Nur Viral, hafta içi her gün Beyaz TV ekranlarında evlerimize konuk oluyor. Yaptığı kadın programında, seyircinin derdiyle dertlenip, özellikle birçok kadının zorlu hayat hikayesini ekrana taşıyor. Bu da onu ekrandaki pek çok aynı örneğinden oldukça ayırıyor. Viral tıpkı programının adı olan ‘Hayatta Her Şey Var’ ile bambaşka dünyalara kapı açıyor…
MUSİKİYLE YOLA ÇIKTI
Nur Viral’in ekran serüveni ne zaman başladı?
Öğrencilik yıllarımda müziğe olan tutkum beni Üsküdar Emin Ongan Musiki Cemiyeti ile buluşturdu. Yayıncılık hayatım bu sayede önce radyo ile başladı. 90’lı yıllarda radyoların açılmasıyla birlikte o yılların en popüler klasik Türk müziği radyosu Veys FM’de hafta içi her gün ‘Beşinci Mevsim’ adından bir müzik, eğlence programı sunmaya başladım. Yaptığım başarılı programların ardından bir yapımcının önerisiyle televizyonda ilk olarak sağlık programı sundum.
SEYİRCİ BİZİ SAHİCİ BULUYOR
İnsanlara nasıl sesleniyorsunuz da bu denli izleniyor, seviliyorsunuz. Bunun sırrı nedir?
Kendime nasıl seslenilmesinden, hitap edilmesinden mutlu olacaksam aynı şekilde izleyenlere de öyle hitap ediyorum, sesleniyorum. Onları kendimden ayrı tutmuyorum. Empati yapıyorum, daima kendimi onların yerine koyuyorum. Bu dünyada hayatın içinde onlarla birlikte yaşayan biriyim bu yüzden, kendilerine yakın hissediyorlar, sahici buluyorlar. Onların evlerinin ablasıysam, arkadaşı, çocuklarıysam bu sebeptendir. Kendime yapılmasını istemediğim hiçbir şeyi, başkasına yapmıyorum.
DERSLER ÇIKARIYORUZ
Programınızda yer verdiğiniz konularla ilgili seyircilerden gelen telefon bağlantıları oluyor içlerinde unutamadığınız, sizi şaşırtan hangisiydi?
İzleyicilerden gelen telefonlar benim için çok önemli, ne kadar izlendiğimizin bir göstergesi. Hayatın içinden yeni dersler çıkarıyoruz gelen bu telefonlarla, o kadar çok unutamadığım telefon bağlantısı var ki. Mesela, 65 yaşında bir hanımefendi aradı ve 43 yıllık evlilik hayatı boyunca yıllarca hem sözlü hem fiziksel şiddete maruz kaldığını ve bütün bunlara sırf çocukları için katlandığını anlattı. Anlattıklarını, yaşadıklarını o kadar derinden hissettim ki, günlerce aklımdan çıkmadı. Bir kadın çocukları için bu kadar zulme ve acıya nasıl dayanır, nasıl bu kadar güçlü olur? Düşünün, 1 gün, 1 ay ya da 1 yıl değil, tam 43 yıl. Her gün en yakınınızdan şiddet görüyor ve bunu hiç kimseye anlatamıyorsunuz. Siz anlatamadıkça da gördüğünüz şiddetin dozu her geçen gün, her geçen yıl artarak devam ediyor.
KEŞKE ELİMDE SİHİRLİ BİR DEĞNEK OLSA
Programınızda özellikle kadın seyircilerin mutsuzluklarına, hayatta karşılaştıkları sorunlarına şahit oluyorsunuz. Bu noktada empati yaptığınızda neler hissediyorsunuz?
Dünyada en güçlü varlığın kadın olduğuna inanıyorum. Bilhassa bu programları yaptıktan sonra öyle hayat hikayelerine tanık oluyorum ki, tekrar tekrar başlayan, pes etmeyen, sabır, emekle güçlükler arasında o yüzden bu bütün hikayelerini dinlediğim, paylaştığım kadınlarımıza büyük saygı duyuyorum. Hayatta her şey insanlar için. Keşke elimde bir sihirli değnek olsa sadece kadınlarımızın değil, çocuklarımızın, insanlarımızın hayatlarını değiştirebilsem. Motivasyon yüklü programlar yapmamızın tek sebebi, hayatı daha yaşanılır hale getirmek.
ELİMDEN NE GELİRSE
Bu durumlarda çıkardığınız dersler oluyor mu?
