvı olduğunu söylüyor. Kalsiyum karbonat, magnezyum klorür, magnezyum sülfat gibi çok faydalı maddeleri bol miktarda içerdiğini ifade ediyor. Cilde nüfuz eden deniz suyu dolaşım sisteminde vücut fonksiyonlarını dengeliyor.
9- Deniz suyu yara izlerini iyileştiriyor, egzamaya, kurdeşene, isiliğe iyi geliyor.
10- Denizin tuzlu suyu tüm sinüs yollarını temizliyor. Üst solunum yollarına iyi geliyor. Astım, öksürük gibi solunum problemleri için en iyi tedavi yöntemlerinden.
11- Yüzmek, akciğerlerin kapasitesini artıran en önemli fizik tedavilerin başında geliyor. Dik duramama problemlerinin de önüne geçiyor.
12- Harvard Medical School, kumsalda geçirilen günün en büyük faydasının vücudumuzda D vitamini depolamak olduğunu söylüyor.
13- Deniz kenarında geçirdiğiniz birkaç saatte vücudunuzu dinler, daha da önemlisi İsveç’deki University of Gothenburg’a göre teknolojiden uzak kalmak için iyi bir fırsat yakalamış olursunuz.
14- Kumsalda geçirdiğiniz bir günün ardından deliksiz uyursunuz. Deniz suyunda bulunan magnezyum, kasları ve sinirleri sakinleştirerek stresi azaltmaya yardımcı olur.
15- Kum, ayağa uygulanabilecek en güzel peeling. Dahası bu deri elastikiyetini de artırır.