Nadir görülen bir rahatsızlık olan ayna sendromu, annenin ve bebeğin sağlığını ciddi şekilde etkileyebiliyor.
Hamilelikte ayna sendromu, ya da bilinen diğer adıyla Ballantyne sendromu, bebekte ve annede benzer şekilde anormal sıvı birikmesini ifade eden bir durumdur. Annenin vücudunda biriken ödem, preeklampsi denilen duruma işaret eder ve yüksek tansiyon ve idrarda protein görülmesi belirtileri ile ortaya çıkar. Bebekte de tıpkı annenin vücudunda olduğu gibi, iç organlarda aşırı sıvı birikmesi görülür. Annede ve bebekte benzer belirtilerle ortaya çıktığından dolayı sendroma ‘ayna sendromu’ adı verilmiştir.
Ayna sendromunun belirtileri nelerdir?
Hamilelikte ayna sendromu, nadir görülen ciddi bir rahatsızlıktır ancak belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak ve görüşülen doktoru belirtilerle ilgili bilgilendirmek, ciddi komplikasyonları önlemeye yardımcı olabilir.
Ayna sendromunun belirtileri olarak:
- Vücutta şiddetli ve belirgin şişme hali,
- Yüksek kan basıncı (yüksek tansiyon)
- İdrarda protein,
- Kısa sürede belirgin kilo artışı gibi etkiler gözlemlenebilir.
Ayna sendromunun tam olarak ne sebeple geliştiği bilinmiyor. Ancak annede ve bebekte benzer şekilde gelişen iki durumdan kesin olarak etkilendiği ortada: Fetal hidrops ve preeklampsi. Fetal hidrops, fetüsün kan dolaşımında olması gereken bazı sıvıların organlarda birikmesiyle ortaya çıkar. Preeklampsi ise, ayna sendromundan daha sık görülen ve yüksek kan basıncı ile idrarda protein ile tespit edilebilen bir durumdur.
Bebeği ve anneyi doğrudan etkileyen bu iki durum bir araya geldiğinde annenin ve fetüsün metabolizmasında benzer şekilde su tutulmasına neden olarak ayna sendromu şeklinde kendini gösterir. Ayna sendromu varlığında, fetüste şekil bozuklukları ya da enfeksiyonlar da görülebilir.
Hamilelikte ayna sendromu nasıl tedavi edilir?
Oldukça nadir görülen bir durum olduğundan dolayı ayna sendromu için belirlenmiş net bir tedavi yöntemi yoktur ancak hekimler, sendromu ortaya çıkaran belirtileri doğru teşhis ederek ve bu sendroma sebep olan etkenleri ortadan kaldırmaya yönelik çözümler üreterek kişiye özel bir tedavi yöntemi belirlerler.
Sonçları oldukça tehlikeli olabileceğinden dolayı gebelikte rutin muayeneleri ihmal etmemek ve özellikle ödem, şişkinlik, yüksek tansiyon gibi belirtileri mümkün olan en kısa sürede bir uzman hekime bildirmek, tedavi sürecini kolaylaştırmak için oldukça önemlidir.