Tecrübeleri her zaman hayatıma katmışımdır, katmaya da devam ediyorum. Başkalarının mutsuzluklarından mutlu olan bir yapım yok, haliyle zor hayat hikayelerinde ben de çok üzülüyorum, günlerce kendime gelemediğim zamanlar oluyor ama aynı zamanda onların başarı hikayelerini dinlediğimde de hayata sarılmak için daha fazla sebeplerim olabiliyor. Kısaca, her yeni günün umut olduğunu izleyicilerden öğreniyorum ve bunu da kendi hayatıma uyguluyorum.
Programınızın farklı bir misyonu ve samimiyeti olduğunu düşünüyorum. Seyirciler bir arkadaşıyla konuşur gibi sizin verdiğiniz bu samimiyetle tüm özellerini paylaşabiliyorlar. Bununla bağlantılı, sorunlarına uzun vadede çözüm amaçlı sosyal sorumluluk projeleri oluşturmak gibi çalışma ve fikirleriniz var mı?
Kadınlarımız için yapmak istediğim en önemli proje, kadınlarımızın eğitimine, sosyal hayattaki yerlerine ve aileleriyle olan ilişkilerinde kendilerini daha güçlü hissedecekleri bir sosyal yardım projesi geliştirmek. İnanın bu hayattaki en büyük hayallerimden biri. Bir kadının hayatına dokunabilmek, derdine derman olabilmek, mutlu olmasını sağlamak için elimden gelen ne varsa yapmaya hazırım.
ROLÜMÜZ, DÜNYALAR KADAR
2020 Türkiye’sinde ve dünyada kadının rolü nedir?
Günümüz kadınlarının dünyada ki rolü, dünyalar kadar diyebilirim. O kadar çok ki, saymakla bitmez. Kadın liderler doğurur, suçlu da doğurabilir, kadın evladını nasıl yetiştirirse, evlat öyle biri olur. Yani bu da demek oluyor ki, eğitimli, ahlaklı, vicdanlı kadınlar yine eğitimli, ahlaklı, vicdanlı, merhametli çocuklar yetiştirir.
AİLE BENİM İÇİN HER ŞEY DEMEK
Peki yayın dışında neler yaparsınız? Günlük rutininiz nedir?
Bir tane kızım. Öncelikle iyi bir anne olmaya çalışıyorum. İşten kalan vakitlerimde kızımla birlikte anı biriktirmeye çalışıyorum. Onun eğitimi, yemeği ile bizzat ilgileniyorum. Annem benim için çok önemli, çok değerli, mümkün olduğu kadar aileme vakit ayırıyorum. Aile benim için her şey demektir, her şeyin önündedir. Zaten, onlar için bu kadar çalışıp, çabalayıp, didiniyorum.
Nur Viral ne dinlemez, izlemez, neye tahammülü yoktur?
Kimseyi küçümsemem. Saygı, edep çerçevesinde olduğu sürece her şeyi izler, araştırır bilgi edinirim fakat, herkes gibi tercih etmediğim şarkılar, televizyon programları olabiliyor.
HAYATA HAZIR ÇOCUKLAR YETİŞTİRMELİYİZ
Aynı zamanda ebeveynsiniz. Annelik size göre nasıl bir serüven?
Anneliğin nasıl bir şey olduğunu anne olduktan sonra anlıyorsunuz. Ben de anne olduktan sonra annemi çok daha iyi anladım. İçimdeki sonsuz gücün farkına vardım ve hayatın anlamını buldum. Annelik dünyanın en kutsal görevi. Tabii o çocuklar bize emanet, biz onların sahibi değiliz haliyle eğitim ve öğretimlerinde bizlere bağımlı değil, bizlere bağlı, hayata hazır çocuklar yetiştirmeliyiz. Elbette ki eğitim, sevgi, dürüstlük şart ve samimiyet, saygı olmazsa olmaz.
GERÇEK HAYATI UNUTMAYIN
Buradan özellikle hayata atılmak üzere olan genç kızlara deneyimlerinize dayanarak önerileriniz nedir?
Şimdiki gençlerin işi biraz daha zor çünkü, sosyal medya ile dimağlarını doldurup gerçek hayatta sabırsızlık, iştahsızlık çekebiliyorlar. Gereği kadar sosyal medya pratikte hayata birebir katılmak, asosyal hayatlardan çıkıp, yaşama somut olarak dokunmak şart. Gençler bir anlamda hem şanslılar hem de çok şanssızlar. Papatyaları fotoğraftan görüp beğeniyorlar, bizlerse kırlarda koşup toplardır o papatyaları. Bu demek oluyor ki, soyut hayatlar gerçek tatları unutturabiliyor. Onlar unutmasınlar. Uçurtma fotoğrafını beğenmek yerine, uçurtmayı uçurmayı bilsinler.