Mimarlık tarihine bakıldığında ilk önce güzel sanatların bir dalı olarak ortaya çıkan mimarlık, erkek egemen bir meslek olarak var olsa da içinde estetik barındıran her olgu gibi kadın bakışına ihtiyaç hissetmiştir. Dolayısı ile tüm erkek egemen meslek gruplarında olduğu gibi mimarlık mesleğinde de kadın faktörünün gelişimi profesyonel olarak Avrupa’da ancak 19. yüzyılda 1897’de mimarlık okuluna ilk kadın öğrencinin kabulü ile başlamıştır.
Fakat daha önceki yıllarda da kadınların mimarlığa ilgisi var idi ama buna izin yoktu.
Hatta 17. Yüzyılda kadın mimarlar mesleklerini gizleyerek şantiyelere gitmiyorlardı bile. Kadınların tüm engelleri yıkması ve tasarım gücünü sahaya yansıtmaları için biraz daha geçmesi gerekiyordu.
Kadınların sadece evde oturup roman yazma sanatından daha ileri gidebilmesi ilk olarak mimarlık alanında başlamıştır denilebilir. Günümüze gelindiğinde ise bunca geçen zaman rağmen dünyanın en büyük 100 mimarlık firmasından sadece üçü kadınlar tarafından yönetilmektedir.
Geçmişten bugüne mimarlık tarihi incelendiğinde dünya mimarlık tarihini değiştiren 8 kadın mimar bulunmaktadır. Bunları sıralarsak;
1- Leydi Elizabeth Wilbraham (1632–1705)
İngiltere’nin ilk kadın mimarı olarak bilinen Lady Elizabeth Wilbraham, sanat alanında kadınların çalışmasına izin verilmediği bir dönemde ev tasarımcılığı yapmaktaydı. Ancak şantiyelere gitmesine izin yoktu. 400 civarında bina tasarladığı söyleniyor.
Buna dünyanın en ünlü tasarımlarından olan Belton Evi (Lincolnshire), Uppark Evi (Sussex) ve Windsor Guildhall (Berkshire)’de dahildir. Wilbraham aynı zamanda, Buckingham Sarayı’nda bulunan olağandışı mimari detaylara sahip bir mülk olan Staffordshire aile evi ve Weston Hall’unda mimarıdır.
2- Marion Mahony Griffin (14 Şubat 1871 – 10 Ağustos 1961)
Ünlü mimar Frank Lloyd Wright’ın ilk çalışanı olarak bilinen Marion Mahony Griffin, dünyanın en eski lisanslı kadın mimarlarından biriydi. MIT’de mimarlık okuyarak 1894’te mezun oldu.
Wright ile birlikte Mahony Griffin evlerin birçoğu için kurşunlu cam, mobilyalar, fenerler, duvar resimleri ve mozaikler tasarladı. Daha sonra Wright’ın egosuna boyun eğmeyi reddederek kendi yolunu çizdi. Eserleri arasında dünyanın en ünlü yapılarından David Amberg Residence (Michigan) ve Adolph Mueller House (Illinois) bulunmaktadır.
3- Elisabeth Scott
(20 Eylül 1898 – 19 Haziran 1972)
1927’de Elisabeth Scott, uluslararası mimari bir yarışmayı kazanan İngiltere’deki ilk kadın mimar olmuştur. 70’in üzerinde başvuran adayın içinde tek kadın oydu. Tasarladığı tiyatro, İngiltere’deki en önemli kamu binasıydı. Shakespeare Anıt Tiyatrosu ile ünlüdür.
Basında “Kız Mimar, Erkekleri Dövüyor” ve “Bilinmeyen Kızın Şöhret Sıçraması” gibi başlıklarla tanındı. Scott, mümkün olduğunca çok sayıda kadını işe alarak çoğunlukla bayan müşterilerle çalışmıştır. Örneğin, 1929’da Hampstead’deki Marie Curie Hastanesi’nde çalıştı ve daha sonra her yıl 700 kadını tedavi etmek için kanser hastanesini genişletti.
4- Jane Drew (24 Mart 1911 – 27 Temmuz 1996)
Yine İngiliz kadın mimarlardan Jane Drew’ün en ünlü kadın mimarlardandır. Drew, konseye seçilen ilk kadın olmasının yanı sıra, Kraliyet İngiliz Mimarisi Enstitüsü’nün binasına dahil olmuştur.
