Her şey üzerinize mi geliyor? Hepsini arkanızda bırakıp bir yerlere kaçıp gitmek mi istiyorsunuz? Sakin olun ve bu 9 tavsiyeye uyun!
İş, çocuklar ve hayatın stresi derken kendimize zaman ayırmak o kadar zor ki. Bir de bunların üzerine zaman sıkıntısı eklendiğinde bazen hiçbir şey bize keyif vermiyor ve her şeyden sıkılıyoruz. En ufak şeyler bile gözümüzde büyüyor… İnsan olarak hepimizin sorumlulukları var. Öyle her şeyi bir kenara bırakıp kaçmanın imkanı çoğu zaman ne yazık ki yok. Fakat hayatınızda yapacağınız küçük değişiklikler ile sıkıldığımız ya da bunaldığımız anlarda keyiflenmek mümkün.
Kendinizi sevin
En kilit madde bu aslında. Unutmayın, kimse mükemmel değildir. Herkesin hayatta yanlışları, eksikleri ve hataları vardır. Tüm bunları kabul edip kendinizi sevin. Tüm bu kötü şeylerin aksine kendinizle gurur duymanızı sağlayacak hayattaki başarılarınızı aklınıza getirin. Göreceksiniz ki aslında bunların hepsi gelip geçici. Oscar Wilde ne kadar da güzel söylemiş: “Sadece kendiniz olun. Zaten herkes kapılmış durumda.”
Şükredin
Kendinizi kimseyle kıyaslamadan sahip olduklarınız için şükredin. Şükretmek huzurun ve mutluluğun tüm kapılarını açacaktır.
Daha çok gülün
Sürekli asık suratlı, mutsuz olmak tüm negatif enerjiyi daha çok üzerinize çekmenize neden olur. Bu nedenle hayatın iyi yönlerini görmeye çalışın. Kendinize gülmek için bahaneler yaratın. Arkadaş ortamınızda birbirinizin içini sıkacak konular yerine eğlenceli ve komik olaylardan konuşun. Herkesin derdi vardır. Bir yere kadar paylaşılır ve biter. Kimse sürekli asık suratlı ve mutsuz biriyle oturmak istemez. Bu nedenle etrafınızda sizi mutlu eden, huzur veren ve birlikte vakit geçirmekten keyif aldığınız insanlar olsun.
Kendinize özen gösterin
Hepimizin biraz şımarmaya ihtiyacı vardır. “Hiç zamanım yok” dediğinizi duyar gibiyiz, kendinizi kandırmayın. İnsan gerçekten istedikten sonra her türlü zamanı yaratır. Çocuklarınız, evliliğiniz ya da sevgiliniz kendinize sadece bir saat ayırmanız için engel değildirler. Çalışan bir annesiniz, hafta sonunu çocuklarınızla geçirmek istiyorsunuz, nasıl yapabilirim sorusunun cevabı çok açık: Sabahın erken saatlerinde, kimse uyanmadan yürüyüşe çıkabilirsiniz. Hem hava almış hem de bir saatlik bir yürüyüşle spor yapmış olursunuz.
Nefes alın
Sinirlendiğinizde veya her şey üzerinize geldiğinde kaçıp gitmeden önce sorunla yüzleşin. Daha sonra evinizde görmekten hoşlandığınız, sizi hayallere sürükleyecek bir bölüm oluşturun. Öyle büyük bütçeler harcamanıza da gerek yok. Sevdiklerinizin fotoğraflarını, okumaktan zevk aldığınız, aklınızı dağıtacak dergilerin veya dinlemekten hoşlandığınız albümlerin olduğu bir köşede rahatlayın. Yaşadığınız şey her ne kadar kötü olursa olsun “Hayatımın en kötü günü” yerine “Bugüne kadar yaşadığım en kötü gündü” demeye çalışın.
Hayır demeyi öğrenin
Siyah ve beyaz, ne kadar net iki ayırımdır değil mi? Siz de hayatınız için önemli olanları bir kenara ayırın. Kendi önceliklerinizi belirleyin ve gerisine ‘hayır’ deyin.
Hayatınızı planlayın
Belki de stresinizi artıran ve üzerinizde yük oluşturan düzensizliğinizdir. Sabah işe gitmeden ya da çocuklar kalkmadan, bir kağıda gün içinde yapmanız gerekenleri yazın. Böylece son dakika işleri sizin için angarya olmayacaktır.
Haftaya nevresimlerinizi değiştirerek başlayın
Tertemiz kokan nevresimlerle haftaya uyanmak… Bundan daha iyi ne olabilir ki? Pazar günleri, nevresimlerinizi temizleriyle değiştirin ve kendinizi yeni haftaya uyanmak için mis gibi bir yatağa atın. Ayrıca iyi bir uykunun, ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkisini artık hepimizi biliyoruz.
Spor yapın
Spor yapmanın öneminden bahsedilmeyen bir gün olmuyor. Bilirsiniz sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Uzmanlara göre spor, beyindeki hormonlarda ve sinir sistemi üzerinde değişimlere neden oluyor. Bununla beraber zihinsel ve bedensel rahatlama yaratıyor. En önemlisi spor sırasında hepimizin bildiği meşhur mutluluk hormonu sertonin salgılanıyor. Spor yaparak hem sağlıklı hem de güzel bir vücuda sahip olursunuz. Böylece kendinize olan güveniniz artar.