Araştırma sonucuna göre ikinci grup, yemek saatlerini sabit tutan gruba kıyasla iki kat daha fazla yağ kaybı yaşadı. Ayrıca yapılan ankete göre katılımcıların yüzde 57’sinin iştahsızlıktan veya atıştırmaları kesmesinden kaynaklı olarak daha az besin tüketmeye başladığı da ortaya çıktı. Bunun ardından ise araştırmacılar “Bu tarz beslenme tarzı uzun vadede uygulanabilir mi?” sorusunun üzerinde durmaya başladı. Katılımcıların yüzde 57’si bu beslenme tarzını aile ve sosyal hayatlarından dolayı benimseyemeyeceklerini belirtirken yüzde 43’ü zaman esneklikleri olduğu sürece bunu hayata geçirebileceklerini belirtti.
Araştırmanın başında olan Dr Jonathan Johnson yapılan araştırma küçük çaplı olsa bile beslenme alışkanlıklarındaki ufak değişikliklerin bile ne kadar büyük faydalar sağlayabileceğinin altını çizdi. Ayrıca yağ kaybının obezite ve onunla bağlantılı hastalıkları önlemede çok önemli bir yeri olduğunu da belirten Johnson, şimdiki hedeflerinin yemeklerde zaman kısıtlaması konusunda çoğunluk tarafından uygulanabilecek bir yol bulmak olduğunu belirtti.