Dünya Doktorları Derneği (DDD) tarafından 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, Uluslararası Göçmenler Gününün ilk kez 2000 yılında Birleşmiş Milletler’in tüm dünyadaki göçmenlerin hak ve sorunlarına dikkat çekmek amacıyla ilan edildiğini belirten Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin, “Göçmenliğin net bir tanımı yok. Ne sebeple olursa olsun yerini terk eden insanlara göçmen diyoruz. Ancak göçmenlik tabiri mülteci ve sığınmacıları da kapsıyor. Mülteci; ırkı, dini ya da siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan, bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen kişiler için getirilen bir tanımlama. Sığınmacı ise mültecilik başvurusunda bulunan ancak henüz sonuç alamamış durumdaki kişileri tanımlıyor” dedi.
DDD, göçmenler için çalışmalar yapıyor
Dünya Doktorları Derneği’nin gönüllü bir yardım kuruluşu olduğunu belirten Bilgin “DDD, doğal afet ve insani krizlerden etkilenen insanların ihtiyaçlarına yönelik çeşitli alanlarda çalışmalar gerçekleştirmek amacı ile 2015 yılında kuruldu. İnsani krizlerin içindeki en büyük unsurlardan biri de göçmenler. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Organizasyonu’nun raporuna göre geçtiğimiz yıl dünya üzerindeki 271 milyondan fazla insan göçmen konumundaydı. Bu rakam dünyada yaklaşık her 30 kişiden birinin göçmen olduğunu gösteriyor” dedi. 2018 yılı sonunda küresel mülteci sayısının 25 milyon 900 bin olduğunu belirten Bilgin “Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü’nün Küresel Eğilimler 2019 raporuna göre ülkemiz mülteci ve sığınmacı olarak gelen yaklaşık 3,7 milyon Suriye vatandaşına ev sahipliği yapıyor” diye konuştu. Ulusal ve uluslararası insani yardım kuruluşları ile koordineli projeler yürüttüklerini belirten Bilgin “Profesyonel ve gönüllü ekipleri ile insani krizlere müdahale edip mülteci ve sığınmacı gibi göçmenlerin sağlık hizmetlerine erişimlerini arttırmak amacı ile çalışmalar gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
“Pandemide göçmenlerin durumu daha kritik”
Hakan Bilgin, insan haklarının etkin şekilde korunmasını sağlamak, toplu halde yaşayan ve maddi olanağı olmayan şahıslara sağlık hizmeti sunmak, evsiz şahısların hayat kalitelerinin iyileştirilmesinde rol almak, mültecilerin, vatansızların, sığınmacıların ülkelerinde koruma bulamayanların evrensel ve etkili bir şekilde tedavi olabilmeleri gibi amaçlarla faaliyet gösterdiklerini anlattı. Hakan Bilgin “Özellikle COVID-19 döneminde yardım, dayanışma ve gönüllüğün değeri bir kez daha anlaşıldı” dedi.