Orta Çağ Avrupa’sında bir köle kızın kendi çağının en eğitimli bireylerinden biri ya da âlim olma ihtimali neydi? İmkânsız mı dediniz? Öyle dediyseniz, o dönem Avrupa’sının önemli devleti Müslüman Endülüs’ü unuttunuz. Kurtubalı Lübna, 10’ncu yüzyılın ikinci yarısında, II. Hakem döneminde yaşamış, şair, dil bilgisi uzmanı ve usta matematikçi Müslüman kadın bir âlimdi. Kendi döneminin en önemli entelektüellerinden biri olan Lübna, döneminin dünyadaki belki de en önemli kütüphanesi olan Medinetü’z-Zehra’nın kurulmasında merkezî rol oynamıştır.
TARİHE KATKI
Tarihin en karanlık dönemlerine taşıdığı mirasla adeta bir ışık olan şehir Endülüs’ün Kurtubası. Bilim ve ilime verdiği önem hükümran olduğu dönemde tarihe miras bırakılan şaheserleriyle meşhur bu şehirde yetişmiş ve yine tarihe imzasını bırakan bir isim. Namı ile meşhur Kurtubalı Lübna. Kurtubalı Lübna ismini pek kimse bilmese de kendisi yaptıklarıyla insanlık tarihinde silinmez izler bırakmış bir Müslüman bilim insanı. Endülüs Emevileri döneminde, Kurtuba şehrinde yaşamıştır Lübna. Endülüs Emevileri sultanı III. Abd Al-Rahman’ın sarayında hayatını sürdürdüğü bilinmektedir.
KÜTÜPHANE SORUMLUSU
Lübna, sarayda katiplik yapmaktadır. Abd Al-Rahman’ın vefatıyla, onun yerine geçen Sultan II. Hakem, Lübna’nın özel zekasının farkına varır ve onu Kurtuba Kraliyet Halk Kütüphanesi’nin idarecisi yapar. Lübna, görevi aldığı günden itibaren kütüphaneyi giderek büyütür ve zenginleştirir. Bağdat, Şam ve Kahire’ye bizzat giderek oralardan kitaplar getirir. Lübna’nın idareciliği sırasında, kütüphanedeki kitap sayısının 500.000’i geçtiği söylenmektedir. Lübna, bunlarla da yetinmez. Aynı zamanda çevirmenlik ve tercümanlık yapmaya da başlar.
MÜSLÜMAN KADIN ALİM
Dokunduğu her şeyi, zekasıyla güzelleştiren bu özel kadın, Öklid ve Arşimet gibi matematikçilerin de kitaplarını çevirir. Çevirmekle de kalmaz, bu çevirilerin üzerine matematikle ilgili kendi orijinal düşüncelerini de ekler. Lübna’nın muazzam bir matematik dehası olduğu söylenir. Yaşadığı süre boyunca pek çok matematikçinin de yetişmesini sağlar. Hatta öyle ki Lübna, Kurtuba sokaklarında yürürken, saraya ulaşana dek çocuklara bazı matematik formüllerini ve hatta çarpım tablosunu öğrettiği aktarılmaktadır. Lübna, sadece bir matematik dehası değil; aynı zamanda zarif kelimelere dokunan bir şairdir. Lübna’ya ait yüzlerce şiir bulunmaktadır.
Lübna, bizlerden yüzlerce yıl önce yaşamış bir Müslüman alim. Yaşadığı süre boyunca yaptıkları, çalışmaları ve başarıları saray tarafından da desteklenmiş bir bilim insanı. Sanırım Lübna’yı daha iyi anlamalıyız. Müslümanlar olarak daha çok okumalı, daha çok öğrenmeli ve böylece sahip olduğumuz her şeyi daha iyi koruyabilmeliyiz. Bizler, öğrenmekten korkmayan Müslüman kadınlar olmalıyız. Tıpkı Lübna ve diğerleri gibi.