2 yaş bir ‘sendrom’ mu?2 yaş sendromu pek çok ebeveynin korkulu rüyası… Peki ama yaşamdaki gelişimsel dönemleri sendrom olarak adlandırmak yerine, bu süreçte neler olup bittiğine, çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarına odaklanmaya ne dersiniz? Klinik Psikolog İrem Polat yazdı.
Ebeveyn ve çocuk çatışmasının ayyuka çıktığı bu doğal sürecin belli temel özellikleri var. Örneğin çocukların sık sık ‘hayır’ demesi, hemen her şeye muhalif olması gibi. Peki ama neler oluyor? Ve neden oluyor?
Çocuklar bu dönemde pek çok şeyi kendi başlarına yapmayı arzu ederler ama tam da istedikleri gibi yapamadıkları zaman kendi sınırlarıyla yüzleşirler. Bu da beraberinde hayal kırıklığı ve öfkeyi getirir. Bu yaş grubunun sözel becerileri sınırlıdır. Kendilerini, tam anlatmak istedikleri gibi ifade etmekte güçlük yaşarlar. Düşünce hızları ve sözel becerileri senkronize değildir. Tam olarak anlaşılamamak onlar için dayanılmazdır! Çocuklar bu süreçte ebeveyninin bir ‘uzvu’ olmadığını, bağımsız bir birey olduğunu, ayrışma arzusunu ortaya koymaya çabalar. Kendini göstermek ve kabul ettirmek yaşamsal bir ihtiyaç haline gelir. Ebeveynler bu mücadeleyi zaman zaman kişisel algılayabilirler. Hatta çocuğunun bu durumunun ‘şımarıklık’, ‘arsızlık’ olduğunu bile düşünebilirler. Bu dönemde çocukların amacı yetişkinleri gıcık etmek değil, bireysel kimliklerini ortaya koymak, farklılaşmak, büyümek ve özne haline gelmektir. Orijinal kimliklerini ortaya koymak başlı başına bir varoluş mücadelesidir.
Peki ebeveynler bu süreçte çocuklarına destek olmak için neler yapabilir?
- Öncelikle emir vermekten kaçınmak gerekir. Emirlere itaat eden çocukların beyinlerinin ön bölgesi faaliyet dışı kalır. Bu bölgeyi harekete geçirmek için çocuğu düşünmeye teşvik etmek, sorumluluk almasını desteklemek, karar vermesine olanak sağlamak önemli.
- Çocukların duygularını ve davranışlarını anladığınızı hissettirmek oldukça önemli. Bunu da hissettiklerinizi ve gözlemlediklerinizi tasvir ederek yapabilirsiniz. Örnek : ‘Her fırsatta oyuncak almak istiyorsun. Alamadığın için üzülüyorsun.’
- Çocuklar bu dönemde doğaları gereği muhalif tavır sergileme eğiliminde olabilirler. Mantıksal sorgulamalar yapmaya özen gösterebilirsiniz.
Örnek diyalog :(Yazlık ayakkabı giymek için direttiğinde)
Anne: Bugün hava yağmurlu mu yoksa güneşli mi?
Çocuk: Yağmurlu.
Anne: Peki yağmurlu havalarda ne giyeriz?
Çocuk: Botlarımızı.
- Seçenekler sunmayı deneyebilirsiniz. Belli olasılıklar arasından seçim yapmak çocuğun kendine olan saygısını da pekiştirir. Hem de çatışma ihtimalinizi azaltır.
Örnek diyalog:
Anne: Botlarını montundan önce mi giymek istersin yoksa sonra mı?
Çocuk: Sonra.
- Direnci oyunla karşılayabilirsiniz. Burada önemli olan nokta sınırları belirlemek, çocuğu kırmamak, rencide etmemek ve tutarlı olmaktır.
Örnek diyalog:
Baba: Yerdeki oyuncak arabaları kutulara kaldırabilirsin.
Çocuk: Hayır, ben dans etmek istiyorum!
Baba: Harika fikir! Toplaman biter bitmez dansa geçelim!
- Çocukların beceremediği şeylerin altını çizmek yerine, çabalarına atıfta bulunmak çok etkili olur.
Örnek diyalog:
Anne: O oyuncak evi taşımak güç gerektirir (çocuk taşıdığı sırada).
Çocuk: Ben güçlüyüm.
Örnek diyalog:
Çocuk: Ödevim bitti.
Baba: Sabırla hepsini bitirdin. Çok çaba gösterdin.
Çocuklarımızı etiketlemeksizin, ihtiyaçlarına odaklanabildiğimiz günlere…
Kaynak: Isabelle Filliozat (Kusursuz Ebeveyn Yoktur)
Aletha Solter (Çocuğunuza Kulak Verin)