Drew, kızlık soyadını zengin kariyeri boyunca kullanma konusunda bilinçli bir karar vermiş olan Britanya’daki Modern Hareketin de ana kurucularından biriydi. İkinci Dünya Savaşı sırasında, ilk önce Londra’da tamamen kadın mimari bir uygulamaya başladı. Drew, bu süre zarfında Hackney’deki çocuklar için 11.000 hava saldırısı sığınağının tamamlanması da dahil olmak üzere pek çok projeye imza attı. Savaştan sonra dünya genelinde yoğun bir şekilde binalar inşa etti. Bunlara, Nijerya, Gana ve Fildişi Sahili gibi ülkelerde hastaneler, üniversiteler, konutlar ve devlet dairelerinin kurulması da dahildir.
5- Lina Bo Bardi
(5 Aralık 1914 – 20 Mart 1992)
İtalyan mimar olan Lina Bo Bardi, Modernizmi Popülizm ile birleştiren binalar tasarladı. Bo Bardi, 1950’de ünlü Habitat Dergisi’ni kocasıyla birlikte kurdu ve 1953’e kadar editörlüğünü yaptı. Bo Bardi ayrıca, Çağdaş Sanat Enstitüsü’nde ülkenin ilk endüstriyel tasarım kursunu kurdu.
6- Norma Merrick Sklarek
(15 Nisan 1926 – 6 Şubat 2012)
Amerika’da ilk siyah kadın mimar olan Norma Merrick Sklarek’in mimarlık hayatı ilklerle doluydu. Sklarek, hem New York hem de California’da mimar olarak lisans verilen ilk siyah kadın ve aynı zamanda Amerikan Mimarlar Enstitüsü’ne üye olan ilk siyah kadındı. Hayatı boyunca başarılarını daha da etkileyici kılan büyük ayrımcılıklarla karşılaştı. İş arayışında 19 firma tarafından reddedildi. Bu konuda “Kadınları ya da Afrikalı Amerikalıları işe almıyorlardı ve hangisinin bana karşı çalıştığını bilmiyordum” dedi.
Güçlü bir kişiliğe ve entelektüel vizyona sahip olan Sklarek, kariyerinde öne çıktı ve sonunda mimarlık firması kurmayı başardı. Daha sonra Amerika’nın en büyük ve tek kadın mimarlık firması olan Sklarek Siegel Diamond’ı kurdu. Dünyanın en önemli mimari yapılarından Tokyo’daki ABD Büyükelçiliği ve LAX Terminaline imzasını attı.
7- MJ Long
(31 Temmuz 1939 – 3 Eylül 2018)
ABD’de doğan Long, 1974’ten 1996’ya kadar tasarımını yaptığı MJ Long Architect adlı pratiği ile tanınıyor. Bu süre zarfında çeşitli sanat stüdyoları tasarladı. 1994 yılında arkadaşı Long & Kentish adında şirket kurdu. Çok önemli çalışmalara imza atan Long, Brighton Üniversitesi, Ulusal Denizcilik Müzesi ve Camden’deki Yahudi Müzesi gibi binalar tasarladı.
8- Zaha Hadid
(31 Ekim 1950 – 31 Mart 2016)
Zaha Hadid, tarihteki en başarılı kadın mimarlardan biri olarak tanınmaktadır. Bir Müslüman olarak da ilk kadın ünlü mimardır. Irak doğumlu İngiliz mimar, çalışmalarında bağlılık ve prestij, yetenek ve vizyon gösteren mimarlara verilen Pritzker Ödülü’nü 2004 yılında kazanan ilk kadındır. Hadid, bir yıl sonra, RIBA Altın Madalyası – İngiltere’nin en büyük mimari ödülünü kazandı. Hadid’in çarpıcı binaları, kuleleri, organik, akıcı formlar içeren yapıları büyük beğeni topladı. Zaha Hadid Architects’i marka yapan yapılar arasında Glasgow’daki Riverside Müzesi, 2012 Olimpiyatları Londra Su Sporları Merkezi, Guangzhou Opera Evi ve Milano’daki Generali Kulesi bulunuyor. Genellikle “yıldız mimarı” olarak adlandırılan Time Magazin, 2010’da Hadid’i gezegendeki en etkili 100 kişi arasında seçmiştir. Hadid’in trend belirleyici mimari mirası, ölümünün ardından hayatta kalmaya devam ediyor.