Her gün maruz kaldığımız mikroplastikler, insan ve çevre sağlığını tehdit ediyor.
Uzmanlara göre mikroplastikler, zamanımızın en büyük insan yapımı felaketlerinden biri. Mikroplastiklerin her yerde olduğu düşünülürse bu oldukça kötü bir haber. Miktarı değişse de musluk suyunda, yiyeceklerde, giydiğimiz giysilerde, soluduğumuz havada kısacası her yerde mikroplastik bulunuyor. En büyük miktoplastikler yarım santimetre genişlediğindedir ve çıplak gözle görmek mümkündür. Ancak birçoğu, toz lekesi kadar küçük bir yapıya sahiptir. Bu nedenle mikroplastikler istemesek de soluyarak ya da yemek yiyerek vücudumuza girebilir. Portsmouth Üniversitesi’nde yapılan çalışmalar, günde 7000’e kadar mikroplastik parçacığını soluyabileceğimizi gösteriyor. Bunun en temel nedeni ise evlerimizde çok fazla sentetik malzeme bulunması.
Üniversitede görev yapan bilim insanları, profesyonel ekipmanlarla tipik bir aile evinde ölçüm yaptılar. En fazla mikroplastiği, ailenin en küçüğü olan sekiz yaşındaki bir kızın yatak odasında buldular. Bu odada sentetik yatak örtüsü, halı ve plastik oyuncaklar bulunmaktaydı. Sadece bu çalışma dahi mikroplastiklere sürekli maruz kaldığımızı ortaya çıkarıyor. Henüz mikroplastik araştırmaları emekleme aşamasında olsa da uzmanlar bu plastiklerin insan sağlığını olumsuz yönde etkilediği konusunda hemfikir. Bazı araştırmalar yüksek dozda mikroplastiklere maruz kalmanın kanser riskini artırdığını ve hormonları bozduğunu gösteriyor. Öte yandan hayvan deneyleri ise bu parçacıkların bağışıklık sistemini ve metabolizmayı etkilediğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, dünya genelindeki birçok insanın tehlikeli seviyelerde mikroplastiğe maruz kaldığını belirtiyor. Dr. Sabine Donnai, alışkanlıklarımızı değiştirerek mikroplasik maruziyetini azaltabileceğimizi belirtiyor. İşte uzmanların bu konudaki 6 önerisi…
1. Yemek paketleri
Uzmanlar, dışarıda yemek yemenin eve sipariş etmekten daha sağlıklı olduğunu belirtiyor. Çünkü plastik kaplar ısıtıldığında ya da sıcak bir yemek bu kaba konduğunda kimyasal değişimler meydana geliyor. Bu ise mikroplastikleri ortaya çıkarıyor. Eğer paket servis alışkanlığınızdan vazgeçemiyorsanız, paketin içinde yemek varken mikrodalgada ısıtmamaya özen gösterebilirsiniz.
2. Pet şişe su
2019 yılında Kanada’da yapılan bir araştırma, pet şişelerdeki suyun musluk suyundan 22 kat daha fazla mikroplastik içerdiğini ortaya koydu. Bu da sadece pet şişeden su içen birinin, yılda 130.000’den daha fazla parçacık içebileceği anlamına geliyor. Yaz aylarında neredeyse hepimiz buzdolabına pet şişelerde su koyuyoruz. Bu alışkanlığınızı değiştirerek daha sağlıklı ve temiz bir su içebilirsiniz. Evde ya da dışarıda cam şişe kullanmak mikroplastiklere maruz kalma riskinizi azaltacaktır.
3. Streç film
Dr. Sabine Donnai, streç filmlerin asla mikrodalgaya yaklaşmaması gerektiğini belirtiyor. Aynı zamanda bu ürünün sıcak yemeklerin üzerine sarılmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Çünkü streç film ısındığında yemeğinize önemli ölçüde mikroplastik karışıyor. Streç film kullanmak yerine yemeklerinizin üzerini bir bezle kapatabilirsiniz.
4. Tek kullanımlık kahve bardakları
Sıcak kahveler, bardakta kullanılan plastiğin içeceğinize geçmesine neden oluyor. Dışarıdan kahve alırken kendi cam bardağınızı yanınızda götürebilir ya da içeriğinden emin olduğunuz bir termos bardak kullanabilirsiniz.
5. Biberonlar
Trinity College Dublin’de yapılan bir araştırma, biberonlarla yapılan her litre mamada 16.2 milyon bit mikroplastik bulunduğunu ortaya koyuyor. Eğer biberonlar sıcak suyla yıkanırsa bu oran daha fazla artıyor. Araştırmacılar bu miktarda mikroplastiğin bebeklerin sağlığını nasıl etkilediğini tam olarak bilmiyor. Yine de bebeğinizin mikroplastiklere maruz kalmasını önlemek için cam biberonlar kullanabilirsiniz. Alternatif olarak, UV ışığı sterilizasyon makineleriyle biberonları temizleyebilirsiniz.
6. Oyuncaklar
Dr. Sabine Donnai, bebeklerin her nesneyi ağzına götürme eğiliminde olduğunu söylüyor. Bu nedenle bebek ve çocuklara alınan oyuncaklara dikkat edilmesi gerekiyor.