Şimdiye odaklanmak, yargısız olma, mesafe koyma, kabullenme ve deneyimleme… Farkındalığı hayatınıza katmak için bu becerileri nasıl edinebilirsiniz?
Şimdiye odaklanmak
Odaklanmak kelimesi dikkati bir yere toplamayı çağrıştırsa da aslında ana toplamak demektir. Kendinizi olduğunuz yerde hissetmek, dikkatinizi size gelen duyumlara dikkati toplamaktır. Araştırmalar hiçbir şeyden keyif almayan insanlarda şimdiye odaklanma eksikliğinin varlığını sıkça çok görüyor. Örneğin kar yağışını seyrederken “yarın nasıl işe gideceğim” derseniz o zaman kar yağışının keyfini alamazsınız. Ancak o ana; kar yağışı sırasında neler gördüğünüze, neler hissettiğinize odaklanırsanız o zaman o andan keyif almaya başlarsınız. Şimdiye odaklanmak aslında geleceğin ve geçmişin yükünü azaltır. Ruhsal sorunlara iyi gelmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi budur.
Yargısız olmak
Yargısızlık farkındalığın en önemli ögelerinden bir tanesidir. “Niye böyle yaptım, keşke böyle yapmasaydım, aslında bu böyle olmalıydı” gibi düşünceler yargılamanın ve yargılı düşünmenin sonucudur. Eğer kendimizi, durumları ve duyumları yargılarsak gireceğimiz duygu durumu çok daha olumsuz olur. Yargısızlığı öğrendiğimizde bu gibi olumsuz duygular da azalmaya başlar. Çünkü bu olumsuz duyguların kaynağı, deneyimlerin kendileri değil, deneyimlerle kurulan, yargıların yönlendirdiği tutunma ilişkisidir.
Mesafe koymak
Farkındalık, düşüncenin içeriği ile değil, düşüncenin kendisi ile uğraşır. Yani düşünce düşüncedir. Bu düşüncenin nereden geldiği, nasıl ortaya çıktığı, çocukluktan mı geldiği yoksa duygu ve düşüncelerin bir sonucu olarak mı ortaya çıktı diye araştırmaz. Bu da kendi duygu ve düşüncelerimizle olan mesafeyi de sağlar. Neden böyle düşünüyorum diye saatlerce düşünebilirsiniz, bunun doğru bir cevabı da yoktur. Ya da 100 tane cevap vardır, bu 100 cevap da doğrudur, hepsi de yanlış olabilir. Farkındalıkta biz duygu ve düşüncelerle mesafe koymayı da öğrenebiliriz. Böylece duygu ve düşüncelerimizin kendisi olmadığını öğrenmeye başlarız. Diğer bir deyişle farkındalık olumsuz düşünceleri değiştirmez ama kişinin daha farkında olmasını sağlar. Dolayısıyla kişi düşüncesini değiştirebileceğini fark eder.
Örneğin strese girdiğimizde stresi çok fark edemeyiz, ancak mesafe koyup dışarıdan bakabildiğimizde stresle başa çıkmak daha kolaydır.
Kabullenmek
Değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmek de farkındalığın önemli ögelerinden biridir. Mesela “yağmur yağıyor, niye her gün yağmur yağıyor” diye düşündüğümüzde kendimizi kötü hissederiz. Ama bunu değiştiremeyeceğinizi anlayıp ve kabullendiğimizde veya o ana odaklandığımızda bu hayatımızı etkilemez. Kabullenmenin dönüştürücü gücü yaşamı olduğu gibi deneyimlemekten, kabul etmekten ve görmekten geliyor. Yaşamı kabullendiğimiz zaman yaşamın bize verdiği ve değiştiremeyeceğimiz streslerle çok daha rahat başa çıkma şansına sahip oluyoruz.
Sanılanın aksine, acılarımızı ve sıkıntılarımızı da kabul edersek o zaman keyif oranımız daha fazlalaşacaktır. Kabullenme kişinin ruhsal durumunun niteliğini değiştiren bir faktördür. İyi olacağım, iyi olmalıyım düşüncesi olursa o zaman acı çok daha uzun süre devam edebilir.
Deneyimlemek
Deneyimlemek az önce bahsettiğimiz dört unsur ile bağlantılı bir durum çünkü deneyimlemek için yargısızlık, mesafe koyma, kabullenme, şimdiye odaklanma gibi tüm mindfulness becerileri gerekiyor.
Olumsuz bir deneyim düşman haline getirilmez, o deneyimle yaşamayı öğrenmek gerekir. Deneyimi bastırmak, kaçmak, itmek düşmanlık yaratır ve bir düşmanınız varsa bu da bir savaş var demek olur. Olumsuz deneyimleri düşman yapmak yerine tanıyıp, olmalarına izin vererek ve doğrudan deneyimleyerek bu deneyimlerin bize getirdiği olumsuz tarafları yok edip törpüleyebiliriz. Buna deneyimden öğrenmek veya deneyimle ilişki kurmak adı verilir. Birçok deneyim bize çok şey öğretir ama önemli olan bu deneyimi yaşantılayabilmek, onunla bir ilişki kurabilmektir. Bu da bize çok şey kazandırır.