Mimar Şerif Soğukbulak, yapay zeka ve mimarlık uygulamalarının gelişimini değerlendirdi. “Yapay zeka hiçbir zaman mimarların yerini alamaz” diyen Soğukbulak, “Yapay zeka, iç mimar ile müşteri arasındaki bir köprü vazifesi görebilir. Her iki tarafa fikir verebilir. Yapay zeka ile müşterinin görmek istediği tasarımı görselleştirebilirsiniz. Ama bu gelecekte mimarların yerini yapay zeka alacak demek değildir.” dedi.
Genç mimar Şerif Soğukbulak, yapay zekanın iç mimaride kullanımı ve akıllı ev tasarımları hakkında değerlendirmeler yaptı. “Makinelerin zekası olarak bilinen yapay zeka, yaşamın her alanına girmeye başladı. İç mimarlık ve mimari tasarım da yapay zekadan faydalanmaya başladı.” diyen Soğukbulak, “Araştırmalar, 2025 yılına kadar yapay zekanın iç mimaride çok daha etkin olacağını ortaya koyuyor. Yapay zeka, iç mimarı tasarımın daha da gelişmesi için büyük bir potansiyel barındırıyor. Müşteriden gelen bilgileri değerlendirerek iç mimara rehberlik ediyor. Bu sayede müşterinin talepleri ile tasarımcının görselleştirmesini bir araya getirmek mümkün. Müşteri ve tasarımcı arasında bir sinerji oluşturmak için eşsiz fırsatlar sunuyor ve iki taraf arasındaki boşlukları dolduruyor.” şeklinde konuştu.
“Dekorasyon detaylarını yapay zeka ile kurgulayabilirsiniz”
İç mimarların trend renkler, desenler ve stiller konusunda yapay zekadan faydalanabildiğini kaydeden Şerif Soğukbulak, “Tasarım kurallarını ve tekniklerini en iyi bilen kişiler profesyonel tasarımcılardır. Ama yapay zeka ve sanal gerçeklik veya bunların entegre edildiği uygulamalar farklı şeyler söylüyor. Her seviyedeki iç mimara destek olan bu uygulamalar, iç mimarlara yeni bir vizyon katıyor. Mesela bize gelen bir müşteri ile istediği tasarımlar konusunda defalarca değerlendirmeler yapıyoruz. Tasarım tamamlanıncaya kadar tekrar tekrar buluşup, fikirlerimizi ortaya koyuyoruz. Bu nedenle süreç uzayabiliyor. Ayrıca manuel tasarım uygulamaları ve yanlış iletişim nedeniyle hatalar ortaya çıkabiliyor. Ancak yapay zeka ile müşterinizin gereksinimlerini ideal bir şekilde kurgulamak mümkün. Modellemelerde aydınlatmadan mobilyaların dekoruna kadar dekorasyonda birçok detayı yapay zeka ile kurgulayabiliyorsunuz. Yapay zekayı ve artırılmış gerçeklik tekniklerinin birleştirilmesi ile iç mekanların en uygun 3D modelini çıkarmak mümkün.” dedi.
“Müşteriyi görmek ve anlamak yapay zekanın yapabileceği bir şey değil”
“İç mimari, müşteri ile iletişim ve etkileşimle doğrudan bağlantılıdır. Müşteriyi görmek ve anlamak sadece yapay zekanın yapabileceği bir şey değildir. Bunu sadece bir iç mimar ya da tasarımcı yapabilir. Bu nedenle yapay zeka hiçbir zaman mimarların yerini alamaz; ancak sektör için kesinlikle yardımcı bir el olabilir.” diyen genç mimar Soğukbulak, “Manuel araçlarla iç tasarım, asli bir beceridir. Bu beceriyi yapay zeka ile geliştirebilirsiniz. Yapay zeka, iç mimar ile müşteri arasındaki bir köprü vazifesi görebilir. Her iki tarafa fikir verebilir. Yapay zeka ile müşterinin görmek istediği tasarımı görselleştirebilirsiniz. Ama bu gelecekte mimarların yerini yapay zeka alacak demek değildir.” ifadelerini kullandı.
“Akıllı ev tasarımları konforu artıracak”
Şerif Soğukbulak, akıllı ev tasarımlarında da yapay zekanın giderek daha fazla kullanıldığını belirterek, “Yapay zeka uygulamaları, akıllı ev tasarımlarında müşteri profiline ve zevkine uygun sistemler geliştirebiliyor. Müşteri için en ideal sistemi hesaplayan algoritmalarla akıllı ev tasarımları daha da gelişiyor. Geleceğin iç mimari tasarımlarında yapay zeka tabanlı akıllı ev sistemlerini göreceğiz. İç tasarıma yönelik akıllı çözümler, iç mekanlardaki konforu daha da artıracak. Televizyonun yerleştirilmesinden yatak odasındaki aydınlatmaya kadar bir iç mekandaki her detay, insanın ihtiyaçlarına uygun olarak akıllı sistemler veya yapay zeka algoritmaları tarafından geliştirilecek. Bu sebeple yapay zeka ve akıllı ev tasarımları iç mimarlar için önemli fırsatlar sunuyor.” sözlerini kaydetti.