Yavruvatan Kıbrıs.. Gidip görülmesi gereken tarihi bir dokuya ve kent kimliğe sahip. Ve bu güzellikleri ile öne çıkacağı yerde, bir kumarhane cenneti olarak nitelendirilmesine bir hayli üzücü. Gezilecek görülecek öğrenilecek ders çıkarılacak pek çok noktası, pek çok yanı var.
1.Selimiye Camii / Lefkoşa
Kıbrıs’ın Kuzey ve Güney kesimi ile ikiye bölünmüş başkenti Lefkoşa’da, Luzinyalılar zamanında yapılan St. Sophia Katedrali, bugünkü adı ile Selimiye Cami mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Görkemli mimarisi ve şehrin hemen merkezindeki konumu ile bir ibadet ve dinlenme noktası olarak öne çıkıyor.
2.Bellapais Köyü, Bellapais Manastırı / Girne
Limon ve nar ağaçlarının gölgesinde, çok şirin dar ölçekte sokak ve evlere sahip bir Akdeniz Köyü Bellapais. Bugünkü adı Beylerbeyi Köyü. Tarihi 1150‘li yıllara kadar uzanan gotik mimariye sahip kentin manzaraya en hakim noktasında yer alan Bellapais Manastırı ise bu köyde görülecek önemli eserlerin başında geliyor. Manastırın kısımlarını gezerken bir yandan muhteşem Kıbrıs manzarasını izleyip hayran kalıyorsunuz. Ayrıca burada konserlerin yapıldığı bir oda yer alıyor.
3.Lala Mustafa Paşa Cami / Mağusa
1200‘lü yıllarda Lüzinyalılar tarafından Mağusa’da kilise olarak inşaa edilen St. Nicholas Katedrali bugünkü adıyla Lala Mustafa Paşa Cami, eşsiz mimarisi ile Kıbrıs’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Sonradan camiye dönüştürülen bu tarz yapılarda ilk dikkat çeken yer minaresi. Kıbrıs’ta minaresiz çok fazla cami var, bu yapıda katedralin üçgen kubbelerinin yanında minarenin ne kadar güzel bir bütünlük sağladığını görüp hayran kalacaksınız. Hele ki Cuma vakti buraya namaz kılmak için gelenleri görüp ezan sesini duydukça daha da bir mutlu oluyorsunuz.
4.Kapalı Maraş / Mağusa
Savaştan geriye kalan bir ölü şehir düşünün. Binalar boşaltılmış, oteller kapatılmış, pek çoğu yağmalanmış, eskiden izler var ama hiç bir ses yok.. İşte Kapalı Maraş dedikleri yer böyle bir yer. 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türkler tarafından ele geçirildikten sonra Rum Kesimi ile anlaşmalar sonucu yerleşime kapatılmış. Ve o günden sonra adeta kaderiyle baş başa bırakılmış.. Önceleri burası dünyanın en lüks sayılı turizm merkezlerinden biriymiş. Düşünün ki İngiliz Kraliyet Ailesi merdivenleri altından olan 7 yıldızlı muhteşem bir oteli burada inşa ettirmiş. Sophia Loren’den tutun, Elizabeth Taylor’a, Brigitte Bardot’a kadar onlarca ünlüyü ağırlayan Mağusa’nın bugünkü ise hali gerçekten içler acısı. Kıbrıs’a gitmişken görülmesi gereken yerlerden biri.
5.Akdeniz’in Muhteşem Sularında Yüzülmeli
Kıbrıs genelde deniz tatili için tercih edilen yerlerin başında geliyor. Dünyanın pek çok noktasından gelen turistleri yaz döneminde burada görmeniz mümkün. Özellikle İngilizler’in uğrak noktası diyebiliriz. Zira hem muhteşem plajlara sahip; hem de kendileri için bir hayli ucuza denk gelen bir tatil rotası burası.. Elin turisti gelip bizim sularda yüzerken, biz neden yüzmüyoruz diyenleri duyar gibiyiz. Çok haklısınız. Yolunuz Yavru vatana düşerse, Akdeniz’in sakin, dingin ve masmavi sularına kendinizi sakince bırakmalısınız..
6.Niazi’s Restoran’da Kebap Yenmeli
Peki “Kıbrıs’ta Ne Yenir ?” diye soranlar için; Niazi’s Restoran Kıbrıs’a giden pek çok kişinin de tavsiye olarak sunduğu bir yer. Özellikle Şeftali Kebabı dedikleri muhteşem lezzetli bir kebapları var onu tatmalısınız. Yemek öncesi gelen mezeleri ve karışık kebap şeklinde sundukları porsiyonları da bir hayli doyurucu. Girne’de iki restoranları mevcut, tercih edecekseniz limana yakın olan yerde yemelisiniz.
7.Bibliothèque ‘da Limonata İçilmeli
Lefkoşa’da Surlar İçi’nde, Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nden harabe bir şekilde alınıp, restorasyonla keyifli bir kafeye çevrilmiş bir mekan. Lefkoşa’ya iner inmez bir şeyler atıştırmak için gidebilirsiniz. Özellikle ev yapımı limonlatalarını mutlaka tatmalısınız. Mekanın açık alanının üst kısmı rengarenk şemsiyelerle süslenmiş, görsel olarak da oldukça keyifli bir mekana dönmüş. Bir de bu alanda yaz dönemlerinde açık hava konserleri oluyormuş. Türkiye’den sanatçılar buraya gelip konser veriyormuş, denk gelirseniz oldukça keyifli olabilir. Kısaca Lefkoşa’da karnınız acıkırsa ya da bir şeyler içmek isterseniz Bibliothèque ‘ya mutlaka uğramalısınız.
8.Barbarlık Müzesi Görülmeli
Kıbrıs’ta sizi en çok etkileyecek yerlerden biri Barbalık Müzesi. Lefkoşa’da yer alan ve dışarıdan bakıldığında tek katlı bahçeli sevimli bir ev gibi gözüken bu müzenin içi kanınızı donduracak bir senaryoyu gözler önüne seriyor. İç savaşın başladığı 1963 yılında, Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı Doktoru Binbaşı Dr. Nihat İlhan’ın eşi ve çocuklarının Rum askerleri tarafından nasıl katledildiğini, evdeki kan izlerini, kıyafetlerini, eşyalarını görecek içiniz acıya acıya odaları gezeceksiniz.. Türk-Rum savaşında unutulmaması gereken anıların bir sembolü olarak Barbarlık Müzesi’ni Kıbrıs’a gittiğinizde mutlaka görmelisiniz.
9.Girne Limanı ve Girne Kalesi
Kıbrıs’ın en hareketli noktalarından biri Girne Limanı. Denizin kıyısında taş binaları ve yan yana dizilmiş restoranları ile tipik bir liman kenti Girne. Geceleri olduğu kadar gündüzleri de bir hayli kalabalık. Harika bir manzara eşliğinde bu limanında yürümeli, dondurmalarından tatmalı, yolun sonunda karşınıza çıkacak Girne Kalesi’ni mutlaka gezmelisiniz. Ufak bir ayrıntı, kale bir hayli büyük olduğu için buraya 1 tam gününüzü ayırmanız doğru olacaktır.