Uyku, vücudun dinlenmesi ve iyileşmesi için en ideal zamandır, ancak sağlık ve hastalanma arasındaki farkın da en önemli noktasıdır. Bu nedenle nasıl bir uyku geçirdiğiniz, bağışıklık sisteminiz ile ilgili en önemli detayları da kendisinde barındırır.
Uyku söz konusu olduğunda uzmanlar, yetişkinler için gece en az yedi ila dokuz saat ve çocuklar için daha fazlasını öneriyorlar. Uykunun bu kadar önemli olmasının nedeni, uzun bir günün ardından vücudun dinlenmesine ve toparlanmasına yardımcı olabilmesidir. Bununla birlikte uyku, bağışıklık sistemine yardımcı olan başka bir önemli rol oynar. Türünün ilk örneği olarak tanımlanan bir çalışmada, araştırmacılar uykunun 1.318 kişi üzerindeki etkisini ve uykunun bağışıklık savunması üzerindeki etkisini değerlendirdi.
Araştırmacılar, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve virüslerle savaşmak söz konusu olduğunda, kaliteli uykunun önerilen yedi ila dokuz saatten daha az uyumayı telafi edebileceğini buldular. Çalışma, orduya yeni katılan ve 12 haftalık bir süre boyunca değerlendirilen bireyler üzerinde yapıldı. Araştırmacılar, askerlerin bir gecede orduya katılmadan önce olduğundan iki saat daha az uyuduklarını tespit etti.
Buna rağmen, acemiler eğitimleri sırasında uyku kalitelerini hala kaliteli olarak tanımladılar. Ayrıca, gün boyunca uyku kısıtlaması bildirenlerin solunum yolu enfeksiyonu geçirme olasılığı neredeyse üç kat daha fazlaydı.
Söz konusu sonuçlar, yılın zamanı gibi hastalıklar için diğer risk faktörleri ve sigara içmek gibi diğer kötü yaşam tarzı alışkanlıkları dikkate alındıktan sonra yayınlandı. Araştırmada yapılan bir değişiklikte ekip, solunum yolu enfeksiyonu riskinin artmasının, daha kısa sürede kaliteli uyku yaşayanlardan ziyade yalnızca kalitesiz uyku yaşayanlarda ortaya çıktığı bilgisini elde etti.
Profesör Neil Walsh, Liverpool Üniversitesi tarafından yürütülen araştırma hakkında şunları söyledi:
“Burada çok önemli iki mesaj var: birincisi, kısıtlı uyku düzenlerinin daha sık hastalıklara yol açabileceği ve ikincisi, daha da şaşırtıcı olarak, iyi uyumanın bağışıklık sistemini güçlendirmesi konusunda, uzun süreli uyumanın önüne geçebileceğidir.” Bu gözlemsel çalışmadan alınan mesaj, uyku miktarı kadar uyku kalitesinin de önemli olduğu açık olsa da, kilit nokta daha fazla insanın iyi uyumasına yardımcı olmaktır; Bu konuda Profesör Walsh’ın beş ipucu var.
Bu beş ipucu:
- Hafta sonları da dahil olmak üzere tutarlı bir uyku programı (benzer yatak ve uyanma saati) benimsemek
- Yatma saatine ana öğün tüketiminden ve kafeinden kaçınmak
- Yatak ve yastığın rahat ve odanın serin olmasını sağlamak, karanlık ve sessiz ortam oluşturuyor
- Rahatlatıcı bir yatma rutini oluşturmak
- Gün içinde uykuya dalmak için egzersiz yapmak
Profesör Walsh ayrıca daha kaliteli bir uyku için tavsiyelerinin bir parçası olarak yatmadan önce 30 dakika boyunca telefon, tablet veya televizyon gibi ekranlardan uzak kalmayı ve uykulu hissettiğinizde yatmayı tavsiye ediyor. Bu arada, bu çalışma türünün ilk örneği olduğunu iddia etse de, bu ay Journal of Experimental Medicine’de yayınlanan başka bir çalışmada da uykunun bağışıklık sistemi üzerindeki etkisine bakıldığı için durum böyle olmayabilir.
Bu diğer araştırma, yeni askerleri değerlendirmek yerine, çalışma klinik bir araştırma denemesinin bir parçası olarak 14 yetişkine baktı ve uyku kısıtlamasını modelledi ve onlardan uyku sürelerini olarak azaltmalarını istedi. Altı hafta sonra ekip, Birleşik Krallık’taki çalışmayla ortak olarak, daha az uyuyan yetişkinlerde daha fazla iltihaplanma belirtilerinin ortaya çıktığını ve buna bağlı olarak uykunun bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olabileceğini belirledi. Yapılan araştırmanın sonunda, uyku eksikliğinin bağışıklık hücrelerini, bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyecek şekilde bozulduğu tespit edildi.
Ulusal Uyku Bozuklukları Araştırma Merkezi Direktörü Marishka Brown; uykunun, vücuttaki hemen hemen her hücre ve organın optimal işleyişini etkilediğini belirtti. Bu çalışmadan elde edilen veriler, uykunun kalp hastalığı, kanser ve bunama dahil olmak üzere çeşitli koşullara karşı koruyucu bir etkiye sahip olabileceğini gösteren daha büyük popülasyon çalışmalarından elde edilen bulguları desteklemektedir. Bu arada, çalışmanın araştırmacılarından Filip Swirski; uykunun, iltihabın ana aktörleri olan hücrelerin üretimini modüle ettiğini ve iyi, kaliteli uyku bu inflamatuar yükü azalttığını dile getirdi.
Kök hücrelerdeki değişiklik hakkında Swirksi, “değişimin kalıcı olmadığını, ancak haftalarca daha yüksek bir oranda kendilerini kopyalamaya devam ettiklerini” söyleyerek, değişikliğin daha kaliteli uyku ile tersine çevrilebileceğini öne sürdü.