Kusursuz olmayı hedeflemek kişisel gelişimin ve başarının önündeki gizli engellerden biri olabilir.
Kişisel gelişim hayatın çok önemli bir parçası ve tüm yaşamımıza yayılması gereken bir süreç. Kendimizin en iyi versiyonuna dönüşme yolculuğunun elbette çok fazla pozitif getirisi var, ancak bu sağlıklı amaç mükemmele ulaşma hedefine dönüşürse kendimizi yıpratmamıza ve motivasyonumuzu kaybetmemize sbep olabilir.
Peki mükemmelin peşine düşüp yolunuzu kaybetmeden, kişisel gelişim hedefinizde dengeyi nasıl yakalayabilirsiniz? İşte uzmanlardan üç öneri….
Öz Disiplinin Gerçek Anlamını Kavrayın
Öz disiplin demek kendinize işkence etmek demek değildir. Gelişime açık yönlerinizde kendinize karşı dürüst olmanız ve bunları dengeli bir bakış açısıyla değerlendirmeniz demektir. Diğer türlüsü, kendinize karşı devamlı sert bir eleştiri halinde olmanız ve geliştirebilecekleriniz yerine ne kadar ‘kötü’ olduğunuza odaklanmanızdır.
Örneğin “Bugün spora gidemedim, ne kadar tembel biriyim,” demek ile “Bugün spora gidemedim, çünkü yeterince uyuyamamıştım. Düzenli spor alışkanlığı kazanmak çok kolay değil, ama daha önce de böyle zor işlerin üstesinden geldim, bunu da başaracağım,” demek arasında büyük bir fark vardır.
Burada dikkat etmeniz gereken, kendi kendinize söylediğiniz şeyleri, sizden dürüst bir görüş isteyen yakın bir arkadaşınıza söyleyip söyleyemeyeceğinizdir. Eğer bunlar bir arkadaşınıza söylemek için kulağınıza kırıcı geliyorsa, kendinize de söylememelisiniz.
Kusursuzluğa Değil Gelişime Odaklanın
Bir şeylerde ustalaşırken kendimizi kusursuz bir örnekle kıyaslamak yerine anlık olarak gösterdiğimiz küçük gelişimlere odaklanmalıyız. Yani eksiklikerimize değil, gelişime açık yönlerimize odaklanmalıyız. Kendimizi sıkışmış hissettiğimiz anlarda şu soruyu sormak işe yarayabilir, hedefime doğru nasıl ilerleyebilirim?
Yine spor örneğinden gidersek bunun cevabı, “Bir dahaki sefere daha erken yatmak için alarm kuracağım,” ya da “Bir dahaki sefere daha geç bir derse gitmeyi seçeceğim,” olabilir. Bu proaktif yaklaşım sayesinde hayal kırıklığı hissetirmek yerine, yapıcı davranışlar edinmeyi başarabilirsiniz.
Hedeflerinizin Ardındaki Motivasyonun Farkına Varın
Kendinize belirlediğiniz hedeflerin altında yatan nedeni anladığınızdan emin olun. Bazen hayatın belli bir alanını geliştirme hedefinin ardında iyi niyetli sebepler varmış gibi görünse de, bunlar aslında daha derin sorunları saklıyor olabilir.
Örneğin spor rutininize sıkı sıkıya bağlı kalma hedefiniz, gerçekten de fiziksel ve zihinsel sağlığınızı destekleme isteğinden kaynaklanıyorsa bu harika! Ancak bu, daha ‘sevilebilir’ bir hale gelmek için vücudunuzu ‘kusursuzlaştırma’ isteğinden kaynaklanıyorsa daha derinlere inmeniz gerekebilir.
Bunu anlamanın kolay bir yolu “böylece” yöntemini kullanmaktır. Mesela “Düzenli olarak spora gitmek istiyorum, böylece…” cümlesini “…hayatım boyunca aktif ve hareketli olabilirim,” şeklinde tamamlıyorsanız bu sağlıklı bir motivasyondur, ancak “… ofisteki en ince kişi olabilirim,” veya benzeri bir şekilde tamamlıyorsanız bu yapıcı değildir. Elbette tüm durumlar bu şekilde net bir ayrıma sahip değildir ama gelişim isteğinizin ardındaki nedenleri keşfe çıkmak hedeflerinizi sağlıklı tutmanızı ve işinize yaramayan hedeflerinizden de kurtulmanızı sağlar.