Eşiniz ve çocuklarınızla zaman geçirmenin mutluluğun anahtarı mı olduğunu düşünüyorsunuz? ABD’deki Güney Metodist Üniversitesi psikoloji profesörü Nathan Hudson’a göre arkadaşlarınızla birlikte zaman geçirdiğinizde aslında daha mutlu oluyor olabilirsiniz.
Hudson’ın araştırmaları, insanların arkadaşlarıyla zaman geçirdiklerinde partnerleri ya da çocuklarıyla birlikte olduklarından daha iyi hissettiklerini gösteriyor. Kişilik ve Sosyal Psikoloji Dergisi’nde yayımlanan çalışma, aslında bu üç grup arasında (arkadaşlar, partner ve çocuklar) en az mutluluk kaynağının partnerler olduğunu ortaya çıkarıyor.
Hudson aktivitenin kendisinin, kiminle gerçekleştirildiğinden daha önemli olduğunun da altını çiziyor. Bu durum ise insanların eğlenceli aktiviteleri ailelerindense arkadaşlarıyla birlikte yapma eğiliminde olmasından kaynaklanıyor. Diğer taraftan insanların ev işi gibi hoşa gitmeyen görevleri aileleriyle yerine getirmesinin de bunda etkisi olduğu belirtiliyor.
“Araştırmamızın aile yakınlarıyla olan ilişkilerin doğasıyla hiçbir ilişkisi yok.” şeklinde belirten Hudson, “Aktiviteleri istatiksel olarak kontrol ettiğimizde, çocukların, partnerlerin ve arkadaşların ‘tek başına’ varlıklarının benzer seviyede mutluluk yarattığı ortaya çıktı. Dolayısıyla, bu araştırma aile konusunda iyimser bir bakış açısı sağlıyor ve insanların partnerleri ve çocuklarıyla olmaktan gerçekten keyif aldıklarını öne sürüyor”.
Araştırmada 400’den fazla katılımcıdan arkadaşları ve aileleriyle birlikte geçirdikleri zamanları düşünmeleri istendi ve birlikte yer aldıkları aktivileri tanımlamaları ve bu deneyimlerin onlarda uyandırdığı hissi -mutluluk, tatmin olma ya da anlamlı herhangi bir his- puanlamaları istendi. Her duygu 0 (neredeyse hiç) ila 6 (neredeyse her zaman) arasında puanlandı.
Bu bilgi ve katılımcıların farklı zamanlarda nasıl hissettiklerine dair diğer yanıtlar, Hudson’ın ve Michigan Eyalet Üniversitesi’nden yardımcı yazarlar Richard E. Lucas ve M. Brent Donnellan’ın, katılımcıların arkadaşları ve aileleriyle beraberken ne kadar mutlu oldukları konusunda çıkarım yapmalarını sağladı.
İnsanlar, partnerleriyle beraber genellikle sosyalleşmeyi, rahatlamayı ve yemek yemeyi içeren aktivitelerde yer almayı tercih ediyorlar. Ayrıca benzer aktiviteleri arkadaşlarıyla da yapma eğilimindeler. Araştırmalar ayrıca insanların arkadaşlarıyla beraberken daha çok eğlenceli aktivitede yer aldıklarını ve daha az ev işi yaptıklarını gösteriyor. Buna örnek olarak, arkadaşlarla geçirilen zamanın %65’inin sosyalleşme içermesi ancak bu oranın partnerleyken %28’e kadar düşmesi veriliyor.
Çocuklarla geçirilen zamanın da daha çok ev işi gibi negatif bir birliktelikle bağdaştırıldığı ortaya çıkıyor. Ancak, insanların çocuklarıyla ilgilendikleri zamanları genellikle pozitif olarak nitelendirildiği de rapor ediliyor. Yani kapsamlı bir biçimde ifade edilmesi gerekirse insanlar, etkinlik etkeni denklemden çıkarıldığında, arkadaşlarının, partnerlerinin ve çocuklarının varlıklarında benzer düzeyde mutluluk duyuyorlar.
Hudson bu noktada çıkarılması gereken dersi şu şekilde ifade ediyor: “Partnerlerle ve çocuklarla pozitif deneyimler yaşamak için fırsat yaratmak önemli ve bunun gerçekten tadını çıkarmak gerekiyor. Bunun tersine, sadece ev işi ve çocuk bakımından başka hiçbir şey içermeyen aile ilişkileri de mutluluk getirmeyecektir.”