Bu tatlı küçük ananın çok güçlü pençeleri vardır” diyor kafka…
Bir Çek şehri; masal diyarlarından günümüze kalmış destansı güzelliklerinden ödün vermemiş şehir Prag.
Prag’ın ihtişamını kaleme almadan Franz Kafka ile bağını anlatmak istiyorum sizlere..
Prag’ın ikinci yüzü, Mutsuz bir yazar olarak tanınan Franz Kafka! Mutsuz sonlarla biten hikayeleriyle, babasına duyduğu nefreti dile getirdiği ama hiçbir zaman göndermediği mektuplarıyla hatırlanıyor! Gelin aşağıda; kalemi eline aldığı an hüznünü kağıda cüretkar bir şekilde döken Franz Kafka kimdir, birlikte inceleyelim.
kendine özgü tarzı bir tarzı olan modernist yazar, kendisini hep yalnız hep aidiyetsiz hissetmiş diyebiliriz. Hatta eserlerini bile bir hiç olarak görmüş! Böyle olmasa, neden öldükten sonra eserlerinin yakılıp yok edilmesini vasiyet etsin ki? Neyse ki yakın arkadaşı Max Brod, Kafka’nın eserlerini ortadan kaldırmaya kıyamamış ve dünya edebiyatının Franz Kafka’nın eserlerinden mahrum kalmasına yol açmamıştır.
“Dikenli çalı, yol üstündeki büyük bir engeldir. Daha ileri gitmek istiyorsan, yanmasını beklemelisin” (kafka)
Kafka, yaşamayı bir savaş, ama önceden yitirilmiş bir savaş olarak görüyor, bir insan olarak yaşamayı ve doğru yolda ilerlemeyi hemen hemen olanaksız görüyordu: “Doğru yol yerden bir karış yüksekte bulunan gergin bir ip gibidir. Fakat bu ip, üstünde yürümek için değil de insanın ayağının takılıp tökezlemesi için vardır ancak.”
Tüm karanlık köşeleri, dar sokakları, tarihi ve geniş meydanları ile Prag her zaman Franz Kafka’nın şehri oldu. Neredeyse tüm yaşamını Prag’da geçiren Franz Kafka’nın yaşadığı ve çalıştığı yerleri bulmak zor değil.
Kafka’nın doğduğu yer olan ve Náměstí Franze Kafky 3’te bulunuyor. Yahudi gettosunun ucunda bulunan ev günümüzde Kafkuv dum olarak biliniyor. Yazar ile ilgili küçük bir sergiye de ev sahipliği yapıyor.
Eski Kent Meydanı Kafka’nın hayatında bir odak noktasıydı. 1889-1896 arasında rönesans freskleriyle geç bir Gotik ev olan Dum U minuty evinde yaşadı. Burası aynı zamanda üç kız kardeşi olan Elli, Valli ve Ottla’nın da doğduğu yerdi.
Parizska Caddesi’nin köşesindeki ev ise, günümüzde kurumsal binalara ev sahipliği yapan Oppeltuv dum meydanında yer alıyor.
The Franz Kafka Monument (Franz Kafka Anıtı), şehrin en çok fotoğraflanan noktalarından biri. Sanatçı Jaroslav Rona’nın bir heykeli olan anıt, yazarın 12 ayaklı bir heykelini başsız olarak tasvir ediyor. Kafka’nın ilk romanı Amerika’ya bir referans olarak, onu Vezenska Caddesi’nde bulabilirsiniz.
Namesti Franze Kafky (Franz Kafka Meydanı), ünlü yazar Franz Kafka’ya adanmış olan Prag’ın Tarihi Kent Merkezi’nde yer alan en yeni meydan. 2000’de Radnice St. tarafından oluşturulan Franz Kafka Meydanı, Maislova ve Kaprova Caddelerini ile birbirine bağlıyor. Tesadüfen seçilmemiş bu nokta bir zamanlar efsanevi yazarın doğduğu evin bulunduğu yerdi. 1897’de Yahudi Mahallesi’nin yıkımı sırasında yok olmasına rağmen bu adres, günümüzde yazara bir selam gönderiyor.
Hem prag hem de kafka’dan bu kadar bahsetmişken prag’ta kendine özel lezzetlerden bahsetmeden geçmek istemedim. Yolunuz düşerse mutlaka trdenlik isminde ki tatlı hamurdan yemeniz. Köşe başı kahvecileri, sahafları, kent pazarı ve hediyellikciler zaten olmazsa olmazları. Eski kent meydanındaki tüm sokaklara girin, uzun yürüyüşler yapın o esnada geçmişi yaşadığınız hissine kapılma garantisi veriyorum, sanki o günleri tek tek yaşıyorsunuz. Tarihi doku, kültür, kavram vs… hepsine şahit oluyorsunuz.neden mi çünkü prag II. Dünya savaşı sırasında hiç zarar görmemiş dolayısıyla büyülü şehrin mimarisi, şehrin planlı oluşu, halkın sıcak kanlılığı ise dikkat çeken güzel detaylardan.
Dünyanın en geniş kale yapısına sahip olma rekorunu elinde bulunduran Prag Kalesi, hem Çek Başbakanı konutu hem de popüler turist mekânlarından biri olma gibi iki ayrı amaca hizmet ediyor. Kale alanı St. Vitus Katedrali, Royal Palace, St. George’s Basilica ve Golden Lane gibi antik çağlarda sanatçıların nerelerde çalıştığını gösteren tarihî binaları da bünyesinde barındırıyor.Ayrıca bu muazzam tarihi yapı, ziyaret edilmesi gereken diğer noktalardan. Hı! bir de! çek porselen ve kristallerinden edinmeden dönmeyin!