Kış gelip havalar soğuduğunda cildimiz ciddi şekilde olumsuz etkilenir. Bu aylarda cildinizi kışın olumsuz etkilerinden korumanız gerekir.
Cildinizi kışın soğuk ellerine bırakmayın
Cildimizde yaşanan kuruma kış aylarının öne çıkan etkilerinden biridir. Üstelik kuruluk ileri aşamaya ulaştığında cildin nem, yağ ve proteinini kaybetmesi sonucu kepeklenme, çatlama, kızarıklık, kaşıntı, hatta egzama gibi çok daha can sıkıcı sorunlar gelişebiliyor.
Kış aylarında cilt kuruluğunun en önemli nedeni ise soğuk havada ciltten fark edilemeyen su kaybının aşırı artmasıdır. Bunun yanı sıra rüzgâr, ev içindeki sıcak ve kuru hava, cildi kurutan giysiler, uzun sıcak banyolar, hamam ve saunalar, kese-lif ve cildi kurutucu hijyen ürünlerinin kullanımı da ciltte kuruluğu artırabiliyor. İşte bu noktada hemen herkesin aklına şu soru takılıyor? Peki cildimizi kış aylarında bu olumsuz etkilerden nasıl koruyabiliriz? İşte önerilerimiz…
Cilt kuruluğuna karşı nemlendiriciSu içmek ve sıvı almak genel sağlığımız için yararlı olsa da cilt kuruluğunu önlemede yeterli gelmiyor maalesef. Nemi cilde hapsetmenin en etkili yolu ise bölgeye uygun bir nemlendiriciyi cilde düzenli olarak uygulamak. Tercihen her akşam cildinize nemlendirici sürmeyi ihmal etmeyin. Kış aylarında kullanacağınız nemlendiricilerin yaz aylarında kullandıklarınıza nazaran daha yağ bazlı (merhem yapısında) olmasında fayda var. Böylelikle nemlendirici cilt yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturabiliyor ve nem kaybını engelleyebiliyor. Ayrıca nemlendirici ürünlerde önemli olan marka ve ürün fiyatı değil, nemlendiricinin cildin ihtiyacını karşılayabilmesi, düzenli kullanılması ve cilt henüz kurumadan önce nemliyken uygulanması. Çünkü sanılanın aksine kuru cilde nemlendirici uygulamak çok da faydalı olmuyor.
Oda sıcaklığını 20-26 derece arasında tutun
Evin içindeki nem oranını yüzde 30-50 civarında tutun. Oda ısısını da 20-26 derece arasında sabitleyin. Evinizde nemli ortam yaratmak üzere evde hava nemlendiren bir cihaz kullanabilir veya kalorifer üzerine su dolu kap yerleştirebilirsiniz. Şömine, soba veya kalorifer gibi ısı kaynaklarının önünde terleyecek kadar uzun süre oturmamaya da özen gösterin, çünkü terlemek de sıcak suyla yıkanmak gibi deriyi kurutan bir faktör.
30 koruma faktörlü krem kullanın
Güneşli veya karlı günlerde ve kayak aktiviteleri sırasında dışarı çıkmadan yarım saat önce yüzünüze en az 30 koruma faktörlü güneşten koruyucu krem sürmeli ve gerektikçe bu işlemi tekrarlamalısınız. Soğuk ve rüzgârlı havalarda yüzünüzü, polar bir kaşkol ile korumayı da unutmayın.
Duşta uzun kalmayın
Haftada en fazla 3 kez ve ılık suyla duş (36.5-40.5 0C) almaya özen gösterin. Her gün yıkanmak, sıcak suyla yıkanmak veya yıkanma süresini uzun süre tutmak deriyi kurutan yanlış uygulamalar. Bu nedenle duş süresini 5-10 dakikayla sınırlandırın.
Kese ve lif yapmayın
Kurutucu yan etkileri nedeniyle kese-lif işlemlerinden ve vücut jellerinden uzak durmaya özen gösterin. Vücut jeli yerine nemlendirici özelliği yüksek olan, hassas ciltlere yönelik bir krem temizleyici tercih etmeli ve cildinize çıplak elle sürmelisiniz.
Bol giysiler tercih edin
Kış aylarında naylon, sentetik, polyester veya yünlü giysiler yerine cildin kurumasını ve kaşınmasını önleyen pamuklu ya da pazen giysiler kullanın. Aynı nedenden dolayı dar giysiler yerine bol giysiler tercih etmenizde de yarar var.
Soğukta cildi yıpratan uygulamalar yapmayın
Tıbben gerekli haller dışında, özellikle kuru cildi sahipseniz, soğuk havalarda cildi yıpratan ve kurutan uygulamalardan (maske, peeling, alkol-bazlı tonik, jel yapısında kozmetikler, temizleyici mendil vs.) uzak durmanızda fayda var. Bu tür uygulamalar cilde beklenen yarar yerine beklenmedik zarar getirebiliyor.
Yüzünüzü günde iki kez yıkayın
Yüzünüzü cilt temizleyicisiyle günde 2 kez nazikçe yıkayın ve nemlendiriciyi cildiniz henüz nemliyken sürün. Yüzünüzü banyo dâhil günde 2 kez temizlemeniz yeterli olacaktır. Nemlendiriciyi düzenli uygulamanız ve yaz aylarında kullandığınız yüz nemlendiricilerine nazaran biraz daha yağlı olması önem taşıyor.
Sıvı sabun kullanmayın
El ve ayak derisi yağ bezlerinden fakir oldukları için kış aylarında kuruluğun en sık görüldüğü deri bölgelerini oluşturuyorlar. Ellerinizi temizlerken sıvı sabun kullanmayın. El yıkama sırasında kalıp sabun kullanmalı ve el yıkama sıklığını günde 5-6’ya indirmelisiniz. Deterjan, çamaşır suyu, tuz ruhu, kolonya, ıslak mendil ve antiseptik solüsyonlar gibi deriye zarar veren maddelerle temastan da kaçının. Nemlendiricileri her el yıkama sonrasında ve gün içinde ihtiyaç hissettikçe sürmeye özen gösterin. Gece yatarken ellerinize nemlendirici sürüp pamuklu eldiven giyerseniz nemi deride hapseder ve yumuşacık ellere kavuşursunuz.
Eldivenden önce nemlendirici sürün
Elleriniz eldiven içinde terleyecek kadar uzun kalmamalı ve eldivenle günde 2 saatin altında iş yapmalısınız. Her 15-20 dakikada bir ellerinizi eldivenden çıkarmalı, nemlendirici sürmeli, 5 dakika havalandırılmalı ve sonra yine eldivenle işinize devam etmelisiniz. Soğuk havalarda evden çıkmadan önce bir kat nemlendirici üzerine yün olmayan, polar, anorak, deri veya süet eldiven giymeyi de unutmayın.
Ayağınıza ponza taşı uygulayın
Ayak derisindeki kalınlaşma ve nasırlaşmaları haftada bir, ölü deriyi uzaklaştıran törpü ile ponza taşı gibi yöntemlerle giderin. Her banyo sonrası ayağınıza nemlendirici uygulayın. Gece yatarken de ayaklarınıza nemlendirici sürüp pamuklu çorap giyebilirsiniz.
Dudaklarınızı koruyun
Kış aylarında en çok kuruluk hissedilecek deri bölgelerinden biri de dudaklar. Dudak yalama davranışından kaçının ve günde birkaç kez koruyucu bir dudak merhemi uygulayın. Bu uygulama dudaklarınızı şiddetli çatlama, egzama ve ikincil enfeksiyonlardan koruyacaktır.